Koncuk, Meb’e Teklif Edeceği Yönetici Atama Kriterlerini Açıkladı

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “MEB Kanununun, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilme ihtimali yüksektir” dedi.


Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Ankara 5 No’lu Şube’nin düzenlediği istişare toplantısına katıldı.

Toplantıda Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık, Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Sevgi Yalav ve Şube Yönetim Kurulu, ilçe ve işyeri temsilcileri ile üyeler hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Sevgi Yalav yaptı

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da, sözlerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın konuşmasını hatırlatarak başladı.

Koncuk, Sayın Haşim Kılıç'ın iyi bir ders verdiğini belirterek şöyle konuştu: "Bir yargı adamından özlediğimiz sesti. Yüreğimize su serpti. Milletimizin, ülkemizin geleceği adına böyle seslere ihtiyacımız var. Bu nedenle Kılıç’ı tebrik ediyorum. Kendisine kutlama mesajı gönderdim.”

DEMOKRASİ ÖNEMLİ
Demokrasi mücadelesinin milletlerin hayatında önemli olduğunu belirten Koncuk, bir ülkede demokrasi yoksa, insanca yaşama hakkının da, huzur ve mutluluğun da olamayacağını söyledi.

Demokrasiyi kaybetmeye asla razı olmayacağımızı ifade eden Koncuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasi için tarihte bedel ödeyen, canını veren birçok milletten yüzbinlerce insan olmuştur. Türkiye’de de böyledir. Türkiye bugünlere kolay gelmedi. Ülkemizin anladığımız anlamda olgun, kamil bir devlet olması için 90 yıllık bir mücadele söz konusudur. Ne yazık ki bu mücadele ve ülkenin nasıl yönetildiği bazılarının hiç umurunda değil. Onlar sadece günü yaşıyor. Oysa bu kişiler toplumu uyarması gereken insanlardır. Belki de işin acı tarafı bu. Toplumu düzeltecek mekanizmalar öğretmenler, akademisyenler, din adamları değilse, kim diye sormamız lazım. Fırıldaklığın çok ağır bir bedeli oluyor; fırıldak insanlar bir milletin geleceğinde tamir edilmez yara açıyor. Fırıldakların sayısı o kadar arttı ki; hatta fırıldaklık meslek haline geldi. Kendini sat, makamı kap.”
Koncuk; insanların demokratik hakkını kullanarak istediği sendikaya üye olabileceğini, ancak bu yapılırken, ülkemizin ve milletimizin geleceği adına dik durabilecek insanların korunması gerektiğini söyledi

Kişilerin kendi sendikasından istifa edip başka sendikaya ne adına üye olduğunun önemli olduğunu belirten Koncuk, sözlerine şöyle devam etti: "Eğer gerçekten savunduğu değerler adına bir tercih ortaya koyuyorsa ve savunduğu değerler anladığımız anlamda insani ölçüler baz alındığında gerçekten değerse buna saygı duyarız. Ama sadece müdür, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı olmak için tercih ortaya koyuyorsa, bu hepimizi üzer. Böyle bir insan kaybedilmiştir."
Ulu Önder Atatürk'ün, ‘Muallimler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ dediğini hatırlatan Koncuk, şunları söyledi: "Atatürk, bu sözüyle, iyi matematik bilen nesiller yetiştirin mi diyor? Hayır. Atatürk, bu sözüyle, ahlaki, insani değerleri ve mensubu olduğu milletin değerlerini daha yukarıya taşımak noktasında öğretmenlerden beklentisini ifade ediyor. Bu nedenle öğretmenler ve okul yöneticileri her zaman örnek olmalıdır. Birtakım insanların günü kurtarmak adına yanlış tavırlar içinde olduğunu görüyoruz. Elbette insanların görevde yükselme hakkı en tabi haktır ama bu noktaya hak ederek, alnımızın teriyle gelmeliyiz. Makamları liyakatsiz insanlara vermek, milletin geleceğini karanlıklara mahkum etmektir, kul hakkı yemektir ve zulümdür.”
İstanbul'a yapılan 21 ilçe müdürü görevlendirmesinin hepsinin aynı sendikaya mensup kişilerden oluştuğunu bildiren Koncuk, şöyle konuştu: “Bunlar aynı sendikanın ya şube başkanı ya da yönetim kurulu üyesi. Yetkililere ‘Allah'tan korkun’ dedim. Bu anlayışa yazıklar olsun. Maalesef bunlar yaşanıyor. Bu nedenle bizler dik duruş sergileyeceğiz. Toplumun büyük bir kısmı dik durursa, bu insanların yanlış yapma ihtimali ortadan kalkar. Aksi takdirde evlatlarımız kaybeder. Üç günlük dünyada şahsiyetsiz bir duruş sergilemeye değmez, insanlar her şeyden önce adam olmaya talip olmalıdır.”
MEB Kanununun iptali için CHP'nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu hatırlatan Koncuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreçte sendikamız, kanunun iptali için ne gerekiyorsa yapmaktadır. Kanunun, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilme ihtimali bir hayli yüksektir. Zira Anayasa Mahkemesi’nin hukuk devleti ilkesini kararlı şekilde savunması son derece önemlidir. Yaklaşık 76 bin insanın yıllar içinde alınteri dökerek kazandığı sosyal statüleri bir gecede çıkarılan kanun ile ellerinden alınmıştır. Buna kimsenin hakkı yoktur."

