(özel) Hayatı Çekilmez Bir Hal Alınca 10 Ayda 80 Kilo Verdi
16 yaşında aşırı kiloları nedeniyle hayatı çekilmez bir hal alan Can Yazıcı, bir günde verdiği kararla tüp mide ameliyatı oldu, 10 ayda 185 kilodan 105 kiloya inerek 80 kilo verdi.
Koşmanın kendisi için hayal olduğunu söyleyen Yazıcı, artık çok sevdiği Amerikan futbolu sporuna da geri dönebilecek.
Çocukluğundan beri aşırı kilolarından şikayetçi olan Can Yazıcı, 16 yaşına bastığında pantolon bile giyememeye başladı.
Hayatı çekilmez bir hal alan Yazıcı, bir gün içinde verdiği kararla tüp mide ameliyatı oldu. Ameliyatın ardından hızla kilo veren Yazıcı, diyetini sporla destekleyerek 10 ayda 185 kilodan 105 kiloya inerek 80 kilo verdi. Kiloluyken koşmanın sadece bir hayal olduğunu söyleyen Yazıcı, artık koşabildiğini ve çok sevdiği Amerikan futbolu sporuna geri döneceğini belirtti.
Yazıcı’yı 80 kilo verdikten sonra ilk kez gören doktoru Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Haluk Ünalp ise, ”Görünce çok şaşırdım, sokakta görsem tanıyamazdım. İkiye bölünmüş gibi. Bu ameliyat Can’ın önündeki 60 yıl için verdiği en iyi karar oldu” dedi.
“PARANOYALAR BAŞLADI”
Çocukluğumdan beri kilolu olduğunu ve fast-food yemeklere karşı kendini dizginleyemediğini söyleyen Yazıcı, ameliyat olmadan önceki yaşantısını şu sözlerle anlattı: “Son bir sene pantolon giyemiyordum. Lise-2’nin sonlarında inanılmaz bir kiloya ulaşmıştım. Artık hayat katlanılmaz bir hale gelmişti. Nefes alışım zorlaştı, tansiyonum çıkmaya başladı.
Şeker hastalıkları başlamıştı. Hareket etmekte çok zorlanıyordum. Spor yapan bir insandım kilolarım spora da engel olmaya başladı.
Alt yapıda Amerikan futbolu oynuyordum. Çok zevk alarak yaptığım bir spordu ama artık o kadar kilo almıştım ki, kilonun avantaj olduğu sporda zorlanmaya başlamıştım. Oyunda koşmam imkansızdı. Hayat çekilmez bir hal almıştı. Hiçbir şey yapamıyordum. Sosyal hayatta da dezavantajlarım vardı. İnsanlardan çekiniyor, ‘rahatsızlık veriyor muyum’, ‘arkamdan neler söylediler’ diye paranoyalar oluşmuştu. Şimdi spora devam edeceğim ve Amerikan futboluna geri döneceğim.”
“AYNADA KENDİMİ TANIYAMIYORUM”
Ameliyat olmaya bir günde karar verdiğini dile getiren Yazıcı, o günü şöyle anlattı: “Bir gün evde artık bu kiloluları kabullenemeyeceğimi ve bu şekilde devam edemeyeceğimi düşündüm. Bir sinir anında karar verdim. Tüp ameliyatla kilo verebileceğini öğrendim. Ertesi gün ameliyat için randevu aldım. Ameliyat olduğumda lise-2’ye gidiyordum. Heyet raporu almıştım toplam altı ay okula gitmedim. Altı aylık süre içerisinde beni hiç göremeyen arkadaşlarım olmuştu. O sıralarda da 50-60 kilo vermiştim. Beni okulda tanımayan insanlar oldu. Zaten aynaya baktığımda ben kendimi tanıyamıyorum. Eski hatıralar aklıma geliyor. Şaka gibi. İnsan kendine inanamıyor.”
“YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM”
Kiloluyken en büyük isteğinin koşmak olduğunu söyleyen Yazıcı, “Ben eskiden koşamazdım. Koşmak benim için hayaldi. İmkansızdı, yapamıyordum olmuyordu ama şimdi vücudum hafifledi. Fiziksel aktivitelerim hızlandı. En mutlu olduğum şey hareket kapasitemin artması oldu. Yeniden doğmuş gibiyim. Eskiden sanki yaşamıyormuşum. Sanki hayatımın belli bir kısmının içinde hapsolmuş gibiydim ama şimdi gitgide o kapılar açılıyor. Aşırı obezden normal obeze inmeye başladığında insanların sana bakışı değişiyor. Sokakta yürüdüğün zaman sana bakan insanlar olmuyor. Kilo vermekten duyduğunuz muazzam bir haz oluyor. Obez hastaların her dakikası onlar için bir kayıp. Kilo problemi olan kişiler bunu ciddi olarak düşünsünler” diye konuştu.
“HEDEFİM 85 KİLOYA İNMEK”
Ameliyatın ardından yemek yeme alışkanlığının değiştiğini söyleyen Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstediğiniz yemekleri yiyorsunuz ama sadece porsiyonlar küçük oluyor. Bir tabağın 5’te 1’i kadarını yiyorsunuz ve doyuyorsunuz. İnanamıyorsunuz ama doyuyorsunuz. Şaka gibiydi benim açımdan. En büyük korkum yiyeceğim ama doyamayacağım düşüncesiydi. Ameliyat olduktan sonra eskisinden daha çok tok gezdim. Hedef olarak 25 kilo daha görüyorum. 85 kiloya inmek isterim. Acelem yok sabırlıyım.”
“İKİYE BÖLÜNMÜŞ GİBİ”
Can Yazıcı’yı ameliyatından ardından uzun bir süre göremeyen doktoru Doç. Dr. Haluk Ünalp ise Can Yazıcı’nın karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Yazıcı’nın oldukça kilolu bir hasta olduğunu kaydeden Ünalp, “Bir insan vücudu kadar bacakları vardı. Obezitenin bütün olumsuz etkileri de vardı. Yürümesi, merdiven çıkması zordu. Psikolojik olarak olumsuz etkileniyordu. Daha genç yaşında bu olumsuzlukları yaşıyordu ama önünde 60-70 yıllık bir ömür olduğunu düşündüğümüzde bu yaşam tarzı ona uygun değildi. Yaklaşık 200 kiloydu ama şimdi sağlıklı, canlı bir çocuk oldu. Bir süre kontrole gelmedi çok merak ettim. Görünce çok şaşırdım, sokakta görsem tanıyamazdım. Beraber çekildiğimiz fotoğraflarımız vardı. Ondan apayrı bir insan haline gelmiş. İkiye bölünmüş gibi. Bu ameliyat Can’ın önündeki 60 yıl için verdiği en iyi karar oldu. Çok yakışıklı olmuş. Çok duygulandım. O başardı ve herkes başarabilir. Obezite kimsenin kaderi değil herkes başarabilir” dedi.
AÇLIK HİSSEDİLMİYOR
Tüp mide ameliyatı hakkında da bilgi veren Ünalp şöyle konuştu: “Mide küçültmenin birkaç farklı şekli var. Onlardan birisi tüp mide ameliyatıdır. Obezitenin günümüzde en iyi çözümü tüp mide ameliyatıdır. Tüp mide ameliyatı bir saat sürüyor. Genelde hastalar 4. saatte ayağa kalkar ve birkaç gün içinde taburcu olur. Sağlıklı bir şekilde ve kalıcı bir şekilde kilo veriyorlar. Midenin yüzde 75’lik kısmı diklemesine olarak çıkartılıyor. Dolayısıyla mide ince bir tüp haline geliyor. Aşağıda 50 mm’lik küçük bir mide oluşuyor. İnsanlar çıkartılan mide kısmındaki hormonun üretilmemesi sonucu açlık hissetmemeye başlıyor. Yiyeceklerin kokusunu duymasına rağmen onları canı istemez hale geliyor. Kolay bir diyet programına da girebilir hale geliyor. Hasta kilo verdikten sonra sarkma olmaması için 3. aydan itibaren hastaların spor yapmasını istiyoruz.”
“16-70 YAŞ ARASI AMELİYAT UYGUN”
Tüp mide ameliyatlarında yaş aralıkları hakkında da bilgilendirmede bulunan Ünalp sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de genellikle 16 yaşla 65 yaş arası hastalarda ameliyat yapılıyor. Benim tecrübeme göre 16 yaşından 70 yaşına kadar olan hastalarda ameliyat uygun. Ameliyattan önce ameliyat gerekli mi, gerekliyse riskleri ne kadardır diye yoğun bir araştırma yapılıyor. Ameliyat için engel yoksa hastalar ameliyata alınıyor. Obezite ameliyatları son 5-7 yıldır standart safra kesesi ameliyatları kadar düşük riske sahip.”
