Yeryüzü Doktorları Kobani Mağdurlarını Unutmadı
Yeryüzü Doktorları Derneği, Kobani'deki (Ayn el Arab) savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınanlara yönelik sağlık hizmeti vererek, ilaç, çocuk bezi ve mama yardımında bulunuyor.
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akbıyık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mültecilerin sınırdan geçmeye başlamasının ardından gönüllülerin bölgeye intikal ederek, yardım çalışmalarına başladığını anlattı.
Hekimlerin mültecileri sınırda karşıladığını, ilk müdahaleyi yaptığını anlatan Akbıyık, acil olarak hastaların ilaçlarını karşıladıklarını söyledi.
Günde 1 eczacı ve 3 doktorla bölgedeki mültecilere hizmet verdiklerini dile getiren Akbıyık, İstanbul'da bağışlarla topladıkları bir tır ilacı bölgeye götürdüklerini, bunların ihtiyaç oldukça hastalara verildiğini aktardı.
Şanlıurfa Sağlık Müdürlüğü tarafından verilen tarama aracıyla kırsalda, köylerde aşılama çalışmalarına başladıklarını bildiren Akbıyık, bugüne kadar bin çocuğun aşılandığını kaydetti.
Çocukların kızamık ve çocuk felci aşılarını yaptıklarını belirten Akbıyık, "Gezici ekiplerimiz bölgede çocuk felci aşısı yapma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor, bu konuda çok duyarlıyız" dedi.
Akbıyık, "yatılı bölge okulu" diye adlandırılan ve 5 bin mültecinin kaldığı mekanda kalıcı bir oda tefriş ettiklerini ifade ederek, "Burada bir de eczane açtık. Tamamen gönüllülük üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca Suruç merkezde belediyenin altında kalıcı bir merkez açmayı düşünüyoruz, görüşmelerimiz sürüyor" diye konuştu.
Her gün Kobani'den gelen 300-350 kişiye sağlık hizmeti verdiklerini belirten Akbıyık, öncelikli sağlık hizmetinin kadın ve çocuklara yönelik olduğunu dile getirdi.
- Çocuk bezi ve mama ihtiyacı
Yeryüzü Doktorları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Akbıyık, dikkati çekmek istediği önemli noktalardan birisinin, bölgedeki çocuk bezi ve mama ihtiyacı olduğunu belirtti.
Suruç'ta çocuk bezi ve mama ihtiyacının ilaç kadar elzem olduğunu anlatan Akbıyık, "Bağışçılarımız tarafından alınan bir tır çocuk bezi ve mama bugün veya yarın bize teslim edilecek. Onları da hem merkezde hem de seyyar aracımızla kırsaldaki ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız" ifadelerini kullandı.
Akbıyık ayrıca, bölgede ağırlıklı olarak üst solunum yolu enfeksiyonu hastalığının görüldüğüne vurgu yaparak, sığınmacılarda savaşın getirdiği travmaya bağlı psikolojik rahatsızlıklar da görüldüğünü kaydetti.
- Kamplardaki tuvalet ve banyo eksikliği
Murat Akbıyık, çadır kamplarındaki en büyük eksikliğin ise tuvalet ve banyo olduğunu dile getirerek, "Çünkü bunlar hastalıkların ön sebepleridir. Mesela 5 bin kişilik bir çadır kampta 15 tuvalet, 10 banyo var. Özellikle salgın hastalıkların başlamasından tutun da bit, pire gibi birçok hastalığın başlamasına sebep olur. Bölgede ishal vakalarını duyuyoruz. Öncelikle misafirlerin banyo tuvalet ihtiyaçlarını sıralı olarak gidermek lazım. Portatif banyo ve tuvaletler var, AFAD da bunu çok kısa sürede giderebilir. Bunu basında dile getirmemiz lazım" bilgisini verdi.
Kendilerini ziyaret eden bütün yetkililere söz konusu sıkıntıyı aktardıklarını belirterek, duyarlı vatandaşlardan da bölgeye portatif tuvalet ve banyo bağışında bulunmalarını istedi.
