Konyalı Aşık Şem'i Anıldı
Konya Aydınlar Ocağı'nın Salı Sohbetleri'nde, Konya'nın hazırcevaplılığıyla bilinen ve Konya Methiyesi adlı şiiriyle tanınan Konyalı Aşık Şem'i anıldı.
Eğitimci Yazar Ali Işık, Sille Kültür Evi'nde düzenlenen programda, Aşık Şem'i'nin hayatını, şairlik vasfını anlatarak şiirlerinden örnekler sundu.
Aşık Şem'i'nin, Hz. Muhammed'e yazdığı 11 beyitlik bir kasidesinin bulunduğunu, kendisinin tam olarak ne bir Mevlevi ne de Bektaşi olduğunu ifade eden Işık, Konya'nın eski mahallesi Piresad Mahallesi'nde miladi takvime göre 1772-1776 tarihleri arasındaki bir tarihte doğan Aşık Şem'i'nin asıl adının Ahmet, babasının da Konya'nın tanınmış helvacılarından Hacı Mehmet Ağa olduğunu söyledi.
Işık, Konyalı Aşık Şem'i'nin askere gidinceye kadar babasının yanında helvacı olarak çalıştığını, babasının vefatından sonra Çıkrıkçılar içinde bulunan eskiden "Sözbir Helvacısı" olan ve şimdilerde kavafiye olan dükkanda sazlı-sözlü olarak arkadaşlarıyla meşk yapmaya başlayınca helvacı dükkanını oğlu Mustafa'ya bıraktığını dile getirdi.
Konyalı aşıkların devamlı Türbe Kahvesi'nde buluştuğunu aktaran Işık, 25 yaşlarında evlenen Şem'i'nin ünlü Silleli Aşık Sururi ile 30'lu yaşlarda tanıştığını ve bir daha da ayrılmadıklarını anlattı.
Konya'da aşıklık kültürüne sahip çıkan ve aşıkları kollayan Hemdem Çelebi ile tanıştıktan sonra Aşık Şem'i'nin, Mevlana'ya olan sevgisinin arttığını vurgulayan Işık, bir müddet sonra Aşık Şem'i'nin Celaliye Vakfı'na "Aşar memuru" olarak görevlendirildiğini ve diyar diyar gezmesiyle her yerde tanınan bir şair ve ozan olarak ününün arttığına dikkati çekti.
Aşık Şem'i'nin, İstanbul'da padişahın huzuruna çıkıp şiir olarak halini arz ettikten sonra Konya'ya döndüğünü, kısa süre sonra kendisine "İhtisap ağası" (1830- 1839) görevi verildiğini, 60 yaşında Konya'nın ilk "Beledi Başkanı" olarak çarşı, pazarları denetleyerek eksik tartan ve hile yapan esnafı cezalandırdığını ifade eden Işık, iki evlilik yapan ve 5 çocuğu olan Aşık Şem'i'nin, 1836'nın nevruzunda vefat ederek çok sevdiği Mevlana Dergahı'nın yanına defnedildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Aşık Şem'i'nin, Hz. Muhammed'e yazdığı 11 beyitlik bir kasidesinin bulunduğunu, kendisinin tam olarak ne bir Mevlevi ne de Bektaşi olduğunu ifade eden Işık, Konya'nın eski mahallesi Piresad Mahallesi'nde miladi takvime göre 1772-1776 tarihleri arasındaki bir tarihte doğan Aşık Şem'i'nin asıl adının Ahmet, babasının da Konya'nın tanınmış helvacılarından Hacı Mehmet Ağa olduğunu söyledi.
Işık, Konyalı Aşık Şem'i'nin askere gidinceye kadar babasının yanında helvacı olarak çalıştığını, babasının vefatından sonra Çıkrıkçılar içinde bulunan eskiden "Sözbir Helvacısı" olan ve şimdilerde kavafiye olan dükkanda sazlı-sözlü olarak arkadaşlarıyla meşk yapmaya başlayınca helvacı dükkanını oğlu Mustafa'ya bıraktığını dile getirdi.
Konyalı aşıkların devamlı Türbe Kahvesi'nde buluştuğunu aktaran Işık, 25 yaşlarında evlenen Şem'i'nin ünlü Silleli Aşık Sururi ile 30'lu yaşlarda tanıştığını ve bir daha da ayrılmadıklarını anlattı.
Konya'da aşıklık kültürüne sahip çıkan ve aşıkları kollayan Hemdem Çelebi ile tanıştıktan sonra Aşık Şem'i'nin, Mevlana'ya olan sevgisinin arttığını vurgulayan Işık, bir müddet sonra Aşık Şem'i'nin Celaliye Vakfı'na "Aşar memuru" olarak görevlendirildiğini ve diyar diyar gezmesiyle her yerde tanınan bir şair ve ozan olarak ününün arttığına dikkati çekti.
Aşık Şem'i'nin, İstanbul'da padişahın huzuruna çıkıp şiir olarak halini arz ettikten sonra Konya'ya döndüğünü, kısa süre sonra kendisine "İhtisap ağası" (1830- 1839) görevi verildiğini, 60 yaşında Konya'nın ilk "Beledi Başkanı" olarak çarşı, pazarları denetleyerek eksik tartan ve hile yapan esnafı cezalandırdığını ifade eden Işık, iki evlilik yapan ve 5 çocuğu olan Aşık Şem'i'nin, 1836'nın nevruzunda vefat ederek çok sevdiği Mevlana Dergahı'nın yanına defnedildiğini sözlerine ekledi.