İhd'den 'Yaşam Hakkı İhlalleri' Raporu

Ömer Yasin Ergin) DİYARBAKIR (AA) İnsani Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, hazırladığı "2009-2014 Yılları Arasında Sınır Hatlarında Meydana Gelen Yaşam Hakkı İhlalleri" raporunu açıkladı.

İHD Şube Binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, son beş yılda sınır hatlarında vurulan 110 kişinin yaşamını yitirdiğini, 130 kişinin ise kalıcı fiziksel hastalıklarla karşı karşıya kalacak şekilde yaralandığı belirtti.

Uludere olayının üçüncü yıl dönümünde bulunduklarını anımsatan Bilici, üç yıl geçmesine rağmen faillerin bulunmadığını hatırlattı.
Toplumsal barış yolunun hakikati sağlamakla tesis edileceğini savunan Bilici, şöyle konuştu:
"Yaşamını yitiren 34 Kürt yurttaşın aileleri, akrabaları, arkadaşları, köylüleri gibi Türkiye'de yaşayan bütün halklar, bu katliamın yarattığı acıyı hiç unutmadı. Failler ve sorumlular ortaya çıkarılıp yargılanmadıkça da, bu acı hiç dinmeyecek, unutulmayacak. Türkiye siyaset tarihinin ve toplumsal yaşamının kırılma noktası olan 12 Eylül darbesinin hemen öncesinde Maraş, Çorum ve sonrasında ise Sivas, Güçlükonak, Gazi mahallesi olayları, Diyarbakır Cezaevi ve 19 Aralık Cezaevi katliamlarının failleri ve siyasi sorumluları hala ortaya çıkarılmamış, katliamlar aydınlatılmamıştır."
Son yıllarda gündeme gelen ölüm ve yaralanma olaylarına ilişkin özellikle sınır hatlarında inceleme ve araştırmalarda bulunduklarını söyleyen Bilici, sınır hatlarındaki her üç olaydan ikisinin ölümle sonuçlandığını kaydetti.

Bilici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınır ticareti, akrabalık bağları ve ziyaretleri, sınır hatlarına yakın bölgelerde ikamet etme ve hayvan bakıcılığı, savaş ve göç gibi nedenlerle sınır hatlarından geçiş yapan insanlara, sınır hatlarında bulunan güvenlik güçleri tarafından uyarı yapılmadan yaşam hakkına yönelik saldırıda bulunulmaktadır. Vurulan insanların baş, karın ve yaşamsal fonksiyonlarını etkileyebilecek vücut bölgelerinden vurulmaları düşündürücüdür."
Son beş yılda yüzün üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini, onlarca insanın kalıcı fiziksel tahribatlarla karşı karşıya kalabilecek şekilde ağır yaralandığını belirten Bilici, "Rojava bölgesine yönelik, Suriye ve Irak'ta türeyen soykırımcı silahlı çetelerin saldırıları sonucu çatışmalar yaşanmıştır. Yaşanan çatışmaların ülkemizin sınır hattına yakın olması ve silahlı çetelerin hedef gözeterek bu alanlara yönelik saldırıda bulunması, Urfa'nın Suruç ve Ceylanpınar ilçeleri başta olmak üzere sınıra yakın bölgelerde bulunan yurttaşların ölümlerine ve yaralanmalarına neden olmuştur" dedi.

Bilici, sınır hatlarında meydana gelen yaşam hakları ihlallerinin önlenmesi amacıyla taleplerini şöyle sıraladı:
"Roboski katilamı ile ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılmalı, failler ve sorumlular yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmalıdır. Türkiye yakın tarihinde yaşanan katliamların aydınlatılması ve toplumsal barışın inşa edilebilmesi için 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' kurulmalı, geçmiş ile yüzleşme sağlanmalıdır. Sınır hatlarında yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili etkin soruşturmalar yapılmalıdır. Savaş ve göç sebebiyle sınır hatlarına yakın bölgelerde yaşanan silahlı çatışmalar sebebiyle, sınır hattına yakın bölgelerde yaşayan insanların güvenlikleri sağlanmalıdır. Savaş ve göç sebebiyle sınır hatlarına yakın bölgelerde yaşanan silahlı çatışmalar sebebiyle, ülkemize mülteci veya sığınmacı talebi ile gelen insanların güvenlikleri sağlanmalıdır, sınır hatlarında bekletilmemeli, geçişlerine koşulsuz izin verilmelidir."
Kaynak: AA