Gelibolu Mevlevihanesi'nde Şeb-i Arus Programı
Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Feyziç, "Böyle bir Türkiye'ye sadece sizin için değil, bizim için de ihtiyaç var. İslam alemi için böyle güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var" dedi.
Feyziç, Gelibolu Mevlevihanesi'ndeki Şeb-i Arus programında yaptığı konuşmada, Çanakkale ve Mevlana'nın hem bir mücadele hem de bir sevgi anlamı taşıdığını söyledi.
Çanakkale'de, Balkanlardan gelen dedelerinin bulunduğunu, bunların çoğunun Balkanlara dönemediğini belirten Feyziç, "Biz onların torunları olarak tekrar buraya gelmekten mutluluk ve şeref duyuyoruz. Balkanlardaki Müslümanlar ile Türkiye arasında zaman içinde bir boşluk vardı. Ama çok şükür şimdi Türkiye ve Balkanlardaki Müslümanlar birbirleriyle kucaklaştı" diye konuştu.
Arada kalan o boşluk sırasında kendisinin daha önce bir konuşması olduğunu aktaran Feyziç, şunları kaydetti:
"O konuşmadan dönemin Başbakanı şimdi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te bahsetti. O aradaki boşluğa bir misal vermek istiyorum. Karadağ'da 1911 yılında bir cami vardı. Oradaki Müslümanlar İstanbul'a bir mektup yazıyor. Caminin restore edilmesini talep ediyor. Daha sonra savaşlarda maalesef Osmanlı o topraklardan çekilmek zorunda kaldı. Sonra biz bu değişen Türkiye'ye tekrar mektup yazıp, 'bakalım' dedik. Acaba o 100 yıl önce gönderdiğimiz mektup yerine ulaştı mı? diye. 2011 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla o cami tekrar yapıldı. Sıfırdan yapıldı, tam 100 yıl sonra. Biz tekrar kucaklaştık. Türkiye bizim için çok önemli bir devlet. Türkiye'yi koruyun. Türkiye'ye karşı büyük bir sevginiz olsun. Siz azınlığın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Ezanın bereketinin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bol bol caminin bereketinin olduğunu bilmiyorsunuz. Çünkü her tarafta cami, ezan ve serbestlik var. Ama biz bunu pek göremiyoruz maalesef. Onun için sadece kendinizi düşünmeyin. Böyle bir Türkiye'ye sadece sizin için değil, bizim için de ihtiyaç var. İslam alemi için böyle güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var."
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar ise Mevlana'nın bir ocak gibi insanlığı aydınlatan felsefesiyle bütün insanlığın ortak değeri olduğunu vurguladı.
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Mevlana anlayışının kendilerine sabrı, dine sahip çıkmayı öğrettiğine işaret ederek, "Yüce Rabbimize sevda yolunu öğretti. Çanakkale destanının yazılışında ve başarıya ulaşmasında bu anlayışın ve hayat felsefesinin önemi büyüktür" ifadesini kullandı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da Rusya tarafından yıllarca işgal edilmiş Kırım Yarımadası'ndan, Kırım Tatar Türklerinden selam getirdiğini ifade ederek, "Barış sever Türk halkının eğer toprağı işgal edilirse ne kadar kahraman olacağına, seve seve canını vereceğine Çanakkale'de şahit olduk" şeklinde konuştu.
Tasavvuf söyleşisi yapılan ve sema gösterisi sunulan programa, Karadağ Başbakan Yardımcısı Rafet Hüsoviç, Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako ile Balkan coğrafyasından milletvekilleri, bakan yardımcıları, din adamları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve halk katıldı.
Kaynak: AA
Çanakkale'de, Balkanlardan gelen dedelerinin bulunduğunu, bunların çoğunun Balkanlara dönemediğini belirten Feyziç, "Biz onların torunları olarak tekrar buraya gelmekten mutluluk ve şeref duyuyoruz. Balkanlardaki Müslümanlar ile Türkiye arasında zaman içinde bir boşluk vardı. Ama çok şükür şimdi Türkiye ve Balkanlardaki Müslümanlar birbirleriyle kucaklaştı" diye konuştu.
Arada kalan o boşluk sırasında kendisinin daha önce bir konuşması olduğunu aktaran Feyziç, şunları kaydetti:
"O konuşmadan dönemin Başbakanı şimdi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te bahsetti. O aradaki boşluğa bir misal vermek istiyorum. Karadağ'da 1911 yılında bir cami vardı. Oradaki Müslümanlar İstanbul'a bir mektup yazıyor. Caminin restore edilmesini talep ediyor. Daha sonra savaşlarda maalesef Osmanlı o topraklardan çekilmek zorunda kaldı. Sonra biz bu değişen Türkiye'ye tekrar mektup yazıp, 'bakalım' dedik. Acaba o 100 yıl önce gönderdiğimiz mektup yerine ulaştı mı? diye. 2011 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla o cami tekrar yapıldı. Sıfırdan yapıldı, tam 100 yıl sonra. Biz tekrar kucaklaştık. Türkiye bizim için çok önemli bir devlet. Türkiye'yi koruyun. Türkiye'ye karşı büyük bir sevginiz olsun. Siz azınlığın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Ezanın bereketinin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bol bol caminin bereketinin olduğunu bilmiyorsunuz. Çünkü her tarafta cami, ezan ve serbestlik var. Ama biz bunu pek göremiyoruz maalesef. Onun için sadece kendinizi düşünmeyin. Böyle bir Türkiye'ye sadece sizin için değil, bizim için de ihtiyaç var. İslam alemi için böyle güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç var."
Çanakkale Valisi Ahmet Çınar ise Mevlana'nın bir ocak gibi insanlığı aydınlatan felsefesiyle bütün insanlığın ortak değeri olduğunu vurguladı.
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Mevlana anlayışının kendilerine sabrı, dine sahip çıkmayı öğrettiğine işaret ederek, "Yüce Rabbimize sevda yolunu öğretti. Çanakkale destanının yazılışında ve başarıya ulaşmasında bu anlayışın ve hayat felsefesinin önemi büyüktür" ifadesini kullandı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da Rusya tarafından yıllarca işgal edilmiş Kırım Yarımadası'ndan, Kırım Tatar Türklerinden selam getirdiğini ifade ederek, "Barış sever Türk halkının eğer toprağı işgal edilirse ne kadar kahraman olacağına, seve seve canını vereceğine Çanakkale'de şahit olduk" şeklinde konuştu.
Tasavvuf söyleşisi yapılan ve sema gösterisi sunulan programa, Karadağ Başbakan Yardımcısı Rafet Hüsoviç, Makedonya Devlet Bakanı Furkan Çako ile Balkan coğrafyasından milletvekilleri, bakan yardımcıları, din adamları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve halk katıldı.