Dağlık Karabağ Konferansı
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Bagirov, Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili, "Güney Kafkasya'da güvenlik sorunlarının çözülmesi barış ve istikrarın sağlanması için ön koşul Ermenistan'ın bu işgal zihniyetinden vazgeçmesi ve bölgesel işbirliğini devlet politikası haline getirmesidir" dedi.
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) ve Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ortaklığında "Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ İhtilafı: Bölgesel Barış ve Güvenliğe ve Komşuluk İlişkilerine Bir Tehdit" başlıklı konferans Ankara Wyndham Otel'de düzenlendi.
Konferansa Azerbaycan Milletvekili Musa Kasımlı, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov, AVİM Başkanı Alev Kılıç, SAM Başkan Yardımcısı Gülşen Paşayeva, Jamestown Foundation Başkanı Glen Howard başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Konferansta konuşan Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Bagirov, Dağlık Karabağ sorununun bölgesel barış ve güvenliğe zarar verdiğini, aynı zamanda bölgedeki iyi komşuluk ilişkilerine yıllardır tehdit ve engel oluşturduğunu söyledi.
Bölgede geçen yüzyılın başlarından itibaren büyük güçlerin sistemli ve planlı bir şekilde bölgesel etnik ve coğrafi yapıyı tek bir unsurun lehine dönüştürmeye çalıştığını savunan Bagirov, bunun sonucunda ortaya çıkan güvenlik sorunlarının Kafkasya'nın kaderi olmaya başladığını kaydetti.
Bagirov, "Birilerinin bölgesel planların aleti olmalarına rağmen siyasi konjonktürü değerlendirmeye çalışan ve büyük Ermenistan rüyalarına kapılan Ermeni milliyetçileri bugüne kadar devam eden güvenlik sorunları yaratmışlardır" ifadesini kullandı.
Ermenistan'ın Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye topraklarını işgal ederek "mono etnik" bir Ermeni cumhuriyetini kurmayı hedeflediğini savunan Bagirov, "Maalesef geçen sürede büyük güçlerin yardımıyla bazı önemli kazanımlar elde etmişlerdir" diye konuştu.
Bagirov, Ermeni kilisesi tarafından başlatılan projenin daha sonra Ermenistan tarafından devlet politikası olarak benimsendiğini ve bu "sakat zihniyet"in bölgede yaşanan sorunların asıl nedeni olduğunu söyledi.
"Güvenlik sorunu Güney Kafkasya'nın en önemli sorunudur" diyen Bagirov, bu sorunun sadece bölge ülkelerini değil uluslararası sistemin önemli aktörlerini de ilgilendirdiğine dikkati çekerek, "Fakat yoğun ilgiye ve sorunun önemine rağmen 25 yıldır Güney Kafkasya istikrara bir türlü kavuşamamış, siyasi askeri ve etnik zeminde ortaya çıkmış güvenlik sorunları çözülememiştir" dedi.
Bagirov, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin, "Güney Kafkasya'da güvenlik sorunlarının çözülmesi barış ve istikrarın sağlanması için ön koşul Ermenistan'ın bu işgal zihniyetinden vazgeçmesi ve bölgesel işbirliğini devlet politikası haline getirilmesidir" değerlendirmesini yaptı.
SAM Başkan Yardımcısı Paşayeva da yaklaşık 30 bin bölge insanının bu ihtilaftan zarar gördüğünü belirterek, "Barış olmaksızın bu ihtilaf ve yaşanan sınır çatışmaları devam edecektir" dedi.
Bölgede 47 bin askerin 2014 itibariyle sınır hattında görev aldığını söyleyen Paşayeva, Ermenistan'a ait bir helikopterin Azeri mevzilerini sorumsuz bir şekilde hedef alması ve haksız bir şekilde Azeri hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle düşürüldüğünü söyledi.
