'Organ Bağışına Dokunalım Hayata İz Bırakalım' Etkinliği
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Arif Kapuağası, organ bağışını, bağışların azalmaması için sürekli gündemde tutmaya çalıştıklarını belirterek, "Bunları gündemden düşürdüğümüz zaman maalesef bağışlar da azalıyor. Sadece organ değil, doku ve kan bağışlarında da öyle. Gündemden çektiğiniz zaman sorun hallolmuş gibi düşünüyor" dedi.
Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Organ Bağışına Dokunalım Hayata İz Bırakalım" etkinliğinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kapuağası, organ bağışında farkındalık yaratmak için bu tür etkinliklerin sürekli gündemde tutulması gerektiğini söyledi.
Kapuağası, farkındalık çalışmaları kapsamında, üniversitelerle, liselerle, toplumun ileri gelenleri ve kanaat önderleriyle çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "Organ bağışını sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz ki bağışlar azalmasın. Bunları gündemden düşürdüğümüz zaman maalesef bağışlar da azalıyor. Sadece organ değil, doku ve kan bağışlarında da öyle. Gündemden çektiğiniz zaman sorun hallolmuş gibi düşünüyor. Bu konuyla ilgili dizi setlerini ziyaret edeceğiz. Sanatçıların ve dizilerin, organ bağışında vatandaşı ne kadar etkilediğini onlara anlatacağız" dedi.
Yürüttükleri Avrupa Birliği projesi kapsamında Türkiye çapında, Diyanet İşleri Başkanlığı ile din adamlarına bu konuda eğitim verdiklerini ifade eden Kapuağası, şunları kaydetti:
"Gazeteciler ve medya mensuplarıyla çalıştay yaptık. Sanatçılarla bir araya geliyoruz. Bağışları arttırabilmek için toplumun sevdiği simaları devamlı öne çıkarıyoruz. 2010 yılında milyon nüfus başına 2,7 olan kadavradan organ bağışı rakamı, şu anda 5'lere yükseldi. Ancak şu bir gerçek ki Avrupa ülkelerinde de bu hemen artmamış. Toplumun mutlak suretle bağış bilincine ulaştırılması gerekiyor. O bağış bilincine de toplumda sadece bizim değil herkesin bu sorumluluğu hissetmesi sonucunda ulaşılabilir. Yılda 3 bin 500 böbrek, 100-1500 de karaciğer hastası nakil listesine ekleniyor. Bunların içerisinde bir gün bizim yakınımız da olduğu zaman mı anlayacağız? Her zaman için bu bilinçte olmamız lazım. Biz de bu bilinci topluma iletmek için çalışmalarımızı devamlı olarak yürütüyoruz."
- "Toplum farkındalığını artırmak için çalışmalar yapıyoruz"
Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Tunçay Palteki de Türkiye'de organ bağışının yüzde 75-80 oranında canlıdan nakil yoluyla yapıldığına dikkati çekti.
Kadavradan nakil konusundaki ana noktanın beyin ölümü ve donör bulmak olduğuna işaret eden Palteki, "Bu konuda toplumun bilinçlenmesi, toplumun organ nakline bakış açısının değişmesi önemli bir husus. Farkındalığı arttırmak amacıyla bu toplantıları ön plana alıyoruz. Yine, özellikle kadavradan nakil konusunda donör açısından etkili olan koordinatörlerimizi, yoğun bakım sorumlarımızı ve cerrahlarımızı desteklemenin ve ödüllendirmenin de önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun için bu gibi etkinlikleri düzenliyoruz" diye konuştu.
Palteki, donör sayısının çoğaltılmasında toplum duyarlılığının artırmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
"Bu duyarlılığı da aslında daha çocuk yaştan itibaren, gençlerde oluşturarak yapmakta fayda var. Bu yönüyle de organizasyonlar düzenliyoruz. Bu da aslında önemli bir adım. Örneğin, korneada bekleme listesini sıfırladık ve bu anlamda başka illerdeki bekleme listesinde olan hastalara yardımcı olma yönünde harekete geçiyoruz. Kalp, akciğer nakillerinde de özellikle Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye'deki önemli merkezlerden biri. Kalp ve akciğerde Türkiye'deki nakillerin yaklaşık yüzde 30-40'ı burada yapılıyor. Böbrek nakillerinde de kamu içinde de en fazla böbrek nakli yine birliğimiz hastanelerinden Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleşiyor. Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi de merkez olma yolunda ilerliyor."
