Capital - Aile Şirketleri 2023 Toplantısı
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, şirketlerde geleceğin planlanmasının çok büyük önem taşıdığını belirterek, “Ne yapıp edip, 5, 10 ve 25 yıllık planlar yapmalı ve uygulamaya koymalıyız.
İstatistiklere göre bunu sadece aile şirketlerinin yüzde 16’sı başarabiliyor” dedi.
Konukoğlu, İstanbul’da düzenlenen “Aile Şirketleri 2023-Dönüşüm Zamanı” konulu toplantıda, çok bireyli şirketler nasıl yönetilir konusunu anlattı.
Açış konuşmasını Capital Dergisi Yayın Direktörü Rauf Ateş’in yaptığı toplantıda, İspanya Uriach Group’tan Joaquin Uriach, “176 Yıllık Şirketin Dönüşüm Öyküsü”, Anadolu Grubu’ndan Altuğ Aksoy “Yeni Nesil Nasıl Hazırlanıyor”, Boyner Grubu’ndan Ümit Boyner “Türkiye’de Aile Şirketlerinin Dönüşümü”, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, “Anadolu’da Neler Oluyor” konularını anlat. İlişki Yönetimi Uzmanı David Bork ise aile şirketlerine ilişkin genel değerlendirmede bulundu.
Zeki Konukoğlu, SANKO Holding’i, “110 yıllık emeğin gayret ve beceriyle birleştiği, 5. kuşağın görev aldığı, 11 sektörde 14 bin çalışanı bulunan, başlıca faaliyet alanı Türkiye olan, 35 ülkedeki ofisleri pazara entegre, birbirinden bağımsız olarak aile fertlerinin yönettiği kurum” olarak tanımladı.
SANKO’nun aile üyesi 23 hissedarının bulunduğunu, hissedarların 7’sinin aktif olarak grupta çalıştığını, birinin emekli olduğunu, diğerlerinin ya kendi işlerini yaptıklarını ya da okula devam ettiklerini anlatan Konukoğlu, ağabeyi Abdulkadir Konukoğlu’nun 2013 yılı sonunda yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılması sonrasında başkanlığı üstlendiğini vurguladı.
Şirketlerin sürdürülebilir olması için olmazsa olmazları, “kar etmeli, güvenilir, huzurlu ve etik değerlere sımsıkı bağlı olmalı, hissedarlarına adil davranmalı” olarak sıralayan Konukoğlu, ailenin beklentilerini ise, “Kar etmek, büyümek. Etik olmak. Uyum içerisinde çalışmak. İyi evlatlar yetiştirmek. Ailenin ve ülkenin örf ve adetlerine bağlı kalmak. Herkese eşit, yakın ve adil olmak. Sosyal sorumlulukları yerine getirmek” sözleri ile özetledi.
AİLE BİREYLERİNİN İŞLETMEDE EĞİTİMİ
Aile bireylerinin eğitimin çok önemli olduğunun altını çizen Konukoğlu, “Diğer eğitimlerden farklı olarak 5-6 yaşından itibaren çocuklarımızı her fırsatta şirkete getirir, iş ortamını teneffüs etmelerini sağlarız” diye konuştu.
SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyelerinin aynı zamanda grup başkanı olduklarının altını çizen Konukoğlu, şöyle devam etti:
“Şirketler büyüdükçe haliyle yönetimleri de zorlaşıyor. Grup içerisinde birden fazla sektör varsa her bir sektörü birbirinden ayırıp, bunların her birini bir kar ve zarar merkezi olarak görüp, şubelerin ve yönetenlerin performansını görmek gerekir. Grup başkanları bütçelerini yönetime onaylattıktan sonra, tüm icraatlarında tam bir özerkliğe sahiptir. Bütçe dışında yönetime hesap vermezler.
SANKO’da tekstil, enerji, çimento, ambalaj, iş ve tarım makinaları gibi grup başkanlıkları var. Sektörde iş hacmi büyükse, sektörü birden fazla bölüme ayırırız. Örneğin tekstilde, pamuk ipliği üretimi Gaziantep ve çevresinde yapılırken, dokuma Bursa İnegöl’dedir. Sektör aynı olmasına karşın, bunların grup başkanları farklıdır.
Özetleyecek olursak, aile bireylerini gerek ilerisi için yetiştirmek adına, gerekse şirketi daha iyi yönetmek adına büyük işletmeler ya da şirketler birden fazla şubeye bölünüp yönetilebilir. İmkan dahilinde olursa, aile fertlerini yıllar içinde şirketler arasında rotasyona tabi tutup, deneyimlerini artırmak gerekir."
