Mustafa Özata Projelerini Açıklıyor

Özata, yarın akşam Bağlar Saray’da yapacakları proje tanıtım toplantısına herkesi davet ederek,"“Seçildiğimizde Safranbolu’ya ne gibi projeler yapacağımızı bire bir görmelerini ve irdelemelerini istiyorum. Toplumun tamamını seçimlerde bu tür sorgulamalara girmelerini istiyorum. Herkesin bir siyasi görüşü var. Ama yerel seçimlerde iş yapabilme kapasitesi daha ön plana geçiyor. Kentin sorunlarını çözebilme yeteneği önem arz ediyor. Çok iyi politikacı olabilirsiniz ama çok iyi iş yapabilme yeteneğine sahip değilseniz bana bir bağdanız yoktur demek. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Ben çok iyi politikacı olamayabilirim ama çok iyi bir işadamı olduğumu iddia ediyorum. Çok uçuk ve altından kalmayacak işin içersine girmeyiz. Birilerine güvenerek bu işi yapmıyoruz. Yapacağımız projelerde bütçe noktasında sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyoruz” dedi.

“BURAYA DOĞRU BİR MAKİNİST LAZIM”
MHP Safranbolu Belediye Başkan Adayı Mustafa Özata, hızlı bir şekilde seçim çalışmalarına başladıklarını ve 1.5 aydır çalışmaları sürdüklerini de belirterek, “20 yıldır İstanbul’da yaşamama rağmen zaman zaman gelip gidiyordum. İlkokul, ortaokul ve liseden okul arkadaşlarımı gördüm. Siyasetin bu yüzü benim için çok güzel oldu. Benim kişiliğimi bilen biliyor ama bilmeyenlere de bu zaman zarfından anlatmaya gayret ediyoruz. Bu noktada vatandaşlarımızın bize ilgisi de güzel.

30 Mart’ta kadar çalmadık kapı ve sıkmadık el bırakmamak için yoğun gayret gösteriyoruz. Gitmediğimiz esnaf kalmadı. Kanaat önderleri ile toplantılar yapmaya başlıyoruz. Günlük 4-5 saat uykuyla iyi bir tempoda çalışmalara devam ediyoruz. Safranbolu hepimizin dünya miras şehri ama içi dolu mu boş mu bunu tartışmak gerekir. Safranbolu gerçekten turizm kenti mi bunu tartışmak gerekir. STK başkan ve yöneticileri, basın, siyasiler bu işi tartışsın. Ben öyle olmadığını iddia ediyorum. Burada nasıl bir turizm var ve vatandaşlar burada turizm olduğu kanısında mı? Bunu tartışalım. Ben yanılıyor da olabilirim. Bana göre yok, vatandaşlardan gelen tepki de bu nokta. Safranbolu’da yerli turistin konaklaması bile saatliğe düşmüş artık. En büyük problem adının anıldığı konuda gerekli faaliyetin bulunmayışı. Lokomotif sektör olan Turizm Safranbolu’da gerçek manada karşılığını bulursa bunların hiçbirini konuşmuyor oluruz. Turizm kenti demekle olmuyor. Ben turizm kentleri gördüm. Lokomotif çalışmıyor şuan. Bunun etkenleri de önce sunup sonra fiyat alacaksınız. Siz sunmadan fiyat vermeye kalktığınızda insan buraya gelmez. O imkanları oluşturacaksınız ki insanlar gelsin. Karşılığını bulamıyorsa ve yeteri kadar hizmet alamayıp bunun karşılığında fiyatı yüksek bulursa buraya yeteri kadar turist gelmez. Dolayısıyla gördüğüm şey ek başına şudur diyemem. Bunları bir bütün halinde ele alarak en büyük eksikliğin yerel yönetimin başındaki yöneticilerin bu işte lokomotif olmayışı. Buraya doğru bir makinist lazım. Gerçek manada turizmin ne olduğunu ticareti bilen bun u nasıl pazarlayacağını bilen, gerçekten bir dünya kenti olması için o heyecanı hisseden birilerin olması lazım. Burada ben kendimi tarif etmiyorum. Bu işin gerçekten işin içinde olması gereken kişi turizm kentlerinde orada yatırımlarda olan olmalı” dedi.

“VERGİLİ’NİN OLUŞTURDUĞU İMAJ VAR”
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin bölge insanlarının gözünün açılmasına vesile olan bir isim olduğunu da belirten Özata, şunları söyledi;
“ Rafet bey, burada yaptığı projelerle kente ayrı bir vizyon kattı. Safranbolu’da seçim gezileri yaparken vatandaşlar sen Rafet’in arkadaşı mısın diye soruyor. Ben bir saat yapacaklarımı atlatmaya çalışıyorum onlar çöpe gidiyor. Ama Rafet Vergili öyle bir imaj oluşturmuş ki, insanların onun yaptığını görünce bize yaklaşımları daha fazla oluyor. Rafet beyin oluşturduğu imaj için kendisine teşekkür ediyorum. İşadamı mantığı ile baktığınız zaman otomatikman bir adama bazen iki iş yaptırarak verim ve kazanç elde edersiniz. Karabük ve Safranbolu iç içe geçmiş bana göre tek bir kent. Bir çok işyeri sahibi işi Karabük’te evi Safranbolu’da. Böyle olan bir yerde birbirine tamamen geçmiş yerde isimler farklı diye örneğin su parası bir yerde damacana kalitesinde kaliteli bir su içiriyor. Öbür tarafta elini bile yıkamakta imtina edeceğiniz kalitesizlikte su akıyor neredeyse yüzde 50 daha fazla. Böyle bir mantık olabilir mi. Bunlarla ilgili harcanan para Karabük ve Safranbolu halkının cebinden gidiyor. Ortaklaşa projeler yapılsa, Karabük’teki makine teçhizattan Safranbolu faydalansa, enamı olur. Bunlar planlanarak yapılacak işler. Bizler bunu planlayarak Rafet Vergili ile istişare ederek yola çıktık. Bu mantıkla bakacağımıza ve vatandaşın cebinden lüzumsuz para harcatmak için planladık. Rafet Vergili 5 yıldır böyle yaptı. Bizde Safranbolu’yu alırsak böyle yapacağız. Ben finansçıyım işadamıyım. Benim her başına geçtiğim şirket güllük gülistanlık değildi. Bulunduğum görevler hep sıkıntılı işlerin başına getirdiler ve toparlayıp düzeltip teslim ettim. Safranbolu’da sıkıntı olsa bile toparlayacağımıza inanıyorum.”