Müsiad 14. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye'de bir zamanlar IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli'nin ülkeye gelişinin, geldiğinde kimlerle görüştüğünün haberlerinin yapıldığını hatırlatarak, "İstanbul'da onun yemek yediği restoran, tenis oynadığı kulüp son derece önemliydi. Oralara gidip onunla temasta bulunmak popüler hale gelmişti. Allah Türkiye'yi bir daha o günlere döndürmesin" dedi.
Bakan Zeybekci, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl 14.'sü düzenlenen "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, bu ödüllerin verilmeye başlandığı yıllarda ekonomi muhabiri olmanın zor olduğunu, aynı yıllarda Türkiye ekonomisinin dinamikleriyle ilgili gerçek değerlendirmeler yapmanın mümkün olamadığını söyledi.
O günlerde IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli'nin Türkiye'ye gelişinin, geldiğinde kimlerle görüştüğünün haberlerinin yapıldığını anlatan Zeybekci, "Onunla görüşmek için Türk siyaseti, hükümeti sıraya girerdi. Lütfederse bakanlarla, başbakanla, cumhurbaşkanıyla görüşür sonra İstanbul'a gelirdi. İstanbul'da onun yemek yediği restoran, tenis oynadığı kulüp son derece önemliydi. Oralara gidip onunla temasta bulunmak popüler hale gelmişti. Son derece edilgen bir gündemle hareket edilen günler yaşanıyordu. Böyle bir ortamda ekonomiyle ilgili söz söylemek kadar riskli bir şey olmazdı herhalde" diye konuştu.
Aynı yıllarda IMF'nin kredi dilimlerinin serbest bırakılmasıyla ilgili "ev ödevlerine" ilişkin haberlerin yapıldığına da değinen Zeybekci, "Hazine'nin IMF'ye yazdığı bir taahhütname elime geçti. O günkü Türk ekonomisinden Allah'a şükürler olsun ki bugün bu kadar başarılı bir ülke haline geldik. Böyle performanslar göstermiş bir ülkenin ve başarısını katlayan bir Hükümet'in Ekonomi Bakanı olmak benim için Allah'a şükredilmesi gereken bir sonuç. Allah Türkiye'yi bir daha o günlere döndürmesin" ifadelerini kullandı.
- "Şu anda yaşananlar ülkemizin altından kalkamayacağı şeyler değil"
Türkiye'nin kültür coğrafyasındaki ülkelere bugün 2,5 milyar dolar hibe yapabilen bir ülke haline geldiğini belirten Zeybekci, şunları kaydetti:
"Etkin bir Türkiye haline geldiğimiz bugünlerde ülkemiz üzerine oynanan oyunlar var. Gezi Parkı olaylarıyla insanların doğa ile ilgili hassasiyetleri çok farklı yerlere götürüldü. Gezi Parkıyla ilgili Hükümet'e iletilen talepler üçüncü havaalanı ve üçüncü köprü inşaatının durdurulması, nükleer santrallerin ve tüm HES ruhsatlarının iptal edilmesiydi. Mayıs ayında başlatılan süreçten sonra, büyük bir talihsizlikle bir mahkeme kararında da aynı listeyi gördük; Türkiye ekonomisine, bu ülkeye biçilmeye çalışılan kefeni aynı ebatlarıyla gördük. Bize yakışan, ülkemizin, demokrasimizin, devlet yapımızın, ekonomimizin bundan kazançla çıkmasıdır ki inşallah öyle de olacak, bundan hayırlarla çıkacağız. Türkiye'nin şu anda yaşadıkları ülkemizin altından kalkamayacağı şeyler değil."
Bakan Zeybekci, insanın haber alma hakkının yaşam hakkı kadar kutsal olduğunu vurgulayarak, "O haberin doğru şekilde ulaştırılması da haberi yapanlar için namus kadar kutsaldır. Dolayısıyla ben ekonomi muhabirlerinin ekonomiyle ilgili faaliyetlerini kutsal bir görev olarak görüyorum" dedi.