MEB'E TEKLİFLER
Koncuk, Türk Eğitim-Sen’in yönetici değerlendirme kriterlerini de şöyle sıraladı: “Başarı ve başarısızlık subjektif bir kavramdır. Bu nedenle MEB’e şöyle bir teklif getireceğiz. Okul, kurum müdürlerinin müdür başyardımcılarının ve müdür yardımcılarının görevleri, başarısızlıkları, bir belge ve denetim raporlarına dayanmıyorsa devam etmelidir. Başarı ve başarısızlığı tespit amacıyla içerisinde ülke genelinde üye kaydetmiş ilk üç sırada bulunan sendika temsilcilerinin de üye olarak bulunduğu Başarı Denetim Komisyonu kurulmalıdır. Gerekli görülmesi halinde birden fazla komisyon kurulabilir. Komisyon karar verirken; okulun sınavlardaki başarısını (okulun bulunduğu çevrenin sosyokültürel yapısı da dikkate alınmalı), okul ve kurum çalışanlarının yazılı görüşlerini (anket yapılabilir), okul ve kurumun fiziki yönden durumunun geliştirilmesini, okul ve kurum çevre ile ilişkilerini, Sportif faaliyetlerde elde ettiği başarılarını, sosyal ve kültürel faaliyetlerde ortaya konulan değerleri, ödül, başarı, takdir belgelerini, maaş kesimi veya daha üstü alınmış cezaları, yüksek lisans ve doktora yapmış olmayı, kurum kültürü oluşturmuş olmayı dikkate almalıdır. Bu kriterler ölçülebilecek nitelikte olmalıdır. Ölçmeyi yine subjektif anlayışla yaparsanız hatalı sonuçlar elde edersiniz. Okul Müdürlüğüne sınav kazanmış olanlar ile daha önce yöneticilik yapmış olanlar arasından atama yapılır. Sınav puanına göre ilk üç kişi, daha önce yöneticilik yapmış olanlardan ise ek 2 puanına göre ilk 3 kişi Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından Valilik makamına teklif edilir. Görevlendirme Valilik tarafından yapılır."
Koncuk, müdür yardımcılarının görevlendirmeleri konusunda şu teklifte bulundu: "Okul müdürü tarafından öncelikle okulun öğretmenleri arasından, sınav kazanmış olanlar veya daha önce yöneticilik görevinde bulunmuş olanlar arasından puan üstünlüğüne göre en fazla 3 kişi seçilir. Okul müdürünün teklifi ile il milli eğitim müdürlükleri tarafından görevlendirilir. Okulda sınav kazanan veya daha önce yöneticilik görevi yapmış olan öğretmen bulunmaması halinde de, öncelikle eğitim bölgesinde, ilçe merkezinde ve ilde duyuru yapılır. Burada sınav kazanmış olmak ya da daha önce yönetim kademelerinde görev yapmış olmak şartı aranmalıdır.”
Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin; Ankara Valisi, bir yöneticiyi okul müdürlüğü görevinden aldı ama başka bir yönetici görevine devam etti. Görevden alınan kişi, diğerini neden görevden almadığını soracaktır. Valiliğin, bu kişinin görevden alınma nedenini objektif değerlendirmelerle ortaya koyması gerekmektedir. Zira bununla ilgili mahkemelerin yüzlerce kararı vardır. Sebepleri açıklanamıyorsa, Valilerin yetkisi, mutlak bir yetki değildir. İdarenin her uygulaması yargı denetimine açıktır. Hukuk, okyanus gibidir. Yeni değerlendirmeler söz konusu olabilir."
Bir sendikanın okullarda ‘bana üye olursan seni müdür yapacağım’ gibi vaatlerde bulunduğunu söyleyen Koncuk, şunları söyledi: “Adamlar birçok öğretmeni sendikalarına üye yapmaya çalışıyor. Bu yıl toplu sözleşmeden sonra çok kötü durumdalardı. Bu kez MEB’deki paralel yapıyı temizlemek adına bu kanun çıkarıldı. Başbakanı herhalde böyle ikna ettiler.”
Koncuk, demokrasi ve hukuk devleti ilkesinin, dünya görüşü sizin gibi olmayan insanlara saygı duymayı gerektirdiğini söyledi.

KPSS’nin kaldırılması ile ilgili kamuoyuna yansıyan haberleri de değerlendiren Koncuk, şunları söyledi: “KPSS onurlu uygulamadır. Çünkü insanların torpil bulmasını, el etek öpmesini gerektirmez, bunun için onurlu bir uygulamadır. KPSS’nin kaldırılıp, her kurumun ayrı ayrı sınav yapması şaibelere yol açar. Her kurum kendi sınavını yaparsa, bu sınav sonuçlarına güvenemeyiz. Devlet memuru alımlarında sözlü sınav uygulamasının da getirileceği belirtiliyor."
Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili yayınlanan taziye mesajına değinen Koncuk, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz ecdadımızla gurur duyuyoruz. Herkes bilmelidir ki; tarihin hiçbir döneminde zalim olmadık ama tarihin her döneminde de yaşama hakkımıza sahip çıktık. Türk milleti şerefli bir millettir ve tarihimiz şanla, şerefle doludur. Biz, ABD’ye, AB’ye hoş görünmek için ecdadımızı ve milletimizi satmayız, tarih önünde mahkûm ettirmeyiz. Birilerinin dedelerinden kendilerine ne kaldı bilinmez ama bizim dedelerimizden bize şan ve şeref kalmıştır.”
Kaynak: İHA