Kaynak: İHA
Çocukluğundan beri aşırı kilolarından şikayetçi olan Can Yazıcı, 16 yaşına bastığında pantolon bile giyememeye başladı.
Hayatı çekilmez bir hal alan Yazıcı, bir gün içinde verdiği kararla tüp mide ameliyatı oldu. Ameliyatın ardından hızla kilo veren Yazıcı, diyetini sporla destekleyerek 10 ayda 185 kilodan 105 kiloya inerek 80 kilo verdi. Kiloluyken koşmanın sadece bir hayal olduğunu söyleyen Yazıcı, artık koşabildiğini ve çok sevdiği Amerikan futbolu sporuna geri döneceğini belirtti.
Yazıcı’yı 80 kilo verdikten sonra ilk kez gören doktoru Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Haluk Ünalp ise, ”Görünce çok şaşırdım, sokakta görsem tanıyamazdım. İkiye bölünmüş gibi. Bu ameliyat Can’ın önündeki 60 yıl için verdiği en iyi karar oldu” dedi.
“PARANOYALAR BAŞLADI”
Çocukluğumdan beri kilolu olduğunu ve fast-food yemeklere karşı kendini dizginleyemediğini söyleyen Yazıcı, ameliyat olmadan önceki yaşantısını şu sözlerle anlattı: “Son bir sene pantolon giyemiyordum. Lise-2’nin sonlarında inanılmaz bir kiloya ulaşmıştım. Artık hayat katlanılmaz bir hale gelmişti. Nefes alışım zorlaştı, tansiyonum çıkmaya başladı.
Şeker hastalıkları başlamıştı. Hareket etmekte çok zorlanıyordum. Spor yapan bir insandım kilolarım spora da engel olmaya başladı.
Alt yapıda Amerikan futbolu oynuyordum. Çok zevk alarak yaptığım bir spordu ama artık o kadar kilo almıştım ki, kilonun avantaj olduğu sporda zorlanmaya başlamıştım. Oyunda koşmam imkansızdı. Hayat çekilmez bir hal almıştı. Hiçbir şey yapamıyordum. Sosyal hayatta da dezavantajlarım vardı. İnsanlardan çekiniyor, ‘rahatsızlık veriyor muyum’, ‘arkamdan neler söylediler’ diye paranoyalar oluşmuştu. Şimdi spora devam edeceğim ve Amerikan futboluna geri döneceğim.”
“AYNADA KENDİMİ TANIYAMIYORUM”
Ameliyat olmaya bir günde karar verdiğini dile getiren Yazıcı, o günü şöyle anlattı: “Bir gün evde artık bu kiloluları kabullenemeyeceğimi ve bu şekilde devam edemeyeceğimi düşündüm. Bir sinir anında karar verdim. Tüp ameliyatla kilo verebileceğini öğrendim. Ertesi gün ameliyat için randevu aldım. Ameliyat olduğumda lise-2’ye gidiyordum. Heyet raporu almıştım toplam altı ay okula gitmedim. Altı aylık süre içerisinde beni hiç göremeyen arkadaşlarım olmuştu. O sıralarda da 50-60 kilo vermiştim. Beni okulda tanımayan insanlar oldu. Zaten aynaya baktığımda ben kendimi tanıyamıyorum. Eski hatıralar aklıma geliyor. Şaka gibi. İnsan kendine inanamıyor.”
“YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM”
Kiloluyken en büyük isteğinin koşmak olduğunu söyleyen Yazıcı, “Ben eskiden koşamazdım. Koşmak benim için hayaldi. İmkansızdı, yapamıyordum olmuyordu ama şimdi vücudum hafifledi. Fiziksel aktivitelerim hızlandı. En mutlu olduğum şey hareket kapasitemin artması oldu. Yeniden doğmuş gibiyim. Eskiden sanki yaşamıyormuşum. Sanki hayatımın belli bir kısmının içinde hapsolmuş gibiydim ama şimdi gitgide o kapılar açılıyor. Aşırı obezden normal obeze inmeye başladığında insanların sana bakışı değişiyor. Sokakta yürüdüğün zaman sana bakan insanlar olmuyor. Kilo vermekten duyduğunuz muazzam bir haz oluyor. Obez hastaların her dakikası onlar için bir kayıp. Kilo problemi olan kişiler bunu ciddi olarak düşünsünler” diye konuştu.