İnsanların kanaatlerinin aldıkları haberlerden oluştuğunu ifade eden Zeybekci, "Yapılan haberlerin doğruluğu, ülke menfaatlerini koruyucu ve kollayıcılığı çok önemli. Çünkü insanlar onlardan kanaat elde eder, edindikleri kanaatlere göre karar verir, verdikleri kararlara göre de ekonomiler, ülkeler, milletler, devletler, coğrafyalar şekillenir" diye konuştu.
Kaynak: AA
O günlerde IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli'nin Türkiye'ye gelişinin, geldiğinde kimlerle görüştüğünün haberlerinin yapıldığını anlatan Zeybekci, "Onunla görüşmek için Türk siyaseti, hükümeti sıraya girerdi. Lütfederse bakanlarla, başbakanla, cumhurbaşkanıyla görüşür sonra İstanbul'a gelirdi. İstanbul'da onun yemek yediği restoran, tenis oynadığı kulüp son derece önemliydi. Oralara gidip onunla temasta bulunmak popüler hale gelmişti. Son derece edilgen bir gündemle hareket edilen günler yaşanıyordu. Böyle bir ortamda ekonomiyle ilgili söz söylemek kadar riskli bir şey olmazdı herhalde" diye konuştu.
Aynı yıllarda IMF'nin kredi dilimlerinin serbest bırakılmasıyla ilgili "ev ödevlerine" ilişkin haberlerin yapıldığına da değinen Zeybekci, "Hazine'nin IMF'ye yazdığı bir taahhütname elime geçti. O günkü Türk ekonomisinden Allah'a şükürler olsun ki bugün bu kadar başarılı bir ülke haline geldik. Böyle performanslar göstermiş bir ülkenin ve başarısını katlayan bir Hükümet'in Ekonomi Bakanı olmak benim için Allah'a şükredilmesi gereken bir sonuç. Allah Türkiye'yi bir daha o günlere döndürmesin" ifadelerini kullandı.
- "Şu anda yaşananlar ülkemizin altından kalkamayacağı şeyler değil"
Türkiye'nin kültür coğrafyasındaki ülkelere bugün 2,5 milyar dolar hibe yapabilen bir ülke haline geldiğini belirten Zeybekci, şunları kaydetti:
"Etkin bir Türkiye haline geldiğimiz bugünlerde ülkemiz üzerine oynanan oyunlar var. Gezi Parkı olaylarıyla insanların doğa ile ilgili hassasiyetleri çok farklı yerlere götürüldü. Gezi Parkıyla ilgili Hükümet'e iletilen talepler üçüncü havaalanı ve üçüncü köprü inşaatının durdurulması, nükleer santrallerin ve tüm HES ruhsatlarının iptal edilmesiydi. Mayıs ayında başlatılan süreçten sonra, büyük bir talihsizlikle bir mahkeme kararında da aynı listeyi gördük; Türkiye ekonomisine, bu ülkeye biçilmeye çalışılan kefeni aynı ebatlarıyla gördük. Bize yakışan, ülkemizin, demokrasimizin, devlet yapımızın, ekonomimizin bundan kazançla çıkmasıdır ki inşallah öyle de olacak, bundan hayırlarla çıkacağız. Türkiye'nin şu anda yaşadıkları ülkemizin altından kalkamayacağı şeyler değil."
Bakan Zeybekci, insanın haber alma hakkının yaşam hakkı kadar kutsal olduğunu vurgulayarak, "O haberin doğru şekilde ulaştırılması da haberi yapanlar için namus kadar kutsaldır. Dolayısıyla ben ekonomi muhabirlerinin ekonomiyle ilgili faaliyetlerini kutsal bir görev olarak görüyorum" dedi.
İnsanların kanaatlerinin aldıkları haberlerden oluştuğunu ifade eden Zeybekci, "Yapılan haberlerin doğruluğu, ülke menfaatlerini koruyucu ve kollayıcılığı çok önemli. Çünkü insanlar onlardan kanaat elde eder, edindikleri kanaatlere göre karar verir, verdikleri kararlara göre de ekonomiler, ülkeler, milletler, devletler, coğrafyalar şekillenir" diye konuştu.