Akbıyık, 5 bin kişilik bir kampta minimum 50'şer banyo ve tuvaletin olması gerektiğini dile getirerek, özellikle coğrafyadaki bölgenin diline aşina hekimlere de gönüllü olma çağrısında bulunduklarını söyledi.
Kaynak: AA
Hekimlerin mültecileri sınırda karşıladığını, ilk müdahaleyi yaptığını anlatan Akbıyık, acil olarak hastaların ilaçlarını karşıladıklarını söyledi.
Günde 1 eczacı ve 3 doktorla bölgedeki mültecilere hizmet verdiklerini dile getiren Akbıyık, İstanbul'da bağışlarla topladıkları bir tır ilacı bölgeye götürdüklerini, bunların ihtiyaç oldukça hastalara verildiğini aktardı.
Şanlıurfa Sağlık Müdürlüğü tarafından verilen tarama aracıyla kırsalda, köylerde aşılama çalışmalarına başladıklarını bildiren Akbıyık, bugüne kadar bin çocuğun aşılandığını kaydetti.
Çocukların kızamık ve çocuk felci aşılarını yaptıklarını belirten Akbıyık, "Gezici ekiplerimiz bölgede çocuk felci aşısı yapma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor, bu konuda çok duyarlıyız" dedi.
Akbıyık, "yatılı bölge okulu" diye adlandırılan ve 5 bin mültecinin kaldığı mekanda kalıcı bir oda tefriş ettiklerini ifade ederek, "Burada bir de eczane açtık. Tamamen gönüllülük üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca Suruç merkezde belediyenin altında kalıcı bir merkez açmayı düşünüyoruz, görüşmelerimiz sürüyor" diye konuştu.
Her gün Kobani'den gelen 300-350 kişiye sağlık hizmeti verdiklerini belirten Akbıyık, öncelikli sağlık hizmetinin kadın ve çocuklara yönelik olduğunu dile getirdi.
- Çocuk bezi ve mama ihtiyacı
Yeryüzü Doktorları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Akbıyık, dikkati çekmek istediği önemli noktalardan birisinin, bölgedeki çocuk bezi ve mama ihtiyacı olduğunu belirtti.
Suruç'ta çocuk bezi ve mama ihtiyacının ilaç kadar elzem olduğunu anlatan Akbıyık, "Bağışçılarımız tarafından alınan bir tır çocuk bezi ve mama bugün veya yarın bize teslim edilecek. Onları da hem merkezde hem de seyyar aracımızla kırsaldaki ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız" ifadelerini kullandı.
Akbıyık ayrıca, bölgede ağırlıklı olarak üst solunum yolu enfeksiyonu hastalığının görüldüğüne vurgu yaparak, sığınmacılarda savaşın getirdiği travmaya bağlı psikolojik rahatsızlıklar da görüldüğünü kaydetti.
- Kamplardaki tuvalet ve banyo eksikliği
Murat Akbıyık, çadır kamplarındaki en büyük eksikliğin ise tuvalet ve banyo olduğunu dile getirerek, "Çünkü bunlar hastalıkların ön sebepleridir. Mesela 5 bin kişilik bir çadır kampta 15 tuvalet, 10 banyo var. Özellikle salgın hastalıkların başlamasından tutun da bit, pire gibi birçok hastalığın başlamasına sebep olur. Bölgede ishal vakalarını duyuyoruz. Öncelikle misafirlerin banyo tuvalet ihtiyaçlarını sıralı olarak gidermek lazım. Portatif banyo ve tuvaletler var, AFAD da bunu çok kısa sürede giderebilir. Bunu basında dile getirmemiz lazım" bilgisini verdi.
Kendilerini ziyaret eden bütün yetkililere söz konusu sıkıntıyı aktardıklarını belirterek, duyarlı vatandaşlardan da bölgeye portatif tuvalet ve banyo bağışında bulunmalarını istedi.
Akbıyık, 5 bin kişilik bir kampta minimum 50'şer banyo ve tuvaletin olması gerektiğini dile getirerek, özellikle coğrafyadaki bölgenin diline aşina hekimlere de gönüllü olma çağrısında bulunduklarını söyledi.