GÜÇLERİN DENGELENMESİ
Şirket yönetimindeki temel ilkenin “güçlerin dengelenmesi” olduğunu kaydeden Konukoğlu, şirketteki olmazsa olmazlarını, “Şirkete, ortak değerlere, ilke ve inançlara sahip çıkmak. Güç ve otoriteyi paylaşmak. Çünkü, kontrolsüz güç, güç değildir. Adil davranmak, fedakar olmak. Şeffaflık ilkesinden vazgeçmemek. Güven duygusunu mutlaka sağlamak. Sorgulanabilir olmak” sözleri ile paylaştı.
Şirketlerde görev süresine değinen Konukoğlu, iyi bir yönetici, yönetim kurulu üyesi ve başkanının iki günde hazırlanamayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bizden sonraki nesilleri yetiştirmek zorundayız. Grup içerisinde mutlaka bir yaş sınırı olmalı. Zamanı gelen ayrılmasını bilmeli. Çünkü, insan yaşlandıkça hırsı da azalıyor, hızı da. Bayrak teslimi süreci akşamdan sabaha değil, yıllar öncesinden planlanarak başlatılmalı. Örneğin, Abdulkadir ağabeyim, 65 yaşında görevden ayrılacağını 15 yıl önce açıkladı.
Süreci buna göre yönettik. Şirketlerin yüzde 60’ının iyi bir görev devri planlaması yapılmadığı için battığı, zengin baba, soylu evlat, yoksul torun sürecinin yaşandığı unutulmamalı” şeklinde konuştu.
YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI
Yönetim kurulu toplantılarının nasıl olması gerektiğine değinen Konukoğlu, şu önerilerde bulundu:
"Yönetimde herkes serbestçe fikrini söyleyebilmeli. Oylamada çoğunluk yeterli olmamalı. Başkanın oyu 2 değil, yarım olmalı. ‘Ben dememiş miydim’ cümlesi asla telaffuz edilmemeli. Herkes hata yapar. Önemli olan bunlardan alınan dersler sonucu edinilen tecrübe. Yönetim kurulunda üye sayısına limit getirilmeli. Birlikten kuvvet doğar. Ortaklığın devamı için ortak akıl gerekir. Bencilliği yenmek kolay olmasa da ben değil, biz duygusu var olmalı. Yönetim kurulu üyeleri fedakarlık yapmalı. Geleceğe umutla bakmak için olumsuz düşüncelerden uzaklaşılmalı. Olumsuzlukların konuşulmasının ardından, olumlulara 3 kat daha fazla zaman ayrılmalı."
Kaynak: İHA
Konukoğlu, İstanbul’da düzenlenen “Aile Şirketleri 2023-Dönüşüm Zamanı” konulu toplantıda, çok bireyli şirketler nasıl yönetilir konusunu anlattı.
Açış konuşmasını Capital Dergisi Yayın Direktörü Rauf Ateş’in yaptığı toplantıda, İspanya Uriach Group’tan Joaquin Uriach, “176 Yıllık Şirketin Dönüşüm Öyküsü”, Anadolu Grubu’ndan Altuğ Aksoy “Yeni Nesil Nasıl Hazırlanıyor”, Boyner Grubu’ndan Ümit Boyner “Türkiye’de Aile Şirketlerinin Dönüşümü”, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, “Anadolu’da Neler Oluyor” konularını anlat. İlişki Yönetimi Uzmanı David Bork ise aile şirketlerine ilişkin genel değerlendirmede bulundu.
Zeki Konukoğlu, SANKO Holding’i, “110 yıllık emeğin gayret ve beceriyle birleştiği, 5. kuşağın görev aldığı, 11 sektörde 14 bin çalışanı bulunan, başlıca faaliyet alanı Türkiye olan, 35 ülkedeki ofisleri pazara entegre, birbirinden bağımsız olarak aile fertlerinin yönettiği kurum” olarak tanımladı.
SANKO’nun aile üyesi 23 hissedarının bulunduğunu, hissedarların 7’sinin aktif olarak grupta çalıştığını, birinin emekli olduğunu, diğerlerinin ya kendi işlerini yaptıklarını ya da okula devam ettiklerini anlatan Konukoğlu, ağabeyi Abdulkadir Konukoğlu’nun 2013 yılı sonunda yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılması sonrasında başkanlığı üstlendiğini vurguladı.
Şirketlerin sürdürülebilir olması için olmazsa olmazları, “kar etmeli, güvenilir, huzurlu ve etik değerlere sımsıkı bağlı olmalı, hissedarlarına adil davranmalı” olarak sıralayan Konukoğlu, ailenin beklentilerini ise, “Kar etmek, büyümek. Etik olmak. Uyum içerisinde çalışmak. İyi evlatlar yetiştirmek. Ailenin ve ülkenin örf ve adetlerine bağlı kalmak. Herkese eşit, yakın ve adil olmak. Sosyal sorumlulukları yerine getirmek” sözleri ile özetledi.
