Tuskon Yönetim Kurulu Başkanı Meral Açıklaması
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, "Türk okullarının kapatılması yönündeki telkinler, maalesef ülkemizi imaj noktasında dünyada oldukça sıkıntılı bir konuma getiriyor" dedi.
Meral, kentteki bir otelde TUSKON'un düzenlediği "Türkiye-Batı Afrika Ticaret Köprüsü" programının ardından düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisinden 7'sinin Afrika'da olduğunu belirten Meral, Afrika kıtasının ortalama büyüme hızının yüzde 6,5 rakamıyla dünyanın en istikrarlı büyüyen kıtası olduğunu anlattı. Dünya ülkelerinin çalıştığını, büyüyüp gelişmeye devam ettiğini ifade eden Meral, "Bizim durmaya, duraklamaya hiçbir tahammülümüz yok. Bu, bizim için lüks" diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Gambiya'da bir Türk okulunun kapatılmasıyla'' ilgili sorusu üzerine Meral, şunları kaydetti:
"Bir kere bu Türk okulları, okullar kapatılamaz. Bu okullar özel teşebbüstür. O ülkelerin kanunlarına göre, yabancı direkt yatırım kapsamında yapılan yatırımlardır. Bunlar talimatla kapatılamaz ve bin 200'ünden biri kapatılmış olabilir bu okullardan. Çok önemli değil. Diğerleri faaliyetlerine devam ediyor. Her sene 100 civarında yeni okul açılıyor, talep, çok daha fazla. Şu anda imkan olsa her yıl 500 okulun açılması talep ediliyor. Ancak buna gerek öğrenci, gerek maddi imkan sağlayabilmek mümkün değil. Bunlar devletin desteğiyle olmuyor. Bunlar, Türk insanının kendi fedakarlıklarıyla, kazandıkları paralarla yaptıkları yatırımlar. Dolayısıyla bunlara bir şey olması söz konusu değil. Türk okullarının kapatılması yönündeki telkinler, maalesef ülkemizi imaj noktasında dünyada oldukça sıkıntılı bir konuma getiriyor. Çünkü 22 senedir bu okullardan mezunlar oldu. İnsanlar, çocuklarını okuttu, şimdi torunlarını okutuyorlar. O insanlara, 'Siz çocuklarınızı, torunlarınızı 20 senedir yanlış insanlara emanet etmişsiniz' demek, o insanlara çok büyük bir hakaret. Dolayısıyla bunlar sonuç verecek çabalar değil, üzücü çabalar. Bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz."
Meral, "İktidar cephesinden TUSKON'a üye iş adamlarına yönelik iş yapmalarını engelleyecek şekilde herhangi bir baskı var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Türk iş dünyasının tümüne baskı var şu anda. En büyüklerinden başlamak üzere şu anda çok yoğun ve sistematik bir sindirme ve yıldırma kampanyası sürüyor. Bundan tabii TUSKON üyeleri de nasibini alıyor. Umudumuz ve arzumuz, bu baskıların bir an önce kalkması ve demokratik ülkelerde bulunan düzeylere gelinmesi. Çünkü bunu bütün dünya takip ediyor. Türk iş dünyası çok bunalmış durumda şu anda. Bu yapılanların hepsi, belki hasım bulunan belli kesimlere zarar vermeyi hedefliyor ama bunun en büyük zararı Türkiye ekonomisine, istihdamına, Türk gençlerinin bulacağı işlere ve Türkiye'ye gelecek yatırımcılara oluyor. Dolayısıyla bu baskıların bir an önce kalkmasının Türkiye'nin hayrına olacağına inanıyoruz."
"Baskı derken nasıl bir durum söz konusu?" sorusuna karşılık Meral, "Çok değişik şeyler. Bunları görüyorsunuz da, duyuyorsunuz da" ifadesini kullandı.
''Bazı iş çevrelerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken bir tarihe alınması'' yönündeki isteğine ilişkin de Meral, "O, siyasetin bileceği bir konu. Şu anda seçim takvimi belli. Bunu öne alıp almama da siyasilerin kendi kararı. Bazı iş dünyası kuruluşları o yönde görüş belirtti.
