Yurt Dışına Kaçırılan Tarihi Eserler Geri Getirilecek
Urartu medeniyetinin başkent olarak kullandığı Van'da, defineci ve kaçak kazı yapanlar tarafından yurt dışına kaçırıldığı iddia edilen tarihi eserlerin geri getirilmesi için proje hazırlandı.
Tuşba ismiyle Urartuların başkentliğini yaptığı dönemlerden kalan kale, çivi yazıtı, takı, savaş malzemeleri ve metal işlemelerle tarihi dönemlere ait önemli bilgilere ışık tutan ancak yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin Van'a getirilmesi konusunda somut adım atıldı.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanlığı tarafından yapılan araştırmalar sonucu, kaçırılarak yurt dışındaki müzelerde sergilendiği belirlenen yaklaşık 200 eser, çıkarıldıkları bölge, ait oldukları yer ve envanter numaralarıyla katalog haline getirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğüne iletildi.
Van ve çevresinin Urartulara ve daha sonraki dönemlere ait eserler bakımından çok zengin olduğuna dikkati çeken YYÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bu bölgelerden yurt dışına çıkarılan eserlerle ilgili katalog hazırlayarak, Van'a ait olan eserlerin iadesini sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.
- "Almanlar, İngilizler ve Ruslar bölgede kazı yapmış"
Yurtdışına çıkarılan eserlerin önemli bir bölümünün Toprakkale civarında defineciler ve kaçak kazı yapanlar tarafından bulunduğunu bildiren Çavuşoğlu, "Toprakkale bazı bilim adamlarına göre Urartuların ikinci başkenti, bazılarına göre de dini merkez olarak biliniyor. 19. yüzyılda Osmanlı toprakları içinde kalan mezopotamya bölgesinde, Avrupa'daki müzeleri eser doldurmak maksadıyla yapılan bir çok kazı var. Kaçak kazı yapanlar o çerçevede Van'a geliyor. Van'da ilk araştırmaları Alman Shuls başlatıyor. Çivi yazıtlarının kopyalarını alıyor ve Fransa'ya gönderiyor. Bir tarihi eser kaçakçısı olan Devgans, Toprakkale'deki Urartu merkezinden getirdiği 15 ile 30 santimetre arasında, hadım ağası heykelcikleri, mitolojik yaratıklardan oluşan taht parçasına ait eserleri Hanry Layart'ta sunuyor. Layart da bunları alarak nereden çıktığını, kime ait olduğunu belirleyerek British Museum adına satın alıyor. Daha sora Layart ile asistanı 1877-1880 yıllarında Van'a gelerek kazı yapmış ve buradan çıkardıkları eserleri British Museum adına İngiltere'ye götürmüş" dedi.
Bölgedeki Urartu eserlerinin zenginliğinden etkilenen Almanların ise 1890'lı yıllarda Van'a gelerek Toprakkale'de kazılar gerçekleştirdiğini ve buldukları eserleri Berlin Önasya Arkeoloji müzesine götürdüklerini ileri süren Çavuşoğlu, bu eserlerin Toprakkale'den çıkarılarak götürüldüğünün müzedeki envanter kayıtlarında da belirtildiğini aktardı.
Almanların ardından Rusların da bölgeye gelerek önemli tarihi eserleri kaçırdıklarını ifade eden Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Amacımız Toprakkale'den giden Van'a ait eserlerin tekrar kente getirilmesidir. Çünkü biz hazırladığımız katalogda tarihi eserlerin envanter numaralarına kadar belirledik. Bunların Van'a ait olduğundan, Toprakkale bölgesinden çıkarıldığından hiçbir şüphe bulunmamakta. Böyle belirlenen 200'e yakın eser bulunuyor. Bunların yeni açılacak Urartu müzesinde sergilenmesi için müracaatta bulunduk. Van'ın topraklarından çıkarılan ve Urartulara ait olan eserlerin yeniden ait oldukları topraklarda sergilenmesini istiyoruz. Bundan dolayı böyle bir girişimde bulunduk."
Şu ana kadar 200'e yakın eser belirlediklerini ancak daha fazla eserin yurt dışına kaçırıldığını söyleyen Çavuşoğlu, bazı ülkelerin envanter ve tarihi eser bilgilerini paylaşmadığı için bu ülkelerdeki tarihi eserlerin sayısını bilemediklerini anlattı.
Dünyanın bir çok ülkesindeki müzelerde Van'dan götürülen Urartu eserlerinin sergilendiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Japonya'ya varıncaya kadar her yerde Urartu eserleri var. Urartu kemerleri Japonya'daki müzelerde sergileniyor. Amerika'da, İsrail'de, Rusya'da, Avrupa'daki müzelerde buradan giden eserler var. Bunlar defineciler ya da kaçak kazılarla elde edilen eserler ve kaçak yollarla yurt dışına çıkarılmış. Buradaki hedefimiz kazılan yeri, ismi, yeri tam belli olan eserlerin iade edilmesi. Gürpınar ilçesinin Giyimli köyünde adak levhaları var. Buradan giden yaklaşık 3 binin üzerinde adak levhası var. Büyük bölümü Almanya'da sergileniyor. Bunları kataloğa dahil etmedik çünkü soru işaretlerinin olduğu bölümler vardı. Ancak katalogdaki eserlerin tamamının nereye ve kime ait olduğu envanter numaralarına kadar belirlenmiş" dedi.