AİLE BİREYLERİNİN İŞLETMEDE EĞİTİMİ
Aile bireylerinin eğitimin çok önemli olduğunun altını çizen Konukoğlu, “Diğer eğitimlerden farklı olarak 5-6 yaşından itibaren çocuklarımızı her fırsatta şirkete getirir, iş ortamını teneffüs etmelerini sağlarız” diye konuştu.
SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyelerinin aynı zamanda grup başkanı olduklarının altını çizen Konukoğlu, şöyle devam etti:
“Şirketler büyüdükçe haliyle yönetimleri de zorlaşıyor. Grup içerisinde birden fazla sektör varsa her bir sektörü birbirinden ayırıp, bunların her birini bir kar ve zarar merkezi olarak görüp, şubelerin ve yönetenlerin performansını görmek gerekir. Grup başkanları bütçelerini yönetime onaylattıktan sonra, tüm icraatlarında tam bir özerkliğe sahiptir. Bütçe dışında yönetime hesap vermezler.
SANKO’da tekstil, enerji, çimento, ambalaj, iş ve tarım makinaları gibi grup başkanlıkları var. Sektörde iş hacmi büyükse, sektörü birden fazla bölüme ayırırız. Örneğin tekstilde, pamuk ipliği üretimi Gaziantep ve çevresinde yapılırken, dokuma Bursa İnegöl’dedir. Sektör aynı olmasına karşın, bunların grup başkanları farklıdır.
Özetleyecek olursak, aile bireylerini gerek ilerisi için yetiştirmek adına, gerekse şirketi daha iyi yönetmek adına büyük işletmeler ya da şirketler birden fazla şubeye bölünüp yönetilebilir. İmkan dahilinde olursa, aile fertlerini yıllar içinde şirketler arasında rotasyona tabi tutup, deneyimlerini artırmak gerekir."
GÜÇLERİN DENGELENMESİ
Şirket yönetimindeki temel ilkenin “güçlerin dengelenmesi” olduğunu kaydeden Konukoğlu, şirketteki olmazsa olmazlarını, “Şirkete, ortak değerlere, ilke ve inançlara sahip çıkmak. Güç ve otoriteyi paylaşmak. Çünkü, kontrolsüz güç, güç değildir. Adil davranmak, fedakar olmak. Şeffaflık ilkesinden vazgeçmemek. Güven duygusunu mutlaka sağlamak. Sorgulanabilir olmak” sözleri ile paylaştı.
Şirketlerde görev süresine değinen Konukoğlu, iyi bir yönetici, yönetim kurulu üyesi ve başkanının iki günde hazırlanamayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bizden sonraki nesilleri yetiştirmek zorundayız. Grup içerisinde mutlaka bir yaş sınırı olmalı. Zamanı gelen ayrılmasını bilmeli. Çünkü, insan yaşlandıkça hırsı da azalıyor, hızı da. Bayrak teslimi süreci akşamdan sabaha değil, yıllar öncesinden planlanarak başlatılmalı. Örneğin, Abdulkadir ağabeyim, 65 yaşında görevden ayrılacağını 15 yıl önce açıkladı.
Süreci buna göre yönettik. Şirketlerin yüzde 60’ının iyi bir görev devri planlaması yapılmadığı için battığı, zengin baba, soylu evlat, yoksul torun sürecinin yaşandığı unutulmamalı” şeklinde konuştu.
YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI
Yönetim kurulu toplantılarının nasıl olması gerektiğine değinen Konukoğlu, şu önerilerde bulundu:
"Yönetimde herkes serbestçe fikrini söyleyebilmeli. Oylamada çoğunluk yeterli olmamalı. Başkanın oyu 2 değil, yarım olmalı. ‘Ben dememiş miydim’ cümlesi asla telaffuz edilmemeli. Herkes hata yapar. Önemli olan bunlardan alınan dersler sonucu edinilen tecrübe. Yönetim kurulunda üye sayısına limit getirilmeli. Birlikten kuvvet doğar. Ortaklığın devamı için ortak akıl gerekir. Bencilliği yenmek kolay olmasa da ben değil, biz duygusu var olmalı. Yönetim kurulu üyeleri fedakarlık yapmalı. Geleceğe umutla bakmak için olumsuz düşüncelerden uzaklaşılmalı. Olumsuzlukların konuşulmasının ardından, olumlulara 3 kat daha fazla zaman ayrılmalı."