'Mavi Bayrak' Saros'a İlgiyi Arttıracak
Türkiye'de 154 noktada bulunan mavi bayraklı bölgelerden biride Saros Körfezi oldu.
Saros Körfezi Turizm Otelciler ve Yatırımcılar Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa İşçimen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mavi bayrağı kazanmanın kolay olmadığını, ancak korumanın daha da zor olduğunu söyledi.
Markalaşma yolunda bölgede adımlar atılması gerektiğine vurgu yapan İşçimen, "Bir bölge mavi bayrak alırken, su kriterleri ve çevre faktörleriyle belirlenir. Bazı eksikliklerimizi tamamlamamız gerekiyor. Örneğin sahile engelliler için platformlar yapmamız gerekiyor. Dünya Çevre ve Eğitim Vakfı'nın dikkatini çektik. Bölgeye ilgi artacak. Turizm tesislerimizin daha derli toplu olması gerekir. Tesislere yatırımlar artacaktır" dedi.
-"Turizm sezonu uzayacak"
Özellikle gıda konusunda seyyar satıcıların büyük sıkıntı oluşturduğunu ifade eden İşçimen, "Gıdada hijyen olmayan ürünlerin piyasaya sürüldüğü bir bölgede mavi bayrak ve turizmden söz edemeyiz. Bunların belli bir bölgeye toplanması gerekir. Ev pansiyonculuğunda aracıyı ortadan kaldırmamız gerektiğine inanıyorum. Keşan'ın nüfusu 70 bin dolayında. İller Bankası'ndan aldığı pay da buna göre oluyor. Oysa yazın bizim bölgemizin nüfusu 300 bini buluyor. 3 aylık periyotta, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında payı ilçemizin arttırılmalı. Bölgemiz adına 2014'ü bir başlangıç olarak sayıyoruz. Bu süreçten sonra turizm sezonun alternatifleriyle önce 8 aya ardında 12 aya çıkarmayı planlıyoruz. Bu yıl ayrıca değişik aktivitelerimiz olacak. Gelibolu Milli Parkına ve Edirne'ye günü birlik turlarımız olacak. Edirne'nin de iç turizmini hareketlendirmeyi planlıyoruz. Tatilcilerimize Selimiye turu ve Edirne ciğerini tattırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
-"Master planları bekliyoruz"
Bölge yatırımcısı 8 yıldır 1/25 binlik master planların çıkmasını beklediğinin altını çizen İşçimen, şunları kaydetti:
"Bu zamana kadar çıkmalıydı. Altyapı konusunda sıkıntılar var. Suda biyolojik arıtım var ancak kullanım suyunda sıkıntılar var. Yıllar önce yapılan altyapıyı devlet yapmadı bölgeye, vatandaş kendi imkanlarıyla yaptı. Saros Körfezi 71 kilometre sahile sahip. Enez-Sazlıdere arası Bakanlığa, İstanbul Üniversitesine, Trakya Üniversitesi ve özel yatırımlar olmak üzere bölgede bin 500 yatak kapasitesi bulunuyor. Pansiyon ve ev kiralama yöntemleriyle kapasite 50 bini buluyor. Bölge mavi bayrak hakkını elde etti ancak acilen bölgeye yüksek standartlı tesisler gerekli. Bölgeye yıl içerisinde yerli ve yabancı yaklaşık 500-650 bin arasında turist geliyor. 1/25 binlik master planların çıkmaması bölgede yatırımcıyı, nereye yatırım yapacağı konusunda endişelendiriyor" dedi.
-"Mavi bayrak"
AB'ye üye ülkelerde, yüzme amacı ile kullanılacak göl ve deniz suları için gerekli su kalitelerini belirleyen mikrobiyolojik parametrelerin, yol gösterici ve uyulması zorunlu hükümler haline getirilmesiyle ortaya çıktı.Bu yönde yapılan etkinlikler 1987 yılında Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEE) tarafından yürütülen Mavi Bayrak Kampanyası adı altında birleştirildi. Önce 11 Avrupa Topluluğu (AET) ülkesinde, daha sonra da 22 ülkede başarı ile uygulandı. 2001 yılında ise Avrupa dışındaki ülkelerin talepleri üzerine kampanyanın kapsamı genişletildi ve Avrupa Çevre Eğitim Vakfı'nın adı Çevre Eğitim Vakfı olarak değiştirildi.