Eserlerin uluslararası iki anlaşma kapsamında geri alınabileceğini, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuda çok önemli çalışmalara imza attığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu eserlerin Van'a getirilerek yeni kurulacak Urartu Müzesi'nde sergilenmesinin Van ekonomisine ve turizmine çok büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Kaynak: AA
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanlığı tarafından yapılan araştırmalar sonucu, kaçırılarak yurt dışındaki müzelerde sergilendiği belirlenen yaklaşık 200 eser, çıkarıldıkları bölge, ait oldukları yer ve envanter numaralarıyla katalog haline getirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğüne iletildi.
Van ve çevresinin Urartulara ve daha sonraki dönemlere ait eserler bakımından çok zengin olduğuna dikkati çeken YYÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bu bölgelerden yurt dışına çıkarılan eserlerle ilgili katalog hazırlayarak, Van'a ait olan eserlerin iadesini sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.
- "Almanlar, İngilizler ve Ruslar bölgede kazı yapmış"
Yurtdışına çıkarılan eserlerin önemli bir bölümünün Toprakkale civarında defineciler ve kaçak kazı yapanlar tarafından bulunduğunu bildiren Çavuşoğlu, "Toprakkale bazı bilim adamlarına göre Urartuların ikinci başkenti, bazılarına göre de dini merkez olarak biliniyor. 19. yüzyılda Osmanlı toprakları içinde kalan mezopotamya bölgesinde, Avrupa'daki müzeleri eser doldurmak maksadıyla yapılan bir çok kazı var. Kaçak kazı yapanlar o çerçevede Van'a geliyor. Van'da ilk araştırmaları Alman Shuls başlatıyor. Çivi yazıtlarının kopyalarını alıyor ve Fransa'ya gönderiyor. Bir tarihi eser kaçakçısı olan Devgans, Toprakkale'deki Urartu merkezinden getirdiği 15 ile 30 santimetre arasında, hadım ağası heykelcikleri, mitolojik yaratıklardan oluşan taht parçasına ait eserleri Hanry Layart'ta sunuyor. Layart da bunları alarak nereden çıktığını, kime ait olduğunu belirleyerek British Museum adına satın alıyor. Daha sora Layart ile asistanı 1877-1880 yıllarında Van'a gelerek kazı yapmış ve buradan çıkardıkları eserleri British Museum adına İngiltere'ye götürmüş" dedi.
Bölgedeki Urartu eserlerinin zenginliğinden etkilenen Almanların ise 1890'lı yıllarda Van'a gelerek Toprakkale'de kazılar gerçekleştirdiğini ve buldukları eserleri Berlin Önasya Arkeoloji müzesine götürdüklerini ileri süren Çavuşoğlu, bu eserlerin Toprakkale'den çıkarılarak götürüldüğünün müzedeki envanter kayıtlarında da belirtildiğini aktardı.
Almanların ardından Rusların da bölgeye gelerek önemli tarihi eserleri kaçırdıklarını ifade eden Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Amacımız Toprakkale'den giden Van'a ait eserlerin tekrar kente getirilmesidir. Çünkü biz hazırladığımız katalogda tarihi eserlerin envanter numaralarına kadar belirledik. Bunların Van'a ait olduğundan, Toprakkale bölgesinden çıkarıldığından hiçbir şüphe bulunmamakta. Böyle belirlenen 200'e yakın eser bulunuyor. Bunların yeni açılacak Urartu müzesinde sergilenmesi için müracaatta bulunduk. Van'ın topraklarından çıkarılan ve Urartulara ait olan eserlerin yeniden ait oldukları topraklarda sergilenmesini istiyoruz. Bundan dolayı böyle bir girişimde bulunduk."
Şu ana kadar 200'e yakın eser belirlediklerini ancak daha fazla eserin yurt dışına kaçırıldığını söyleyen Çavuşoğlu, bazı ülkelerin envanter ve tarihi eser bilgilerini paylaşmadığı için bu ülkelerdeki tarihi eserlerin sayısını bilemediklerini anlattı.
Dünyanın bir çok ülkesindeki müzelerde Van'dan götürülen Urartu eserlerinin sergilendiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Japonya'ya varıncaya kadar her yerde Urartu eserleri var. Urartu kemerleri Japonya'daki müzelerde sergileniyor. Amerika'da, İsrail'de, Rusya'da, Avrupa'daki müzelerde buradan giden eserler var. Bunlar defineciler ya da kaçak kazılarla elde edilen eserler ve kaçak yollarla yurt dışına çıkarılmış. Buradaki hedefimiz kazılan yeri, ismi, yeri tam belli olan eserlerin iade edilmesi. Gürpınar ilçesinin Giyimli köyünde adak levhaları var. Buradan giden yaklaşık 3 binin üzerinde adak levhası var. Büyük bölümü Almanya'da sergileniyor. Bunları kataloğa dahil etmedik çünkü soru işaretlerinin olduğu bölümler vardı. Ancak katalogdaki eserlerin tamamının nereye ve kime ait olduğu envanter numaralarına kadar belirlenmiş" dedi.
Eserlerin uluslararası iki anlaşma kapsamında geri alınabileceğini, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuda çok önemli çalışmalara imza attığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu eserlerin Van'a getirilerek yeni kurulacak Urartu Müzesi'nde sergilenmesinin Van ekonomisine ve turizmine çok büyük katkı sağlayacağını vurguladı.