(özel Haber) Azmin Zaferi
Kırklareli’de 1980 ihtilali öncesi bıraktığı üniversiteyi 35 yıl aradan sonra bitiren Ayten Özsoy, eczacı oldu.
Özsoy, öğrencilik hayatı boyunca hem anne, hem eş, hem kayınvalide, hem gelin, hem de öğrenci oldu.
Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesinde Eczacı Ayten Özsoy, 1977 yılından beri ara verdiği İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ndeki eğitimine, 2009 yılında çıkan aftan yararlanarak devam edip, mezun olmasının ardından mesleğini icra etmeye başladı.
Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca beldesinde ilkokul ve ortaokulu bitirmesinin ardından İstanbul Kız Lisesi'nde eğitim hayatına devam eden Eczacı Özsoy, mezun olmasının ardından İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazandı. 1976- 1977 eğitim-öğretim yılında 1. sınıfı bitirmesinin ardından üniversite olaylarının patlak vermesinden dolayı Özsoy, eğitim hayatına son vererek evlendi. 2009 yılında üniversitelerde çıkan aftan faydalanan Özsoy, eşinin ve çocuklarının desteğini alarak eczacılık fakültesinden derece ile mezun oldu.
1980 yılları öncesi üniversite olaylarının iyice patlak vermesi üzerine, öğrenci olaylarına herhangi bir katılma durumu söz konusu olmamasına rağmen kendi isteğiyle okulunu bırakmak zorunda kaldığının altını çizen Özsoy, "Okulumu bıraktıktan sonra evlendim. Çocuklarım olunca okulu aklımdan sildim. 2009 yılında çıkan af ile okuluma kaldığım yerden devam etme fırsatı olduğundan eşim ve çocuklarımın desteğini alarak 35 yıl ara verdiğim eğitim hayatıma kaldığı yerden devam etme kararı aldım. 4 yıl boyunca hiç devamsızlık yapmayarak okuluma devam ettim. 2013 yılının Temmuz ayında üniversiteden mezun oldum" dedi.
“DÜĞÜNDEN SINAVA, SINAVDAN DÜĞÜNE”
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde sürdürdüğü 4 yıllık eğitim hayatı sırasında iki oğlunu da evlendirdiğini ifade eden Özsoy, "Küçük oğlumun Bursa ilinde gelinimin memleketinde yapılan düğün dönüşü İstanbul’da sınava girdim ve Kırklareli’ndeki düğüne katıldım. Öğrencilik hayatımda 2 tane gelin sahibi oldum; eşim, çocuklarımın yanında gelinlerimin desteğini de çok gördüm" diye konuştu.
"ÖĞRENCİLİĞE ADAPTE OLABİLMEK İÇİN DEVLET YURDUNDA KALDIM”
Özsoy, 4 yıl boyunca öğrenciliğe adapte olmak için devlet yurdunda kaldığını söyleyerek, "4 yıl boyunca her hafta Cuma günleri Kırklareli’ne gelerek eşim ve kayınbabamın ihtiyaçlarını giderdikten sonra, Pazar günleri tekrar İstanbul’a dönüş yaptım. Eğitim hayatıma 35 yıl ara verdikten sonra tekrar 4 yıl boyunca birebir her gün okula giderek, dönem kaybetmeyerek okulumdan derece ile mezun oldum. Öğretim üyesi arkadaşlar mezuniyet töreninde hepsi beni ayakta alkışlayarak tebrik ettiler. Her zaman onların moral desteği ön plandaydı. Eşimin bu konuda desteği çok oldu. Belli bir süreden sonra aile hayatı, düzeni bozulmaya başlasa da eşim desteğini asla eskitmediği gibi moral vererek her zaman yanımda olduğunu gösterdi. Eşimin desteğini almasaydım okulu çoktan tekrar yarıda bırakabilirdim. İnsan isterse her şeyi yapabilir. İstemek bazen yetmeyebilir, çok emek de vermek lazım" şeklinde konuştu.
“ANNEYİM, KAYINVALİDEYİM, GELİNİM, EŞİM VE İSTANBUL’DA DA ÖĞRENCİYİM”
Özsoy, "Anneyim, kayınvalideyim, gelinim, eşim ve İstanbul’da da öğrenciyim" diyerek, şunları söyledi:
"Öğrencilik yıllarımda birden fazla kimliğe bürünerek okulumu çok şükür bitirdim. Allah'ın emek verilen her şeyin karşılığını verdiğine bizzat kendim şahit oldum. Çok isteyerek başladığım meslek kariyerime 35 yıl aradan sonra üniversiteyi bitirerek çok şükür başladım. Sınıf arkadaşların 20 yaşlardaydı. Onlarla birlikte eğitim görmek gerçekten çok zordu. Çünkü onlar bir konuyu bir kere okuma ile anlıyorsalar benim yaşımdan ötürü 3-4 defa okumam, üzerinde daha çok çalışmam gerekiyordu. Başarı elde etmek için onlarla birlikte aynı eforu sarf etmek gerekiyordu. Ben de elimden geldiğince onlara ayak uydurmaya çalışıyordum."
Ayten Özsoy, hayat öyküsü ile gençlere örnek oluyor