Ak Partili İstanbul Milletvekili Saral’dan Chp’li Aygün’e Tepki
AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Milli Eğitim Şurası kararlarını eleştiren CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e tepki gösterekek,” Hüseyin Aygün’e, cari olan yasaların hangisinin içerisinde dinin dayatıldığını doğrusu sormak isterim.
İkincisi, mevcut yasalarımızın çoğu, CHP eliyle ve mütercim bir üslupla Hristiyan batıdan devşirilmemiş midir? Yasa Hristiyan ve batılı olunca çağdaş; Müslüman ve doğulu olunca gerici mi oluyor”dedi.
AK Parti Milletvekili Saral, “Bir dönemler kendinden olmayan herkesi Atatürk düşmanı olarak ilan eden ve kendi kurduğu düzeni, yaptığı düzenbazlığı Atatürk’ün kurduğu düzenmiş gibi dayatan CHP, hiçbir zaman milli vicdandan ruhsat alamamış, gecekondu bir yapılanmadır. Laiklik, çağdaşlık, modernite kavramlarıyla da mütemadiyen millet vicdanını kanatan bu yapı, milletin değerlerine ve ruh köküne düşmanlık için kurumsallaşmıştır”ifadesini kullandı.
CHP’nin, şimdilerde din istismarcılığına soyunduğunu ve kendinden olmayan herkesi, din düşmanı ilan ettiğini iddia eden Saral şöyle devam etti:
“ ‘’Yasalarla dayatılan bu din, bizim dinimiz değildir.’ diyen Hüseyin Aygün’e, cari olan yasaların hangisinin içerisinde dinin dayatıldığını doğrusu sormak isterim. İkincisi, mevcut yasalarımızın çoğu, CHP eliyle ve mütercim bir üslupla Hristiyan batıdan devşirilmemiş midir? Yasa Hristiyan ve batılı olunca çağdaş; Müslüman ve doğulu olunca gerici mi oluyor?”
“Çocuklarımıza cennet ve cehennemin öğretilmesinin sakıncalı olduğuna inanan Hüseyin Aygün, hangi dinin mensubudur?” diyen Saral şunları kaydetti:
“ Zebur’da, Tevrat’ta, İncil‘de, Kuran-ı Kerim de ihbar edilen cennet ve cehennem hakikatini çocuklarımızın idrakinden gizlerken nasıl bir eğitim anlayışının ve hangi dinin sözcülüğünü yapıyor? Ahireti (cennet, cehennem) olmayan bir dünyanın Alah’ı olabilir mi? Allah’ı olmayan bir dünyanın ahlakı olabilir mi? ‘Bu din, bizim dinimiz değildir’ derken 'biz’' ifadesiyle vurgu yaptığı topluluk, kimlerdir? Bizim inancımıza düşman, her türlü ideolojiye kapı aralayan sonrada bize din öğretmeye kalkan Hüseyin Aygün’ün, cahil ve küstah üslubu bir dayatma değil midir? “
“Ölüm yasalarının değiştirilmesi namına meclise bir yasa teklifi sunsun; bundan sonraki süreçte de dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesini teklif etsin” ifadelerini kullanan Saral, şunları dedi:
“İlaveten, cennet ve cehennemin kaldırılmasını da bir yasa teklifi olarak meclise getirebilir. Sen ve senin gibileri, içine düştüğünüz cehalet çukurunda, evham zebanilerine havale ediyorum. Diğer taraftan, seküler bir anlayışı dinleştirip, semavi dinlere düşman olmak çağdaşlık ya da modernite mezhebinin bir gereği midir? Bilimselliği çağdaşlık ve modernite kavramları üzerinden dinleştiren ilgili batı, bu ülkede Hüseyin Aygün gibi ideoloji amigolarını bulmuştur. Bugün pedagoji bilimselliği dediğiniz ve eğitimde esas telakki ettiğiniz hakikat, S. Freud yahudisinin psikanalizminden ilham alan, ideolojik hatta teolojik bir dille kurumsallaşmış bir tutarsızlık değil midir? Fizyolojik alt yapısını Pavlov’un oluşturduğu, John B. Watson tarafından örgüleştirilen ve son terkipte ruhu inkar eden davranışsalcılık ekolü üzerinden bir eğitim sistemi mi kurguluyorsunuz? Çocuklarımıza köpek muamelesi yapmayı mı teklif ediyorsunuz? Çocuklarımızın eğitiminde cennet ve cehennem kavramlarını yasaklayarak Pavlov’a köpek yetiştirme davasında mısınız? Biz biliriz ve inanırız ki; Kıtmir'den başka köpek cennete giremeyecektir. Daha farklı bir ifadeyle Pavlov’un köpekleri cennete giremeyecektir. Biz insanı ebedi kılacak ve insan olarak cennete sokacak bir eğitim sisteminin arayışı içerisindeyiz. Bu anlamda bir sistem faşist ise ve cennet bir dayatma ise milletimiz asırlardan beri bir dayatmanın özlemi içerisindedir. Aşere-i Mübeşşere’yi ortaya çıkartan bir eğitim sistemini hayal etmek faşizm midir? Cenneti büyük bir lütuf değil de dayatma telakki eden zihniyetin herhangi bir dine mensubiyetinden önce hangi akıl hastanesine ait olduğu tartışılmalıdır. Hüseyin Bey’i ilim haysiyetine sahip psikologlara havale ediyorum“
Kaynak: İHA
AK Parti Milletvekili Saral, “Bir dönemler kendinden olmayan herkesi Atatürk düşmanı olarak ilan eden ve kendi kurduğu düzeni, yaptığı düzenbazlığı Atatürk’ün kurduğu düzenmiş gibi dayatan CHP, hiçbir zaman milli vicdandan ruhsat alamamış, gecekondu bir yapılanmadır. Laiklik, çağdaşlık, modernite kavramlarıyla da mütemadiyen millet vicdanını kanatan bu yapı, milletin değerlerine ve ruh köküne düşmanlık için kurumsallaşmıştır”ifadesini kullandı.