Kaynak: AA
Markalaşma yolunda bölgede adımlar atılması gerektiğine vurgu yapan İşçimen, "Bir bölge mavi bayrak alırken, su kriterleri ve çevre faktörleriyle belirlenir. Bazı eksikliklerimizi tamamlamamız gerekiyor. Örneğin sahile engelliler için platformlar yapmamız gerekiyor. Dünya Çevre ve Eğitim Vakfı'nın dikkatini çektik. Bölgeye ilgi artacak. Turizm tesislerimizin daha derli toplu olması gerekir. Tesislere yatırımlar artacaktır" dedi.
-"Turizm sezonu uzayacak"
Özellikle gıda konusunda seyyar satıcıların büyük sıkıntı oluşturduğunu ifade eden İşçimen, "Gıdada hijyen olmayan ürünlerin piyasaya sürüldüğü bir bölgede mavi bayrak ve turizmden söz edemeyiz. Bunların belli bir bölgeye toplanması gerekir. Ev pansiyonculuğunda aracıyı ortadan kaldırmamız gerektiğine inanıyorum. Keşan'ın nüfusu 70 bin dolayında. İller Bankası'ndan aldığı pay da buna göre oluyor. Oysa yazın bizim bölgemizin nüfusu 300 bini buluyor. 3 aylık periyotta, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında payı ilçemizin arttırılmalı. Bölgemiz adına 2014'ü bir başlangıç olarak sayıyoruz. Bu süreçten sonra turizm sezonun alternatifleriyle önce 8 aya ardında 12 aya çıkarmayı planlıyoruz. Bu yıl ayrıca değişik aktivitelerimiz olacak. Gelibolu Milli Parkına ve Edirne'ye günü birlik turlarımız olacak. Edirne'nin de iç turizmini hareketlendirmeyi planlıyoruz. Tatilcilerimize Selimiye turu ve Edirne ciğerini tattırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
-"Master planları bekliyoruz"
Bölge yatırımcısı 8 yıldır 1/25 binlik master planların çıkmasını beklediğinin altını çizen İşçimen, şunları kaydetti:
"Bu zamana kadar çıkmalıydı. Altyapı konusunda sıkıntılar var. Suda biyolojik arıtım var ancak kullanım suyunda sıkıntılar var. Yıllar önce yapılan altyapıyı devlet yapmadı bölgeye, vatandaş kendi imkanlarıyla yaptı. Saros Körfezi 71 kilometre sahile sahip. Enez-Sazlıdere arası Bakanlığa, İstanbul Üniversitesine, Trakya Üniversitesi ve özel yatırımlar olmak üzere bölgede bin 500 yatak kapasitesi bulunuyor. Pansiyon ve ev kiralama yöntemleriyle kapasite 50 bini buluyor. Bölge mavi bayrak hakkını elde etti ancak acilen bölgeye yüksek standartlı tesisler gerekli. Bölgeye yıl içerisinde yerli ve yabancı yaklaşık 500-650 bin arasında turist geliyor. 1/25 binlik master planların çıkmaması bölgede yatırımcıyı, nereye yatırım yapacağı konusunda endişelendiriyor" dedi.
-"Mavi bayrak"
AB'ye üye ülkelerde, yüzme amacı ile kullanılacak göl ve deniz suları için gerekli su kalitelerini belirleyen mikrobiyolojik parametrelerin, yol gösterici ve uyulması zorunlu hükümler haline getirilmesiyle ortaya çıktı.Bu yönde yapılan etkinlikler 1987 yılında Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEE) tarafından yürütülen Mavi Bayrak Kampanyası adı altında birleştirildi. Önce 11 Avrupa Topluluğu (AET) ülkesinde, daha sonra da 22 ülkede başarı ile uygulandı. 2001 yılında ise Avrupa dışındaki ülkelerin talepleri üzerine kampanyanın kapsamı genişletildi ve Avrupa Çevre Eğitim Vakfı'nın adı Çevre Eğitim Vakfı olarak değiştirildi.