Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Açıklaması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Açıklaması
Bakan Yılmaz Van'daki kaza ile ilgili olarak, "Hiçbir kelime anne babanın acısını hafifletemez. Kardeşlik ve milli birlik projesi ne kadar gerekli, buradan bunu anlıyoruz. Bu sürecin ne kadar doğru olduğunu, bu geçen süreçte bir tane şehit vermemiş olmamızdan da anlıyoruz. Bu kardeşlik projemizin tamamlanması için milletimizden destek istiyoruz" dedi.

30 Mart yerel seçimleri çalışmaları kapsamında Ankara’dan kara yolu ile Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde gelen Bakan Yılmaz, burada AK Parti Yıldızeli Belediye Başkan Adayı Mustafa Arda’nın seçim bürosu açılışına katıldı.

Açılıştan sonra gündemdeki konularla ilgili açıklama yapan Yılmaz, Van'ın Saray ilçesine bağlı Karahisar Köyü yakınlarında askeri aracın devrilmesi sonucu 3 askerin şehit olması, 18 askerin yaralanması ile ilgili olarak şehit yakınlarına başsağlığı diledi. Yılmaz, “3 askerimiz şehit, 18 askerimiz yaralı. Evlatlarını kaybeden ailelere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Mekanları zaten cennettir. Vatan uğrunda çalışırken trafik kazası suretiyle yaşamlarını yitirdiler. Bizim nazarımızda şehittir. Allah onları da şehitlik makamına erdirsin. Karakola giderken akşam vakti yoldan çıkarak kaza yaptılar. Allah bir daha böyle bir acı hiç kimseye göstermesin. Ateş düştüğü yeri yakar. Hiçbir kelime anne babanın acısını hafifletemez. Kardeşlik ve milli birlik projesi ne kadar gerekli, buradan bunu anlıyoruz. Bu sürecin ne kadar doğru olduğunu bu geçen süreçte bir tane şehit vermemiş olmamızdan da anlıyoruz. Bu kardeşlik projemizin tamamlanması için milletimizden destek istiyoruz. Hem de bu tür kazaların bir daha olmamasını istiyoruz” dedi.

"İLHAN İŞBİLEN İKİ ARADA BİR DEREDE KALDI"
17 Aralık yolsuzluk operasyonu ile ilgili AK Parti İzmir Milletvekili İlhan İşbilen’in AK Parti’den istifa etmesini de değerlendiren Yılmaz, "İlhan Bey iki arada, bir derede kaldı" diyerek şunları söyledi:
"İlhan Bey'i tanırım, severim, ülkesini sever, AK Parti tabirini kullanır. Kendisinin de sevdiği insanlar var. İki dere arasında kalmış, deniyor ya, ondan. Konuşulsa bunlar olmaz. Bizim kimse ile kavgamız yok. Muhabbet fedaileriyiz. Kavgaya vaktimiz yok. Bizim kavga edecek nefsimiz yeterlidir. Allah’ın yaratıkları ile dost olmamız gerekir. İlhan ağabey hem ülkesini hem de AK Parti'yi sever ancak bir yanlış algılama onu sanki bir dışarıda kalsa bu fitne sürecinde burada bulunmak bir yanlış algılamaya sebep oluyor diye algılamıştır. Oysa bu gibi durumlarda, fitne durumlarında yapılacak iş birlik beraberliği artırmaktır. Bölünerek çoğalınmaz, güçlenilmez. Oysa bütün millet AK Parti'ye yanaşsa AK Parti ile birlik olsa... İnşallah bizim Türkiye üzerine oyun oynamak isteyenlerin de planlarını oyunlarını boşa çıkarırız ama ayrılırsak, bir sıkıntı gördüğümüz zaman bırakırsak bu oyun oynamak isteyenlerin istediğini yapmış oluruz. Biliyoruz ki İlhan İşbilen bu dışarıdaki güçlerin istediklerini yapacak kimselerden değildir. Bizim kimse ile kavgamız yok. Tek bir kimse üzülse biz üzülürüz. 76 milyonu inanın kardeş biliyoruz. Bizim kimse ile ayrımız gayrımız yok. En aykırı gördüğümüz insanlar ile ortak noktamız yüzde 99. Belki ayrıldığımız nokta yüzde 1'dir. Aklı başında olan ve insaf sahibi bir insan yüzde 99'u ihmal edip yüzde 1 ayrılıkları öne çıkarıp oradan da ayrılığı gündeme getirmez. Ben inşallah bu sıkıntılı dönemi, bu fitne dönemini birlik ve beraberlik içinde aşacağımıza inanıyorum. Allah bu milletin ve bizim yardımcımız olsun.”