CHP’nin, şimdilerde din istismarcılığına soyunduğunu ve kendinden olmayan herkesi, din düşmanı ilan ettiğini iddia eden Saral şöyle devam etti:
“ ‘’Yasalarla dayatılan bu din, bizim dinimiz değildir.’ diyen Hüseyin Aygün’e, cari olan yasaların hangisinin içerisinde dinin dayatıldığını doğrusu sormak isterim. İkincisi, mevcut yasalarımızın çoğu, CHP eliyle ve mütercim bir üslupla Hristiyan batıdan devşirilmemiş midir? Yasa Hristiyan ve batılı olunca çağdaş; Müslüman ve doğulu olunca gerici mi oluyor?”
“Çocuklarımıza cennet ve cehennemin öğretilmesinin sakıncalı olduğuna inanan Hüseyin Aygün, hangi dinin mensubudur?” diyen Saral şunları kaydetti:
“ Zebur’da, Tevrat’ta, İncil‘de, Kuran-ı Kerim de ihbar edilen cennet ve cehennem hakikatini çocuklarımızın idrakinden gizlerken nasıl bir eğitim anlayışının ve hangi dinin sözcülüğünü yapıyor? Ahireti (cennet, cehennem) olmayan bir dünyanın Alah’ı olabilir mi? Allah’ı olmayan bir dünyanın ahlakı olabilir mi? ‘Bu din, bizim dinimiz değildir’ derken 'biz’' ifadesiyle vurgu yaptığı topluluk, kimlerdir? Bizim inancımıza düşman, her türlü ideolojiye kapı aralayan sonrada bize din öğretmeye kalkan Hüseyin Aygün’ün, cahil ve küstah üslubu bir dayatma değil midir? “
“Ölüm yasalarının değiştirilmesi namına meclise bir yasa teklifi sunsun; bundan sonraki süreçte de dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesini teklif etsin” ifadelerini kullanan Saral, şunları dedi:
“İlaveten, cennet ve cehennemin kaldırılmasını da bir yasa teklifi olarak meclise getirebilir. Sen ve senin gibileri, içine düştüğünüz cehalet çukurunda, evham zebanilerine havale ediyorum. Diğer taraftan, seküler bir anlayışı dinleştirip, semavi dinlere düşman olmak çağdaşlık ya da modernite mezhebinin bir gereği midir? Bilimselliği çağdaşlık ve modernite kavramları üzerinden dinleştiren ilgili batı, bu ülkede Hüseyin Aygün gibi ideoloji amigolarını bulmuştur. Bugün pedagoji bilimselliği dediğiniz ve eğitimde esas telakki ettiğiniz hakikat, S. Freud yahudisinin psikanalizminden ilham alan, ideolojik hatta teolojik bir dille kurumsallaşmış bir tutarsızlık değil midir? Fizyolojik alt yapısını Pavlov’un oluşturduğu, John B. Watson tarafından örgüleştirilen ve son terkipte ruhu inkar eden davranışsalcılık ekolü üzerinden bir eğitim sistemi mi kurguluyorsunuz? Çocuklarımıza köpek muamelesi yapmayı mı teklif ediyorsunuz? Çocuklarımızın eğitiminde cennet ve cehennem kavramlarını yasaklayarak Pavlov’a köpek yetiştirme davasında mısınız? Biz biliriz ve inanırız ki; Kıtmir'den başka köpek cennete giremeyecektir. Daha farklı bir ifadeyle Pavlov’un köpekleri cennete giremeyecektir. Biz insanı ebedi kılacak ve insan olarak cennete sokacak bir eğitim sisteminin arayışı içerisindeyiz. Bu anlamda bir sistem faşist ise ve cennet bir dayatma ise milletimiz asırlardan beri bir dayatmanın özlemi içerisindedir. Aşere-i Mübeşşere’yi ortaya çıkartan bir eğitim sistemini hayal etmek faşizm midir? Cenneti büyük bir lütuf değil de dayatma telakki eden zihniyetin herhangi bir dine mensubiyetinden önce hangi akıl hastanesine ait olduğu tartışılmalıdır. Hüseyin Bey’i ilim haysiyetine sahip psikologlara havale ediyorum“