Ergenekon'un kara kutusu konuştu: 'Bizi ABD ve AB kandırdı'
Ergenekon davasının kara kutusu Tuncay Güney, konuştu.
İade edilmeyeceğini söyleyen Güney: 'Ergenekon davasında kandırıldık. Amerika ve AB kandırdı ancak Almanya yok. Bize, Türkiye'deki bütün karanlık yapılanmaları bitireceklerini söylediler'
Ergenekon davasının kilit ismi Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıktı. Telefonla görüştüğümüz Güney'in bu karara ilk tepkisi, 'Şu anda evimde Sabah kahvemi içerek sizin sorularınızı cevaplıyorum' demek oldu.
‘Paralel yapı' mesajı!
'Ergenekon davasında kandırıldık, günah çıkartmamız lazım' diyen Güney, şöyle devam etti: 'Amerika ve AB kandırdı ancak bu yapıda Almanya yok. Bize, Türkiye'deki bütün karanlık yapılanmaları bitireceklerini söylediler. Türkiye'nin AB gibi yasalara kavuşacağını, insan haklarının uygulanacağını ve ekonomik özgürlüklerin geleceğini vaat ettiler. Ama sözlerini yerine getirmediler. Bütün oligarşik yapıları yok etmediler. Örneğin paralel yapı adı verilen örgütlenme. 17 Aralık sürecinde bu yapı Erdoğan'ı yok etmek için, ABD'nin emriyle hareket etti. Çünkü Türkiye aynı Almanya, Fransa gibi İran ambargosunu deldi. ABD, Almanya ve Fransa'ya bir şey yapmadı ama Erdoğan'ı bitirme kararı aldı. Bunu da oligarşik yapasına yani paralele yaptırmak istedi.'
Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, ifadesinin alınması için Kanada'ya başvurulduğu açıklaması ve Savcı Zekeriya Öz'ün gönderdiği 36 soruyla ilgili, 'Bana intikal eden bir şey olmadı' diyen Güney, hakkında kırmızı bülten kararı çıkartılabileceğini söylediğimizde ise şöyle konuştu: 'Bakın ben Kanada'da ilticacı olarak bulunuyorum. BM'nin iltica yasasına tabiyim. Kanada'dan oturma iznimi almışım. Ayrıca Türkiye ile Kanada arasında suçluların iadesi anlaşması yok. Benim pasaportum var ve geçenlerde Amerika'daydım. Gezdim, dolaştım. Hayatımda hiçbir değişiklik yok. Bu yakalama kararı da bana gelmedi ve gelmeyecek de. Hakkımda bu kararları alanların Kanada'da hangi kanunların uygulandığını bilmiyorlar mı!'
‘Bir gram özlemedim'
'Sayın Bedrettin Dalan hakkında da kırmızı bülten çıkarttıklarını söylediler, yakalayabildiler mi? Hem o Avrupa'da iken bunu yapamadılar. Kanada nere Türkiye nere? Beni burada mı yakalayacaklar. 36 soruyu bana gönderemediler şimdi yakalayabilecekler mi? Kısaca bana geçmişte intikal eden bir şey olmadı, şimdi de yok ve gelecekte de olmayacak. 15 yıldır Kanada'dayım ve Türkiye'yi bir gram özlemedim.'
İfade almadan dava açıldı
Geçen yıl karara bağlanan Ergenekon davasının halen İstanbul Başsavcılığı'na bağlı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturması kapsamında, savcı Mesut Erdinç Bayhan, Tuncay Güney için yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Sulh Ceza Hakimliği talebi kabul etti. Güney hakkında 'Ergenekon üyeliği ve casusluk' iddiası yöneltildi. Güney, 2007'de dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz tarafından başlatılan soruşturmanın aynı zamanda şüphelisiydi. 7 yıl boyunca resmen ifadesi alınamadı. Ergenekon sanıklarının avukatları, Güney'in ifadesinin alınamamasıyla dosyada mutlak bir eksik olduğunu ve iddianamenin iade edilmesi gerektiğini savunmuştu.
'Dava projeydi'
Gazetecilik yapan Tuncay Güney, İstanbul'da 02 Mart 2001'de çalıntı bir aracı satmaya çalışırken yakalandı. Dönemin İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından sorgulandı. Evinde, Ergenekon Davasının temelini oluşturan 6 çuval belge bulundu. İfadesinde şok iddialarda bulundu. Bunları katıldığı birçok televizyon programında da tekrarladı. Ancak daha sonra emniyette işkence gördüğünü söyledi ve 2013'te 'Ergenekon davası bir projeydi, bitti artık. Ben vicdanen rahatsızım. Devlet beni kullandı” dedi.
