Tarım İlaçlarının Yanlış Kullanımı Sağlığı Tehdit Ediyor
Tarımda kullanılan ilaç ve gübre sanayisinde yaşanan gelişmelerin insan hayatında kolaylıklar sağlarken beraberinde birçok sağlık sorunu getirdiği bildirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin ve sanayinin gelişmesiyle tarım alanında da birtakım gelişmenin yaşandığını, özellikle verim artırmak için kullanılan ilaçların insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Tarımda aşırı gübre ve ilaç kullanımının insanda sinir sistemini etkilediğini belirten Sullivan, şöyle konuştu:
"Üreticilerimiz dozunda gübre ve ilaç kullanımına özen göstermeli. Ülkemizde tarım ilaçlarının ve gübrelemenin dozu iyi ayarlanamıyor. Ürüne çok kimyasal atılması verimi atırır gibi düşünülüyor. İlaç ve gübrelerin biyolojik kökenli olmasını arzu ediyoruz. Zirai ilaçlar kurallara uygun kullanımında bile zararlı olabiliyor. Çiftçilerin yanlış ilaç kullanımıyla bu etkiler daha da artıyor. Kurallara uygun olarak kullanılmayan tarım ilaçları sinir istemi rahatsızlıkları, kanser, üreme bozukluklarına neden olabiliyor. Özellikle çocuklarda gelişimi engelliyor ve fizyolojik bozukluklara yol açıyor."
Çiftçilerin kimyasal ilaçları kimi zaman zorunluluktan kullanmak durumunda kaldığını dile getiren Sullivan, "En azından böceklere, kırmızı örümceklere, yabancı otlara ve istemediğimiz zararlılara karşı kullandığımız kimyasal ilaçların dozunu iyi ayarlamalıyız" dedi.
Tarımda kullanılan kimyasal ilaçların doğayı ve insan sağlığını ciddi şekilde etkilediğine dikkati çeken Sullivan, daha fazla verim için kimyasal ilaç ve gübrelerin ister istemez kullanılacağını da açıkladı.
- "Bütün ilaçlar az veya çok zehirlidir"
Kullanılan ilaçların dozunun iyi ayarlanması gerektiğine işaret eden Sullivan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevsim nedeniyle doğa canlanıyor. Tarımsal faaliyetler de bu dönemde artıyor. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve bazı ilaçlar dozunda kullanılmadığında zararlı etkileri olabiliyor. Bitkilerdeki ilaç kalıntısı, kullanılan ilacın cinsine, ilacın uygulama zamanına, çevre koşullarına, uygulamanın yapıldığı bitki türüne, uygulama zamanı ile ürünün hasat edilişi arasındaki süreye ve diğer birçok etkene bağlı olarak farklılık gösterir. Unutulmamalıdır ki bütün ilaçlar az veya çok zehirlidir."
Prof. Dr. Sullivan, sebze ve meyvelerdeki hastalık ve zararlılara karşı kullanılması önerilen ilaçların tamamıyla tehlikesiz olduğunu düşünmenin doğru olmadığına değinerek, şunları kaydetti:
"İlaçlamalardan bir süre sonra, ilacın etkinliğinin azalması, ilaçlamanın tekrarlanmasını gerektirir. İlacın prospektüsünde belirtilen son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye uyulsa bile bir miktar ilaç ve ayrışma ürünleri besin maddesi üzerinde veya içinde kalmaktadır. Ayrıca tarımda doğru ilaç seçimi yapılmıyor ve ilaçlar önerilen dozda uygulanmıyor. İlacın yüksek dozda kullanılması kalıntı miktarını artırıyor. İlaçlama zamanı iyi belirlenemiyor ve gereksiz yere ilaç kullanılıyor. Son ilaçlama ile hasat arasında sürelere uyulmuyor. Sebze ve meyvelerde hasadın yaklaştığı dönemde kalıntı süresi kısa olan ilaçları tercih etmek gerekiyor. Bu nedenle çiftçilerimizin bilinçli ve bilgili olması büyük önem taşıyor."
Kaynak: AA
Tarımda aşırı gübre ve ilaç kullanımının insanda sinir sistemini etkilediğini belirten Sullivan, şöyle konuştu:
"Üreticilerimiz dozunda gübre ve ilaç kullanımına özen göstermeli. Ülkemizde tarım ilaçlarının ve gübrelemenin dozu iyi ayarlanamıyor. Ürüne çok kimyasal atılması verimi atırır gibi düşünülüyor. İlaç ve gübrelerin biyolojik kökenli olmasını arzu ediyoruz. Zirai ilaçlar kurallara uygun kullanımında bile zararlı olabiliyor. Çiftçilerin yanlış ilaç kullanımıyla bu etkiler daha da artıyor. Kurallara uygun olarak kullanılmayan tarım ilaçları sinir istemi rahatsızlıkları, kanser, üreme bozukluklarına neden olabiliyor. Özellikle çocuklarda gelişimi engelliyor ve fizyolojik bozukluklara yol açıyor."
Çiftçilerin kimyasal ilaçları kimi zaman zorunluluktan kullanmak durumunda kaldığını dile getiren Sullivan, "En azından böceklere, kırmızı örümceklere, yabancı otlara ve istemediğimiz zararlılara karşı kullandığımız kimyasal ilaçların dozunu iyi ayarlamalıyız" dedi.
Tarımda kullanılan kimyasal ilaçların doğayı ve insan sağlığını ciddi şekilde etkilediğine dikkati çeken Sullivan, daha fazla verim için kimyasal ilaç ve gübrelerin ister istemez kullanılacağını da açıkladı.
- "Bütün ilaçlar az veya çok zehirlidir"
Kullanılan ilaçların dozunun iyi ayarlanması gerektiğine işaret eden Sullivan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevsim nedeniyle doğa canlanıyor. Tarımsal faaliyetler de bu dönemde artıyor. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve bazı ilaçlar dozunda kullanılmadığında zararlı etkileri olabiliyor. Bitkilerdeki ilaç kalıntısı, kullanılan ilacın cinsine, ilacın uygulama zamanına, çevre koşullarına, uygulamanın yapıldığı bitki türüne, uygulama zamanı ile ürünün hasat edilişi arasındaki süreye ve diğer birçok etkene bağlı olarak farklılık gösterir. Unutulmamalıdır ki bütün ilaçlar az veya çok zehirlidir."
Prof. Dr. Sullivan, sebze ve meyvelerdeki hastalık ve zararlılara karşı kullanılması önerilen ilaçların tamamıyla tehlikesiz olduğunu düşünmenin doğru olmadığına değinerek, şunları kaydetti:
"İlaçlamalardan bir süre sonra, ilacın etkinliğinin azalması, ilaçlamanın tekrarlanmasını gerektirir. İlacın prospektüsünde belirtilen son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye uyulsa bile bir miktar ilaç ve ayrışma ürünleri besin maddesi üzerinde veya içinde kalmaktadır. Ayrıca tarımda doğru ilaç seçimi yapılmıyor ve ilaçlar önerilen dozda uygulanmıyor. İlacın yüksek dozda kullanılması kalıntı miktarını artırıyor. İlaçlama zamanı iyi belirlenemiyor ve gereksiz yere ilaç kullanılıyor. Son ilaçlama ile hasat arasında sürelere uyulmuyor. Sebze ve meyvelerde hasadın yaklaştığı dönemde kalıntı süresi kısa olan ilaçları tercih etmek gerekiyor. Bu nedenle çiftçilerimizin bilinçli ve bilgili olması büyük önem taşıyor."