“HEDEFİM 85 KİLOYA İNMEK”
Ameliyatın ardından yemek yeme alışkanlığının değiştiğini söyleyen Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstediğiniz yemekleri yiyorsunuz ama sadece porsiyonlar küçük oluyor. Bir tabağın 5’te 1’i kadarını yiyorsunuz ve doyuyorsunuz. İnanamıyorsunuz ama doyuyorsunuz. Şaka gibiydi benim açımdan. En büyük korkum yiyeceğim ama doyamayacağım düşüncesiydi. Ameliyat olduktan sonra eskisinden daha çok tok gezdim. Hedef olarak 25 kilo daha görüyorum. 85 kiloya inmek isterim. Acelem yok sabırlıyım.”
“İKİYE BÖLÜNMÜŞ GİBİ”
Can Yazıcı’yı ameliyatından ardından uzun bir süre göremeyen doktoru Doç. Dr. Haluk Ünalp ise Can Yazıcı’nın karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Yazıcı’nın oldukça kilolu bir hasta olduğunu kaydeden Ünalp, “Bir insan vücudu kadar bacakları vardı. Obezitenin bütün olumsuz etkileri de vardı. Yürümesi, merdiven çıkması zordu. Psikolojik olarak olumsuz etkileniyordu. Daha genç yaşında bu olumsuzlukları yaşıyordu ama önünde 60-70 yıllık bir ömür olduğunu düşündüğümüzde bu yaşam tarzı ona uygun değildi. Yaklaşık 200 kiloydu ama şimdi sağlıklı, canlı bir çocuk oldu. Bir süre kontrole gelmedi çok merak ettim. Görünce çok şaşırdım, sokakta görsem tanıyamazdım. Beraber çekildiğimiz fotoğraflarımız vardı. Ondan apayrı bir insan haline gelmiş. İkiye bölünmüş gibi. Bu ameliyat Can’ın önündeki 60 yıl için verdiği en iyi karar oldu. Çok yakışıklı olmuş. Çok duygulandım. O başardı ve herkes başarabilir. Obezite kimsenin kaderi değil herkes başarabilir” dedi.
AÇLIK HİSSEDİLMİYOR
Tüp mide ameliyatı hakkında da bilgi veren Ünalp şöyle konuştu: “Mide küçültmenin birkaç farklı şekli var. Onlardan birisi tüp mide ameliyatıdır. Obezitenin günümüzde en iyi çözümü tüp mide ameliyatıdır. Tüp mide ameliyatı bir saat sürüyor. Genelde hastalar 4. saatte ayağa kalkar ve birkaç gün içinde taburcu olur. Sağlıklı bir şekilde ve kalıcı bir şekilde kilo veriyorlar. Midenin yüzde 75’lik kısmı diklemesine olarak çıkartılıyor. Dolayısıyla mide ince bir tüp haline geliyor. Aşağıda 50 mm’lik küçük bir mide oluşuyor. İnsanlar çıkartılan mide kısmındaki hormonun üretilmemesi sonucu açlık hissetmemeye başlıyor. Yiyeceklerin kokusunu duymasına rağmen onları canı istemez hale geliyor. Kolay bir diyet programına da girebilir hale geliyor. Hasta kilo verdikten sonra sarkma olmaması için 3. aydan itibaren hastaların spor yapmasını istiyoruz.”
“16-70 YAŞ ARASI AMELİYAT UYGUN”
Tüp mide ameliyatlarında yaş aralıkları hakkında da bilgilendirmede bulunan Ünalp sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de genellikle 16 yaşla 65 yaş arası hastalarda ameliyat yapılıyor. Benim tecrübeme göre 16 yaşından 70 yaşına kadar olan hastalarda ameliyat uygun. Ameliyattan önce ameliyat gerekli mi, gerekliyse riskleri ne kadardır diye yoğun bir araştırma yapılıyor. Ameliyat için engel yoksa hastalar ameliyata alınıyor. Obezite ameliyatları son 5-7 yıldır standart safra kesesi ameliyatları kadar düşük riske sahip.”