"TAŞERON İŞÇİLER İLE İLGİLİ ÇALIŞMA BAKANLAR KURULU'NA GELMEDİ"
Kamuda çalışan taşeron işçilerle ilgili çalışmanın Bakanlar Kurulu’na gelmediğini ifade eden Bakan Yılmaz, “Kamu dairelerinde çalışan işçilerin çalışmalarının iyileştirilmesi doğrultusunda bir çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik yapıyor. Daha önce bunu dile getirdi. Bu çalışmanın olgunlaşmasını bekliyoruz. Bu kardeşlerimizin yasalarda belirtilen çalışma süresine riayetle alması gereken haklarını almadığı, böyle bir rahatsızlık ve hukukun arkasından dolanılma olmaması için bakanlık tarafından böyle bir çalışma yapılıyor ancak son olgunlaşmış hali Bakanlar Kurulu'na gelmedi. Gelirse inşallah, kamuoyuna açıklarız” şeklinde konuştu.

"İNTERNET ORTAMINDA SANSÜR YOK"
İnternet ortamında sansür olmadığını söyleyen Yılmaz, konu ile ilgili olarak eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal örneğini verdi. Yılmaz, “İnternet ortamında sansür yok. Daha ortada olan hiçbir şey yok. Biz biliyorsunuz özgürlükleri en çok artıran hükümetiz. Daha önce din kitaplarında Alevilik ile ilgili tek bir kelime yoktu. Bizim dönemimizde geldi. Daha önce Kürtçe ile ilgili ne yayın vardı ne kelime vardı. Kırmızı, yeşil, sarı renkler millete düşman edilmişti. Biz ekmeği büyüttük özgürlükleri artırdık. Eğer ki bir kişinin hakkı ihlal edilir ise, siz de ona, 'Mahkemeye git' derseniz, mahkemeden karar alınıncaya kadar bizde güzel bir söz vardır; dereden su gelene kadar kurbanın gözü çatlar. Bunun en somut örneğini Deniz Baykal’a sormak gerekir. Bunu bizzat kendisi yaşadı. Bu kasetiniz hemen gündeme düşer düşmez Deniz Baykal’a ne tavsiye ederdiniz? Mahkemeye git durdur mu? Zaten gece oldu, buna sabaha kadar herkes ulaşır. Buna mahkemeye git derseniz, adamın hakkını hukukunu korumuş mu olursunuz? Aynı şeyin kendinize yapılmasını ister misiniz? Kendinize ne yapılmasını istiyorsanız başkasına da onu yapın. Kendinize ne yapılmasını istemiyorsanız başkasına da onu istemeyiniz. Buna sansür diyen kardeşlerimiz; kendisinin özel hayatları ile ilgili bir husus internete düştüğü zaman o zaman mahkemeyi mi tercih eder, yoksa güzel kardeşim önce sen bunu bir durdur da ondan sonra kişi gerekirse mahkemeye gitsin. Bir hakkım ihlal ediliyor, diyerekten bu kişiler ili ilgili bir görüntü olduğunda onu kaldırmak mı lazım, yoksa mahkeme kararını beklemek mi? Mahkeme süreçtir, kaldırmak lazım. Kendi nefsinize ne istiyor iseniz başkasına da onu istediğinizde bu ülkeye barış kardeşlik gelir” dedi.

Kaynak: İHA