Onların amacı, belirsizliğin bir an önce giderilmesi ve Türkiye'nin yoluna devam etmesi. Bu siyasetin vereceği bir karardır" diye konuştu.
Kaynak: AA
Dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisinden 7'sinin Afrika'da olduğunu belirten Meral, Afrika kıtasının ortalama büyüme hızının yüzde 6,5 rakamıyla dünyanın en istikrarlı büyüyen kıtası olduğunu anlattı. Dünya ülkelerinin çalıştığını, büyüyüp gelişmeye devam ettiğini ifade eden Meral, "Bizim durmaya, duraklamaya hiçbir tahammülümüz yok. Bu, bizim için lüks" diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Gambiya'da bir Türk okulunun kapatılmasıyla'' ilgili sorusu üzerine Meral, şunları kaydetti:
"Bir kere bu Türk okulları, okullar kapatılamaz. Bu okullar özel teşebbüstür. O ülkelerin kanunlarına göre, yabancı direkt yatırım kapsamında yapılan yatırımlardır. Bunlar talimatla kapatılamaz ve bin 200'ünden biri kapatılmış olabilir bu okullardan. Çok önemli değil. Diğerleri faaliyetlerine devam ediyor. Her sene 100 civarında yeni okul açılıyor, talep, çok daha fazla. Şu anda imkan olsa her yıl 500 okulun açılması talep ediliyor. Ancak buna gerek öğrenci, gerek maddi imkan sağlayabilmek mümkün değil. Bunlar devletin desteğiyle olmuyor. Bunlar, Türk insanının kendi fedakarlıklarıyla, kazandıkları paralarla yaptıkları yatırımlar. Dolayısıyla bunlara bir şey olması söz konusu değil. Türk okullarının kapatılması yönündeki telkinler, maalesef ülkemizi imaj noktasında dünyada oldukça sıkıntılı bir konuma getiriyor. Çünkü 22 senedir bu okullardan mezunlar oldu. İnsanlar, çocuklarını okuttu, şimdi torunlarını okutuyorlar. O insanlara, 'Siz çocuklarınızı, torunlarınızı 20 senedir yanlış insanlara emanet etmişsiniz' demek, o insanlara çok büyük bir hakaret. Dolayısıyla bunlar sonuç verecek çabalar değil, üzücü çabalar. Bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz."
Meral, "İktidar cephesinden TUSKON'a üye iş adamlarına yönelik iş yapmalarını engelleyecek şekilde herhangi bir baskı var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Türk iş dünyasının tümüne baskı var şu anda. En büyüklerinden başlamak üzere şu anda çok yoğun ve sistematik bir sindirme ve yıldırma kampanyası sürüyor. Bundan tabii TUSKON üyeleri de nasibini alıyor. Umudumuz ve arzumuz, bu baskıların bir an önce kalkması ve demokratik ülkelerde bulunan düzeylere gelinmesi. Çünkü bunu bütün dünya takip ediyor. Türk iş dünyası çok bunalmış durumda şu anda. Bu yapılanların hepsi, belki hasım bulunan belli kesimlere zarar vermeyi hedefliyor ama bunun en büyük zararı Türkiye ekonomisine, istihdamına, Türk gençlerinin bulacağı işlere ve Türkiye'ye gelecek yatırımcılara oluyor. Dolayısıyla bu baskıların bir an önce kalkmasının Türkiye'nin hayrına olacağına inanıyoruz."
"Baskı derken nasıl bir durum söz konusu?" sorusuna karşılık Meral, "Çok değişik şeyler. Bunları görüyorsunuz da, duyuyorsunuz da" ifadesini kullandı.
''Bazı iş çevrelerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken bir tarihe alınması'' yönündeki isteğine ilişkin de Meral, "O, siyasetin bileceği bir konu. Şu anda seçim takvimi belli. Bunu öne alıp almama da siyasilerin kendi kararı. Bazı iş dünyası kuruluşları o yönde görüş belirtti.
Onların amacı, belirsizliğin bir an önce giderilmesi ve Türkiye'nin yoluna devam etmesi. Bu siyasetin vereceği bir karardır" diye konuştu.