İstanbul'daki Uçak Kaçırma Girişimi

Pegasus Havayolları'na ait Kharkov-İstanbul seferini yaparken kaçırma girişiminde bulunulan uçağın kaptan pilotu İlyas Karagülle yaşanılan olayda karar vermesinin çok zor olduğunu belirterek, "Ancak tüm koşulların değerlendirerek, verilmiş doğru bir kararın sonucu olarak hiç kimsenin burnunun kanamadığını gördünüz" dedi.

Karagülle, Türkiye Havayolu Pilotları Derneği'nin (TALPA) Genel Kurulu sonrası Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde gazetecilerin sorularını cevapladı.
TALPA'nın ikinci başkanı da olan Karagülle, uçak kaçırma olayının sona ermesinden sonra kendisini yalnız bırakmayan herkese teşekkür etti.
Olayla ilgili söyleyecek çok fazla bir şeyin olmadığını dile getiren Karagülle, "Bu olayda gerçekten karar vermesi çok zordu. Ancak tüm koşulların değerlendirerek, verilmiş doğru bir kararın sonucu olarak hiç kimsenin burnunun kanamadığını gördünüz" diye konuştu.

Kaptan Pilot Karagülle, yaşanılanların pilotluk mesleğinin tecrübeye ve deneyime ihtiyacı olduğunun bir kanıtı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sizi (basını) ilgilendiren diğer bir konu da şuydu: Neden bu kararı verdiniz? Ben bu kararı verirken her şeyi değerlendirdim. Rusya hava sahası içinde, daha doğrusu Ukrayna hava sahası içinde uçuyorduk, böyle bir olay başımıza geldi. Bunun hijack (kaçırma) olduğunu kararlaştırdık. Yanımdaki first officer arkadaşımla bu konuyu güzel bir şekilde planladıktan sonra aklımdan geçen tüm düşünceler içinde, o anda Rusya'da, Soçi'de Kış Olimpiyatları'nın olduğunu ve korsanın da oraya gitmek istediğini değerlendirdiğimde, Ruslar'ın bu konulardaki tutum ve davranışlarını çok iyi bildiğim için kesinlikle uçağımın oraya indirilemeyeceğini düşündüm."

- "Uçakta bombadan daha büyük bir tehdit vardı"

Uçakta bombadan daha büyük başka bir tehditin var olduğuna dikkati çeken Karagülle, "Bu da önleme uçakları tarafından hijack yapılan, yani bir korsanın olduğu uçağın, bir olimpiyatın olduğu yere yaklaştırılmayacağını kesinlikle düşündüm. Başımıza bu gelebilirdi" değerlendirmesini yaptı.
Karagülle, uçağı Ukrayna'ya indirdiğinde özel bir timin operasyon yapacağını bildiğini ifade etti.

Daha önce uçak kaçırma olaylarındaki operasyonların sonuçlarını aktaran Karagülle, şu bilgileri verdi:
"Rusya'da daha önce izlediğimiz haberlerden, önceki yıllarda basit bir baskında bile özel tim operasyonunda birçok masum insanın öldüğünü düşündüğümde yolcunun birçok kısmının burada kaza kurşununa gidebileceğini düşündüm. Öncelikle bu kararın Türkiye üzerine dönmek olduğunu değerlendirdim. İstanbul Sabiha Gökçen, kendi basem (uçuş alanım), en kolay operasyonun yapılacağını düşündüğüm bir bölgeydi. Direkt deniz üstünden, ormanların üzerinden karanlıktan gelerek, korsanın kesinlikle denizden karaya çıkıp, Soçi'ye benzer bir şekilde indirilmesi gerektiğini düşündüm."

- Uçağın içini kararttığı iddiası

Karagülle, bazı basın-yayın organlarında uçağın ışıklarını kararttığına yönelik haberlere ilişkin de şunları söyledi:
"Karartma değil aksine içeriyi aydınlattırdım. Çünkü aydınlık bir alanda içeriden dışarıyı görmek daha zordur. Ayrıca korsana yapılacak bir baskında, korsanın tüm hareketlerinin herkes tarafından görülebileceğini düşündüm. Bu yüzden orada zannediyorum yanlış bir şey oldu. Haber atladınız. Ben içeriyi, kabini karartmadım, aydınlık tutarak korsanın dışarıyı görmesini engellemeye çalıştım."
(son)
Kaynak: AA