Kaynak: AA
Kapuağası, farkındalık çalışmaları kapsamında, üniversitelerle, liselerle, toplumun ileri gelenleri ve kanaat önderleriyle çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, "Organ bağışını sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz ki bağışlar azalmasın. Bunları gündemden düşürdüğümüz zaman maalesef bağışlar da azalıyor. Sadece organ değil, doku ve kan bağışlarında da öyle. Gündemden çektiğiniz zaman sorun hallolmuş gibi düşünüyor. Bu konuyla ilgili dizi setlerini ziyaret edeceğiz. Sanatçıların ve dizilerin, organ bağışında vatandaşı ne kadar etkilediğini onlara anlatacağız" dedi.
Yürüttükleri Avrupa Birliği projesi kapsamında Türkiye çapında, Diyanet İşleri Başkanlığı ile din adamlarına bu konuda eğitim verdiklerini ifade eden Kapuağası, şunları kaydetti:
"Gazeteciler ve medya mensuplarıyla çalıştay yaptık. Sanatçılarla bir araya geliyoruz. Bağışları arttırabilmek için toplumun sevdiği simaları devamlı öne çıkarıyoruz. 2010 yılında milyon nüfus başına 2,7 olan kadavradan organ bağışı rakamı, şu anda 5'lere yükseldi. Ancak şu bir gerçek ki Avrupa ülkelerinde de bu hemen artmamış. Toplumun mutlak suretle bağış bilincine ulaştırılması gerekiyor. O bağış bilincine de toplumda sadece bizim değil herkesin bu sorumluluğu hissetmesi sonucunda ulaşılabilir. Yılda 3 bin 500 böbrek, 100-1500 de karaciğer hastası nakil listesine ekleniyor. Bunların içerisinde bir gün bizim yakınımız da olduğu zaman mı anlayacağız? Her zaman için bu bilinçte olmamız lazım. Biz de bu bilinci topluma iletmek için çalışmalarımızı devamlı olarak yürütüyoruz."
- "Toplum farkındalığını artırmak için çalışmalar yapıyoruz"
Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Tunçay Palteki de Türkiye'de organ bağışının yüzde 75-80 oranında canlıdan nakil yoluyla yapıldığına dikkati çekti.
Kadavradan nakil konusundaki ana noktanın beyin ölümü ve donör bulmak olduğuna işaret eden Palteki, "Bu konuda toplumun bilinçlenmesi, toplumun organ nakline bakış açısının değişmesi önemli bir husus. Farkındalığı arttırmak amacıyla bu toplantıları ön plana alıyoruz. Yine, özellikle kadavradan nakil konusunda donör açısından etkili olan koordinatörlerimizi, yoğun bakım sorumlarımızı ve cerrahlarımızı desteklemenin ve ödüllendirmenin de önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun için bu gibi etkinlikleri düzenliyoruz" diye konuştu.
Palteki, donör sayısının çoğaltılmasında toplum duyarlılığının artırmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
"Bu duyarlılığı da aslında daha çocuk yaştan itibaren, gençlerde oluşturarak yapmakta fayda var. Bu yönüyle de organizasyonlar düzenliyoruz. Bu da aslında önemli bir adım. Örneğin, korneada bekleme listesini sıfırladık ve bu anlamda başka illerdeki bekleme listesinde olan hastalara yardımcı olma yönünde harekete geçiyoruz. Kalp, akciğer nakillerinde de özellikle Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye'deki önemli merkezlerden biri. Kalp ve akciğerde Türkiye'deki nakillerin yaklaşık yüzde 30-40'ı burada yapılıyor. Böbrek nakillerinde de kamu içinde de en fazla böbrek nakli yine birliğimiz hastanelerinden Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleşiyor. Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi de merkez olma yolunda ilerliyor."