'Ermenek'teki Su Baskını Dehşete Düşürecek Noktada Tahribat Yapmış'
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları Jeokimya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık, Ermenek'teki ocağın yapısına göre meydana gelen kazanın boyutunun çok dikkat çekici olduğunu belirterek, "Genel itibarıyla buradaki facia literatüre girecek bir kazadır" dedi.
Doç. Dr. Arık, Karaman'ın Ermenek ilçesinde 2 işçinin öldüğü, 16 işçinin mahsur kaldığı kömür ocağında meydana gelen su baskını hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanlığı görevini de yürüten Arık, kazanın meydana geldiği ocakta üst kotlardaki eski madene ait galerilerde biriken suyun büyük basınçla madene dolduğunu, bunun da madendeki yıkımı inanılmaz boyutlara taşıdığını söyledi.
Madenlerde yer altı sularının risk oluşturduğunu vurgulayan Arık, "Bütün yer altı madenlerinde su risk faktörüdür ancak bu denli su kitlesi çoğu yerde öngörülmez. Bu madendeki su baskını dehşete düşürecek noktada tahribat yapmış" diye konuştu.
Tüm galeri kesiti su ile dolduğu için killi malzemeden oluşan ocak içinde ciddi bozulmalar gerçekleştiğini, mevcut tahkimatların yıkıldığını anlatan Arık, dolayısıyla ocak içinde ilerlemenin yavaş gittiğini kaydetti.
Dünyanın birçok yerinde kömür madenlerinde çeşitli nedenlerle su baskınları yaşandığına dikkati çeken Arık, "Ermenek'te ocağın yapısına göre meydana gelen kazanın boyutu oldukça dikkat çekicidir ve genel itibarıyla buradaki facia literatüre girecek bir kazadır" diye konuştu.
- "TTK ekibi böyle kazayı ilk defa görmüş"
Madendeki arama kurtarma çalışmaları yerinde izlemek üzere Ermenek'e gelen Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Karadon Şube Başkanı Neşat Cebeci ise madende arama kurtarma çalışmalarını katılmak için Zonguldak'tan gelen Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Tahlisiye Ekibi ile görüştüğünü bildirdi.
Mağdurlara en kısa sürede ulaşmak için ekiplerin yoğun çaba sarf ettiğine dikkati çeken Cebeci, kazanın boyutunun, çalışmaların uzun sürmesinden anlaşıldığına işaret etti.
Cebeci, madende arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekiplerin gördüğü manzarayı tarif etmekte zorlandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Yer altında küçük bir kıyamet kopmuş. İçerideki yüksek basınçla patlayan su, tonluk vagonları kağıt gibi bükmüş. Bu görüntüler zaten içeride yaşananları anlatıyor. Bölgemizde de kazalar oldu, oluyor. Burada kurtarma çalışmalarında 20 kişilik TTK ekibimiz var. Daha önce bu tip olaylara müdahale eden bu işin kemik kadrosu diyeceğimiz arkadaşımız, daha önce madenlere çok defalar kurtarma çalışmalarına gitmişlerdi. TTK ekibine, 'Buradaki olay nasıl oldu' diye sorduğumda, 'Bizim daha önce hiç görmediğimiz yer altı görüntülerine şahit olduk' dediler."
- Maden kazalarında en hasarlısı su baskını
Maden kazaları arasında metan gazı, yangın ve göçüğün yer altındaki etkisinin farklı olduğuna değinen Cebeci, bu kazaların yanında su baskınının daha ağır sonuçlarının ortaya çıktığını vurguladı.
Cebeci, bu tip kurtarma çalışmalarında koordinasyonun öneminin altını çizerek, "Bundan önceki maden kazalarında ciddi koordinasyon eksikliği görmüştük. Burada benim gördüğüm, bu eksikliklerin bir nebze giderilmiş olduğudur. Yer altına girmemesi gereken insanların kurtarma çalışmalarına katıldığını, bunların da çalışmaları zorlaştırdığını görmüştük. Burada eskiden ders alınmış, ciddiyet gelmiş" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanlığı görevini de yürüten Arık, kazanın meydana geldiği ocakta üst kotlardaki eski madene ait galerilerde biriken suyun büyük basınçla madene dolduğunu, bunun da madendeki yıkımı inanılmaz boyutlara taşıdığını söyledi.
Madenlerde yer altı sularının risk oluşturduğunu vurgulayan Arık, "Bütün yer altı madenlerinde su risk faktörüdür ancak bu denli su kitlesi çoğu yerde öngörülmez. Bu madendeki su baskını dehşete düşürecek noktada tahribat yapmış" diye konuştu.
Tüm galeri kesiti su ile dolduğu için killi malzemeden oluşan ocak içinde ciddi bozulmalar gerçekleştiğini, mevcut tahkimatların yıkıldığını anlatan Arık, dolayısıyla ocak içinde ilerlemenin yavaş gittiğini kaydetti.
Dünyanın birçok yerinde kömür madenlerinde çeşitli nedenlerle su baskınları yaşandığına dikkati çeken Arık, "Ermenek'te ocağın yapısına göre meydana gelen kazanın boyutu oldukça dikkat çekicidir ve genel itibarıyla buradaki facia literatüre girecek bir kazadır" diye konuştu.
- "TTK ekibi böyle kazayı ilk defa görmüş"
Madendeki arama kurtarma çalışmaları yerinde izlemek üzere Ermenek'e gelen Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Karadon Şube Başkanı Neşat Cebeci ise madende arama kurtarma çalışmalarını katılmak için Zonguldak'tan gelen Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Tahlisiye Ekibi ile görüştüğünü bildirdi.
Mağdurlara en kısa sürede ulaşmak için ekiplerin yoğun çaba sarf ettiğine dikkati çeken Cebeci, kazanın boyutunun, çalışmaların uzun sürmesinden anlaşıldığına işaret etti.
Cebeci, madende arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekiplerin gördüğü manzarayı tarif etmekte zorlandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Yer altında küçük bir kıyamet kopmuş. İçerideki yüksek basınçla patlayan su, tonluk vagonları kağıt gibi bükmüş. Bu görüntüler zaten içeride yaşananları anlatıyor. Bölgemizde de kazalar oldu, oluyor. Burada kurtarma çalışmalarında 20 kişilik TTK ekibimiz var. Daha önce bu tip olaylara müdahale eden bu işin kemik kadrosu diyeceğimiz arkadaşımız, daha önce madenlere çok defalar kurtarma çalışmalarına gitmişlerdi. TTK ekibine, 'Buradaki olay nasıl oldu' diye sorduğumda, 'Bizim daha önce hiç görmediğimiz yer altı görüntülerine şahit olduk' dediler."
- Maden kazalarında en hasarlısı su baskını
Maden kazaları arasında metan gazı, yangın ve göçüğün yer altındaki etkisinin farklı olduğuna değinen Cebeci, bu kazaların yanında su baskınının daha ağır sonuçlarının ortaya çıktığını vurguladı.
Cebeci, bu tip kurtarma çalışmalarında koordinasyonun öneminin altını çizerek, "Bundan önceki maden kazalarında ciddi koordinasyon eksikliği görmüştük. Burada benim gördüğüm, bu eksikliklerin bir nebze giderilmiş olduğudur. Yer altına girmemesi gereken insanların kurtarma çalışmalarına katıldığını, bunların da çalışmaları zorlaştırdığını görmüştük. Burada eskiden ders alınmış, ciddiyet gelmiş" ifadesini kullandı.