Görmeyen Gözlerin Yaşama Azmi

Kayseri'de, 15 yaşında göz tansiyonundan görme yeteneği kaybeden Nilgün Kalmuk, sonradan kararan dünyasında yaşama azmiyle dikkati çekiyor.

Kalmuk AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8'inci sınıfa kadar görmesinde sorun olmadığını ancak son sınıfta sorun yaşamaya başladığını, doktorlar tarafından göz tansiyonu teşhisi konulduğunu söyledi.

Sağ gözünden iki kere ameliyat olduğunu, göz tansiyonunun düşmemesi sonucu 15 yaşından sonra her iki gözünü de kaybettiğini ifade eden 39 yaşındaki Kalmuk, şöyle devam etti:
"Okula devam edemedim, en çok okulu bırakmak zorunda kaldığım için üzüldüm. Çünkü okulu çok seviyordum. Bir tanıdığımız sayesinde Altı Nokta Körler Derneği'ne üye oldum. Buradan aldığım destekle Ankara'da bir rehabilitasyon merkezinde kabartma yazıyı öğrendim. Okula devam etmeye karar verdim, açık liseyi bitirdim. Daha sonra da açıköğretim fakültesinin işletme bölümünü 4 yılda bitirdim. Ayrıca benim için çok kıymetli olan, bilgi kaynağım radyo ve televizyonu takip ettim. Bilgisayar kursuna giderek sertifika aldım. Tüm bunları yaparken annemin ve babamın çok büyük desteğini gördüm. Onlar sayesinde hayata tutundum ve ne eğitimimden ne de iş hayatından vazgeçtim. Özürlü sınavıyla 2001 yılında bir meslek lisesinin santralinde işe başladım."
13 yıldır işini severek yaptığını anlatan Kalmuk, "Kabartma yazıyla bir telefon rehberi oluşturdum. Kimseye yük olmadan işlerimi yürütüyorum. Okul müdürümüzün misafirlerini karşılıyorum. İşe ilk başladığımda tereddüt etmişlerdi ancak yaptığım işleri görünce bu geçti. 4 yıl önce memur arkadaşların girdiği görevde yükselme sınavına girdim. Aldığım puanla Türkiye birincisi oldum. Evden okula bastonumla geliyorum. Kayseri'de beyaz bastonlu kadın engelli pek yok. Esnaf olsun, mahalledekiler olsun bana alıştı" diye konuştu.

- Engelini unutuyoruz
Kalmuk'un annesi Fatma Kalmuk ise kızının her işini kendisinin yaptığını, bu nedenle de zaman zaman görmediğini bile unuttuklarını dile getirdi.
Anne Kalmuk, "Nilgün, çok enerji dolu. Görmemesine rağmen kimseye yük olmaz. Her sabah özenle giyinip hazırlanıyor. Evimizde yemek, ütü yapıyor. Örgü örmeyi çok seviyor. Hem kendisine hem de sevdiklerine çorap, kazak, şapka örüyor. Biz onun görmediğini unutuyoruz. Ancak ne zaman sokağa çıkmak istese o zaman görmediğini hatırlıyor, yalnız göndermekte tereddüt ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA