Bu Cami Her Gün Gül Suyuyla Yıkanıyor
Erzurum'da 1573'te yaptırılan ve minaresi medrese ile ortak kullanılan Murat Paşa Camisi, burada Hz. Hızır Aleyhisselam'ın bir vakit namaz kılacağına inanıldığı için temizliği her gün özenle yapılıyor.
Şehir merkezinde, bulunduğu mahalleye adını veren Murat Paşa Camisi, yanındaki hamamla Erzincan Kapı civarında yer alıyor.
Kitabesine göre 1573'te tarihinde Sadrazam Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılan cami, yapı, plan ve mimarı bakımından, şehrin kendisinden sonra inşa edilen tek kubbeli camilere bir model oluşturuyor. Caminin minaresi, doğusundaki Ahmediye Medresesi'nin minaresiyle ortak kullanılıyor. Caminin yanında yer alan hamamın, cami inşaatı durdurularak yapıldığı, caminin yapımında çalışanların her gün inşat çalışmalarına başlamadan önce hamamda yıkandığı rivayet ediliyor.
Halk arasında, söz konusu camide Hızır Aleyhisselam'ın bir vakit namaz kılacağına inanıldığı için cami her gün gül suyuyla yıkanıp, temiz ve bakımlı tutuluyor. Cemaat de camiye yoğun ilgi gösteriyor.
Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum'un içinde barındırdığı eserler bakımından önemli bir kent olduğunu belirterek, Saltuklu Beyliği, İlhanlılar ve Osmanlı eserlerinin bulunduğunu ifade etti.
Kentte Lala Paşa Camisi'nden sonra en büyük tek kubbeli caminin Muratpaşa olduğunu vurgulayan Yurttaş, önünde beş gözlü son cemaat yerinin bulunmasıyla dikkati çektiğini söyledi.
Güney tarafında hamam bulunduğunu anlatan Yurttaş, şunları kaydetti:
"Bugün hamam da restore edildi, çalışır durumda cami de ibadete açık. Caminin batısında ve güneyinde önemli şahsiyetlerin yattığını biliyoruz. Mesela biri, Gürcü kralının kızı Ane Hatun burada yatmaktadır. 17. yüzyılda yapılmış, dört ayak üzerine kubbeli bir mezar yapısıdır. Caminin yanı başında Ahmediye Medresesi yer alır. Ahmediye Medresesi, 1314 veya 1324 yılında Ahmet isminde birisi tarafından yaptırılmış, bu kişinin adıyla anılan bir medrese. Bu medrese süslemesi, malzemesi açısından Yakutiye Medresesi'ne benziyor. Medresenin mescit bölümü yıkılınca, bitişiğindeki minare ortada kalmış. Murat Paşa, camiyi yaptırırken yeni bir minare yaptırmaktansa yanı başında mevcut olan minareyi cami için de kullanmış."
Yurttaş, minarenin kırmızı kamber taşı üzerine kaide kısmının inşa edildiğini, gövde, onun üstünde de şerefe ve daha yukarısının ise çiniyle süslü olduğunu belirterek, kentin en büyük tek kubbeli camilerinden olan Murat Paşa Camisi'nin yakın zamanda kalem işiyle yeniden süslendiğini ifade etti.
- İşçilerin yıkanması için önce hamam inşa edilir
Camiyle ilgili rivayetler olduğunu ifade eden Yurttaş, "Rivayete göre, Murat Paşa, camiyi yaptırırken rüyasına Ahmediye Medresesi'ni yaptıran Ahmet Bey gelir. 'Benim minaremi de kullanacaksın' der. Daha sonra bu olay unutulur. Bir gün Murat Paşa'nın karşısına bir kişi çıkar. 'Sen söz vermiştin, bu minareyi kullanacaktın, sözünde dur' der. Murat Paşa, 'Benim bundan karım ne olacak' der. Bunun üzerine 'Ben Hızır Aleyhisselam'ım. Her gün bir vakit namazımı bu camide kılacağım' der. Halk arasında Hızır Aleyhisselam'ın o camiye geleceğine inanılır ve cami sürekli temiz, bakımlı tutulur" diye konuştu.
Caminin inşaatının durdurularak, önce hamamın inşaa ettirildiğini belirten Yurttaş, şöyle devam etti:
"Murat Paşa, cami inşa edilirken bir işçinin çok ağır taşı yukarıya çıkarıp, duvara koymadan aşağıya indirdiğini görür. Sen ne yapıyorsun, koskoca taşı yukarı çıkarıp, duvara koymadan indiriyorsun der. İşçi, 'Efendim su olmadığından yıkanamadım, abdest alamadım. Bir mabede taşı koymak hoşuma gitmedi, onun için böyle davranıyorum' der. Murat Paşa, bakar ki bu gerçekten önemli hemen caminin inşaatını durdurur. Önce hamamı inşa ettirir ve ardından caminin yapımına devam edilir."
Cemaatten Mehmet Poyraz da "Bu camide Hızır Aleyhisselam'ın bir vakit namaz kıldığı biliniyor. Cami gerçekten çok temiz, ferah" dedi.
Hüseyin Bayraktutan ise Hızır Aleyhisselam'ın geleceğine inandıkları için Murat Paşa Camisi'nde namaz kıldığını ifade ederek, "Hz. Aleyhisselam bu camide namaz kılıyor. Onun için de bakımına ayrı bir önem veriliyor. Böyle olunca cemaat de buraya ilgi gösteriyor" diye konuştu.
Kaynak: AA
Kitabesine göre 1573'te tarihinde Sadrazam Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılan cami, yapı, plan ve mimarı bakımından, şehrin kendisinden sonra inşa edilen tek kubbeli camilere bir model oluşturuyor. Caminin minaresi, doğusundaki Ahmediye Medresesi'nin minaresiyle ortak kullanılıyor. Caminin yanında yer alan hamamın, cami inşaatı durdurularak yapıldığı, caminin yapımında çalışanların her gün inşat çalışmalarına başlamadan önce hamamda yıkandığı rivayet ediliyor.
Halk arasında, söz konusu camide Hızır Aleyhisselam'ın bir vakit namaz kılacağına inanıldığı için cami her gün gül suyuyla yıkanıp, temiz ve bakımlı tutuluyor. Cemaat de camiye yoğun ilgi gösteriyor.
Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum'un içinde barındırdığı eserler bakımından önemli bir kent olduğunu belirterek, Saltuklu Beyliği, İlhanlılar ve Osmanlı eserlerinin bulunduğunu ifade etti.
Kentte Lala Paşa Camisi'nden sonra en büyük tek kubbeli caminin Muratpaşa olduğunu vurgulayan Yurttaş, önünde beş gözlü son cemaat yerinin bulunmasıyla dikkati çektiğini söyledi.
Güney tarafında hamam bulunduğunu anlatan Yurttaş, şunları kaydetti:
"Bugün hamam da restore edildi, çalışır durumda cami de ibadete açık. Caminin batısında ve güneyinde önemli şahsiyetlerin yattığını biliyoruz. Mesela biri, Gürcü kralının kızı Ane Hatun burada yatmaktadır. 17. yüzyılda yapılmış, dört ayak üzerine kubbeli bir mezar yapısıdır. Caminin yanı başında Ahmediye Medresesi yer alır. Ahmediye Medresesi, 1314 veya 1324 yılında Ahmet isminde birisi tarafından yaptırılmış, bu kişinin adıyla anılan bir medrese. Bu medrese süslemesi, malzemesi açısından Yakutiye Medresesi'ne benziyor. Medresenin mescit bölümü yıkılınca, bitişiğindeki minare ortada kalmış. Murat Paşa, camiyi yaptırırken yeni bir minare yaptırmaktansa yanı başında mevcut olan minareyi cami için de kullanmış."
Yurttaş, minarenin kırmızı kamber taşı üzerine kaide kısmının inşa edildiğini, gövde, onun üstünde de şerefe ve daha yukarısının ise çiniyle süslü olduğunu belirterek, kentin en büyük tek kubbeli camilerinden olan Murat Paşa Camisi'nin yakın zamanda kalem işiyle yeniden süslendiğini ifade etti.
- İşçilerin yıkanması için önce hamam inşa edilir
Camiyle ilgili rivayetler olduğunu ifade eden Yurttaş, "Rivayete göre, Murat Paşa, camiyi yaptırırken rüyasına Ahmediye Medresesi'ni yaptıran Ahmet Bey gelir. 'Benim minaremi de kullanacaksın' der. Daha sonra bu olay unutulur. Bir gün Murat Paşa'nın karşısına bir kişi çıkar. 'Sen söz vermiştin, bu minareyi kullanacaktın, sözünde dur' der. Murat Paşa, 'Benim bundan karım ne olacak' der. Bunun üzerine 'Ben Hızır Aleyhisselam'ım. Her gün bir vakit namazımı bu camide kılacağım' der. Halk arasında Hızır Aleyhisselam'ın o camiye geleceğine inanılır ve cami sürekli temiz, bakımlı tutulur" diye konuştu.
Caminin inşaatının durdurularak, önce hamamın inşaa ettirildiğini belirten Yurttaş, şöyle devam etti:
"Murat Paşa, cami inşa edilirken bir işçinin çok ağır taşı yukarıya çıkarıp, duvara koymadan aşağıya indirdiğini görür. Sen ne yapıyorsun, koskoca taşı yukarı çıkarıp, duvara koymadan indiriyorsun der. İşçi, 'Efendim su olmadığından yıkanamadım, abdest alamadım. Bir mabede taşı koymak hoşuma gitmedi, onun için böyle davranıyorum' der. Murat Paşa, bakar ki bu gerçekten önemli hemen caminin inşaatını durdurur. Önce hamamı inşa ettirir ve ardından caminin yapımına devam edilir."
Cemaatten Mehmet Poyraz da "Bu camide Hızır Aleyhisselam'ın bir vakit namaz kıldığı biliniyor. Cami gerçekten çok temiz, ferah" dedi.
Hüseyin Bayraktutan ise Hızır Aleyhisselam'ın geleceğine inandıkları için Murat Paşa Camisi'nde namaz kıldığını ifade ederek, "Hz. Aleyhisselam bu camide namaz kılıyor. Onun için de bakımına ayrı bir önem veriliyor. Böyle olunca cemaat de buraya ilgi gösteriyor" diye konuştu.