Ergenekon davasının kilit ismi Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıktı. Telefonla görüştüğümüz Güney'in bu karara ilk tepkisi, 'Şu anda evimde Sabah kahvemi içerek sizin sorularınızı cevaplıyorum' demek oldu.
‘Paralel yapı' mesajı!
'Ergenekon davasında kandırıldık, günah çıkartmamız lazım' diyen Güney, şöyle devam etti: 'Amerika ve AB kandırdı ancak bu yapıda Almanya yok. Bize, Türkiye'deki bütün karanlık yapılanmaları bitireceklerini söylediler. Türkiye'nin AB gibi yasalara kavuşacağını, insan haklarının uygulanacağını ve ekonomik özgürlüklerin geleceğini vaat ettiler. Ama sözlerini yerine getirmediler. Bütün oligarşik yapıları yok etmediler. Örneğin paralel yapı adı verilen örgütlenme. 17 Aralık sürecinde bu yapı Erdoğan'ı yok etmek için, ABD'nin emriyle hareket etti. Çünkü Türkiye aynı Almanya, Fransa gibi İran ambargosunu deldi. ABD, Almanya ve Fransa'ya bir şey yapmadı ama Erdoğan'ı bitirme kararı aldı. Bunu da oligarşik yapasına yani paralele yaptırmak istedi.'
Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, ifadesinin alınması için Kanada'ya başvurulduğu açıklaması ve Savcı Zekeriya Öz'ün gönderdiği 36 soruyla ilgili, 'Bana intikal eden bir şey olmadı' diyen Güney, hakkında kırmızı bülten kararı çıkartılabileceğini söylediğimizde ise şöyle konuştu: 'Bakın ben Kanada'da ilticacı olarak bulunuyorum. BM'nin iltica yasasına tabiyim. Kanada'dan oturma iznimi almışım. Ayrıca Türkiye ile Kanada arasında suçluların iadesi anlaşması yok. Benim pasaportum var ve geçenlerde Amerika'daydım. Gezdim, dolaştım. Hayatımda hiçbir değişiklik yok. Bu yakalama kararı da bana gelmedi ve gelmeyecek de. Hakkımda bu kararları alanların Kanada'da hangi kanunların uygulandığını bilmiyorlar mı!'
‘Bir gram özlemedim'
'Sayın Bedrettin Dalan hakkında da kırmızı bülten çıkarttıklarını söylediler, yakalayabildiler mi? Hem o Avrupa'da iken bunu yapamadılar. Kanada nere Türkiye nere? Beni burada mı yakalayacaklar. 36 soruyu bana gönderemediler şimdi yakalayabilecekler mi? Kısaca bana geçmişte intikal eden bir şey olmadı, şimdi de yok ve gelecekte de olmayacak. 15 yıldır Kanada'dayım ve Türkiye'yi bir gram özlemedim.'
İfade almadan dava açıldı
Geçen yıl karara bağlanan Ergenekon davasının halen İstanbul Başsavcılığı'na bağlı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturması kapsamında, savcı Mesut Erdinç Bayhan, Tuncay Güney için yakalama kararı çıkartılmasını talep etti. Sulh Ceza Hakimliği talebi kabul etti. Güney hakkında 'Ergenekon üyeliği ve casusluk' iddiası yöneltildi. Güney, 2007'de dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz tarafından başlatılan soruşturmanın aynı zamanda şüphelisiydi. 7 yıl boyunca resmen ifadesi alınamadı. Ergenekon sanıklarının avukatları, Güney'in ifadesinin alınamamasıyla dosyada mutlak bir eksik olduğunu ve iddianamenin iade edilmesi gerektiğini savunmuştu.
'Dava projeydi'
Gazetecilik yapan Tuncay Güney, İstanbul'da 02 Mart 2001'de çalıntı bir aracı satmaya çalışırken yakalandı. Dönemin İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından sorgulandı. Evinde, Ergenekon Davasının temelini oluşturan 6 çuval belge bulundu. İfadesinde şok iddialarda bulundu. Bunları katıldığı birçok televizyon programında da tekrarladı. Ancak daha sonra emniyette işkence gördüğünü söyledi ve 2013'te 'Ergenekon davası bir projeydi, bitti artık. Ben vicdanen rahatsızım. Devlet beni kullandı” dedi.