Paşayeva, çözüme yönelik olarak da "Genel anlamda barış için yapılacak faaliyetler aslında Ermenistan tarafının Azerbaycan kadar aktif bir şekilde uzlaşma aktivitelerine katılmasıyla sağlanacaktır" diye konuştu.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ konusunda Türkiye'nin gösterdiği tavrı takdir ettiğine de değinen Paşayeva, 2009 yılının ekim ayında yapılan anlaşma sonrasında Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik husumetini sona erdirmesi gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Konferansa Azerbaycan Milletvekili Musa Kasımlı, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov, AVİM Başkanı Alev Kılıç, SAM Başkan Yardımcısı Gülşen Paşayeva, Jamestown Foundation Başkanı Glen Howard başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Konferansta konuşan Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Bagirov, Dağlık Karabağ sorununun bölgesel barış ve güvenliğe zarar verdiğini, aynı zamanda bölgedeki iyi komşuluk ilişkilerine yıllardır tehdit ve engel oluşturduğunu söyledi.
Bölgede geçen yüzyılın başlarından itibaren büyük güçlerin sistemli ve planlı bir şekilde bölgesel etnik ve coğrafi yapıyı tek bir unsurun lehine dönüştürmeye çalıştığını savunan Bagirov, bunun sonucunda ortaya çıkan güvenlik sorunlarının Kafkasya'nın kaderi olmaya başladığını kaydetti.
Bagirov, "Birilerinin bölgesel planların aleti olmalarına rağmen siyasi konjonktürü değerlendirmeye çalışan ve büyük Ermenistan rüyalarına kapılan Ermeni milliyetçileri bugüne kadar devam eden güvenlik sorunları yaratmışlardır" ifadesini kullandı.
Ermenistan'ın Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye topraklarını işgal ederek "mono etnik" bir Ermeni cumhuriyetini kurmayı hedeflediğini savunan Bagirov, "Maalesef geçen sürede büyük güçlerin yardımıyla bazı önemli kazanımlar elde etmişlerdir" diye konuştu.
Bagirov, Ermeni kilisesi tarafından başlatılan projenin daha sonra Ermenistan tarafından devlet politikası olarak benimsendiğini ve bu "sakat zihniyet"in bölgede yaşanan sorunların asıl nedeni olduğunu söyledi.
"Güvenlik sorunu Güney Kafkasya'nın en önemli sorunudur" diyen Bagirov, bu sorunun sadece bölge ülkelerini değil uluslararası sistemin önemli aktörlerini de ilgilendirdiğine dikkati çekerek, "Fakat yoğun ilgiye ve sorunun önemine rağmen 25 yıldır Güney Kafkasya istikrara bir türlü kavuşamamış, siyasi askeri ve etnik zeminde ortaya çıkmış güvenlik sorunları çözülememiştir" dedi.
Bagirov, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin, "Güney Kafkasya'da güvenlik sorunlarının çözülmesi barış ve istikrarın sağlanması için ön koşul Ermenistan'ın bu işgal zihniyetinden vazgeçmesi ve bölgesel işbirliğini devlet politikası haline getirilmesidir" değerlendirmesini yaptı.
SAM Başkan Yardımcısı Paşayeva da yaklaşık 30 bin bölge insanının bu ihtilaftan zarar gördüğünü belirterek, "Barış olmaksızın bu ihtilaf ve yaşanan sınır çatışmaları devam edecektir" dedi.
Bölgede 47 bin askerin 2014 itibariyle sınır hattında görev aldığını söyleyen Paşayeva, Ermenistan'a ait bir helikopterin Azeri mevzilerini sorumsuz bir şekilde hedef alması ve haksız bir şekilde Azeri hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle düşürüldüğünü söyledi.
Paşayeva, çözüme yönelik olarak da "Genel anlamda barış için yapılacak faaliyetler aslında Ermenistan tarafının Azerbaycan kadar aktif bir şekilde uzlaşma aktivitelerine katılmasıyla sağlanacaktır" diye konuştu.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ konusunda Türkiye'nin gösterdiği tavrı takdir ettiğine de değinen Paşayeva, 2009 yılının ekim ayında yapılan anlaşma sonrasında Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik husumetini sona erdirmesi gerektiğini kaydetti.