Eğitim ve Araştırma Hastanelerindeki Uzmanlık Eğitimi
Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Münir Demirci, ''Türkiye'de tıp alanında nitelikli uzmanlık eğitiminin verilebilmesi için, hastanelerin eğitim programları standardize edilmeli, eğitimcilerin eşit özlük ve akademik yükselme hakkına sahip olması sağlanarak, mağduriyetler giderilmelidir'' dedi.
Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinin, nitelikli sağlık hizmeti vermenin yanı sıra tıpta uzmanlık eğitimi verme misyonuna da sahip kuruluşlar olduğunu, Türkiye'de klinik branşlarda uzmanlık eğitiminin yaklaşık yarısını verdiğini söyledi.
Buna rağmen, bu hastanelerde görev yapan eğitim kadrosunun hem özlük hakları, hem de akademik yükselme imkanları açısından mağdur olduğuna dikkati çeken Demirci, şunları kaydetti:
''Ülkemizde tıp alanında nitelikli uzmanlık eğitiminin verilebilmesi için; gerek üniversite hastanelerinin gerekse eğitim araştırma hastanelerinin eğitim programları standardize edilmeli, hangi kurumda çalışırsa çalışsın eğitimcilerin eşit özlük ve akademik yükselme hakkına sahip olması sağlanarak, söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.
Çalıştığı kurum farkını gözetmeksizin, tüm hekimlerin sosyal ve kamusal haklarını korumak üzere kurulmuş bulunan Türk Tabipler Birliği gibi bir örgütün tepe yöneticilerinin basına yapmış oldukları bu ayrıştırıcı, dışlayıcı beyanlarını hekimler olarak üzüntü ile takip etmekteyiz. Yürütme erki ile olan fikir ayrılıklarından dolayı, hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi gibi haklı bir konuda dahi bilimsellikten ve meslek dayanışmasından uzak bu beyanların sahiplerinin eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan hekimlere karşı takındıkları bu tutumlarını anlamakta, kabul etmekte zorluk çekiyoruz.''
-''Sağlık eğitiminde ciddi bir potansiyel var''
Bugün bin 500 civarındaki eğitim görevlisiyle 59 eğitim ve araştırma hastanesinin, sağlık eğitiminde ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirten Demirci, Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile bu potansiyelin nitelik olarak sıçrama göstereceğini savundu.
Öncelikle eğitim kadrolarının akademik olarak değerlendirilmesinin başlı başına bir motivasyon kaynağı olacağını ifade eden Demirci, ayrıca, bu hastanelerin sadece tıpta uzmanlık eğitiminde değil, hekim ve diğer sağlık personeli eğitimlerinde daha aktif olarak kullanılacağını kaydetti.
Demirci, ''Bunların yanı sıra nitelik ve nicelik bakımında araştırma alanında dikkate değer bir artış olacaktır'' dedi.
Gerçekleştirdikleri hizmetlere ve yükseköğretime ait kurallar içerisinde aldıkları akademik unvanlara rağmen eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim kadrolarının müktesebatının yükseltilmesi hususunda zorluklar bulunduğunu belirten Demirci, yapılacak düzenlemelerle bu kadroların akademik özlük haklarında hak etmiş oldukları iyileştirmelerin yapılmasının tıp ve sağlık eğitimi alanında önemli atılımlar yapacak katkıyı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Buna rağmen, bu hastanelerde görev yapan eğitim kadrosunun hem özlük hakları, hem de akademik yükselme imkanları açısından mağdur olduğuna dikkati çeken Demirci, şunları kaydetti:
''Ülkemizde tıp alanında nitelikli uzmanlık eğitiminin verilebilmesi için; gerek üniversite hastanelerinin gerekse eğitim araştırma hastanelerinin eğitim programları standardize edilmeli, hangi kurumda çalışırsa çalışsın eğitimcilerin eşit özlük ve akademik yükselme hakkına sahip olması sağlanarak, söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.
Çalıştığı kurum farkını gözetmeksizin, tüm hekimlerin sosyal ve kamusal haklarını korumak üzere kurulmuş bulunan Türk Tabipler Birliği gibi bir örgütün tepe yöneticilerinin basına yapmış oldukları bu ayrıştırıcı, dışlayıcı beyanlarını hekimler olarak üzüntü ile takip etmekteyiz. Yürütme erki ile olan fikir ayrılıklarından dolayı, hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi gibi haklı bir konuda dahi bilimsellikten ve meslek dayanışmasından uzak bu beyanların sahiplerinin eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan hekimlere karşı takındıkları bu tutumlarını anlamakta, kabul etmekte zorluk çekiyoruz.''
-''Sağlık eğitiminde ciddi bir potansiyel var''
Bugün bin 500 civarındaki eğitim görevlisiyle 59 eğitim ve araştırma hastanesinin, sağlık eğitiminde ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirten Demirci, Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile bu potansiyelin nitelik olarak sıçrama göstereceğini savundu.
Öncelikle eğitim kadrolarının akademik olarak değerlendirilmesinin başlı başına bir motivasyon kaynağı olacağını ifade eden Demirci, ayrıca, bu hastanelerin sadece tıpta uzmanlık eğitiminde değil, hekim ve diğer sağlık personeli eğitimlerinde daha aktif olarak kullanılacağını kaydetti.
Demirci, ''Bunların yanı sıra nitelik ve nicelik bakımında araştırma alanında dikkate değer bir artış olacaktır'' dedi.
Gerçekleştirdikleri hizmetlere ve yükseköğretime ait kurallar içerisinde aldıkları akademik unvanlara rağmen eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim kadrolarının müktesebatının yükseltilmesi hususunda zorluklar bulunduğunu belirten Demirci, yapılacak düzenlemelerle bu kadroların akademik özlük haklarında hak etmiş oldukları iyileştirmelerin yapılmasının tıp ve sağlık eğitimi alanında önemli atılımlar yapacak katkıyı sağlayacağını sözlerine ekledi.