Hsyk’nın Yapısında Yapılması Teklif Edilen Değişiklik
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, “Yaptığımız düzenleme yargıya müdahale değildir.
Bu bir kanun değişikliğidir, Anayasa değişikliği değildir. Anayasa’nın verdiği yetkilere bir müdahale söz konusu değildir” dedi.
HSYK’nın yapısında yapılması teklif edilen kanun teklifi ile ilgili gazetecilerin sorularına cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, “Böyle bir değişikliğe neden gerek duyuldu?” sorusuna, “HSYK yargı görevi yapan bir kurum değil, idari bir kurumdur. Tıpkı RTÜK gibi, EPDK gibi düzenleyici işlem yapar. Yaptığımız düzenleme yargıya müdahale değildir” ifadeleriyle cevap verdi. 2010 referandumunda bir takım değişiklikler yapıldığını hatırlatan ve Anayasa’nın 159. maddesinin oluşturulduğunu belirten Aydın, “Anayasa’nın verdiği yetkilere dokunmadan, Anayasa’nın 159. maddesinin son paragrafında belirtilen birçok yetkinin kanunla düzenleneceği hususuna binaen yaptığımız, HSYK’nın kanun ile yapılacak değişikliklerle ilgili bir düzenlemedir. Bu bir kanun değişikliğidir, Anayasa değişikliği değildir. Bu kanunda dayanağını Anayasa’nın 159. maddesinden alıyor. Anayasa’nın verdiği yetkilere bir müdahale söz konusu değildir. Ancak kanunda var olan hükümlere, dairelerin görev tanımlamaları ile ilgili daha işlevli bir hal almak, yine HSYK’nın ihraç dışındaki kararları yargı denetimine tabi değildir, bu da doğru değil. Biz bunu yapmakla birçok şeyi kurul başkanına görev olarak vermekle idari bir işlem niteliğine getiriyoruz ve bu konuda HSYK’nın alacağı birçok karara da yargı yolunu açıyoruz” diye konuştu.
“HSYK ÜYELERİ HUKUKSUZ BİR BİLDİRİ YAYINLADI”
“Özellikle bu son Adli Kolluk Yönetmeliği ile ilgili Danıştay’da görülmekte olan dava vardı. HSYK; kurul başkanının Adalet Bakanı’nın haberi olmadan bir kısım üyeler bir araya gelerek toplantı yaptılar, hukuksuz şekilde bir bildiri yayınladılar. Anayasa’nın 138. maddesini bu HSYK üyeleri ihlal etti, hukuksuz bir bildiri yayınladı. HSYK üyeleri Danıştay üyelerini de seçiyor aynı zamanda. Danıştay’da hali hazırda yürütülmekte olan bir dava var, HSYK’nın bir takım üyeleri bir araya geliyorlar ve bir bildiri yayınlıyorlar. Ertesi gün Danıştay yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Bir hukuki soruşturmadan ziyade bu yargı-medya işbirliği ile siyasi bir suikasta yol açacak tarzda devam ediyorsa kusura bakmasınlar siyaset burada devreye girer. Siyaset herkesin kendi alanı içinde görev yapması noktasında gerekli tedbirleri arar. Meclis bunun için vardır. Bunun için bu operasyonla ilgili olarak bir savcı çıktı, sanığın, avukatın, başsavcının haberi yok, kimsenin haberi yok, soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek çarşaf çarşaf basına bilgiler veriyor. Bir algı yönlendirmesi var. AK Parti ile yolsuzluğu örtüştürmek ile bir yönlendirme yapıyor. Bunun üzerinden ‘hükümete nasıl alaşağı ederiz’ gibi bir hesap var, kumpas var. Kusuru bakmasın kimse, bir soruşturma üzerinden milletin iradesine ket vuramaz. Hiç kimse bir soruşturma bahanesi ile bütün bir siyaseti alaşağı edemez. Bunun için AK Parti gerekli önlemleri alır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
HSYK’nın yapısında yapılması teklif edilen kanun teklifi ile ilgili gazetecilerin sorularına cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, “Böyle bir değişikliğe neden gerek duyuldu?” sorusuna, “HSYK yargı görevi yapan bir kurum değil, idari bir kurumdur. Tıpkı RTÜK gibi, EPDK gibi düzenleyici işlem yapar. Yaptığımız düzenleme yargıya müdahale değildir” ifadeleriyle cevap verdi. 2010 referandumunda bir takım değişiklikler yapıldığını hatırlatan ve Anayasa’nın 159. maddesinin oluşturulduğunu belirten Aydın, “Anayasa’nın verdiği yetkilere dokunmadan, Anayasa’nın 159. maddesinin son paragrafında belirtilen birçok yetkinin kanunla düzenleneceği hususuna binaen yaptığımız, HSYK’nın kanun ile yapılacak değişikliklerle ilgili bir düzenlemedir. Bu bir kanun değişikliğidir, Anayasa değişikliği değildir. Bu kanunda dayanağını Anayasa’nın 159. maddesinden alıyor. Anayasa’nın verdiği yetkilere bir müdahale söz konusu değildir. Ancak kanunda var olan hükümlere, dairelerin görev tanımlamaları ile ilgili daha işlevli bir hal almak, yine HSYK’nın ihraç dışındaki kararları yargı denetimine tabi değildir, bu da doğru değil. Biz bunu yapmakla birçok şeyi kurul başkanına görev olarak vermekle idari bir işlem niteliğine getiriyoruz ve bu konuda HSYK’nın alacağı birçok karara da yargı yolunu açıyoruz” diye konuştu.
“HSYK ÜYELERİ HUKUKSUZ BİR BİLDİRİ YAYINLADI”
“Özellikle bu son Adli Kolluk Yönetmeliği ile ilgili Danıştay’da görülmekte olan dava vardı. HSYK; kurul başkanının Adalet Bakanı’nın haberi olmadan bir kısım üyeler bir araya gelerek toplantı yaptılar, hukuksuz şekilde bir bildiri yayınladılar. Anayasa’nın 138. maddesini bu HSYK üyeleri ihlal etti, hukuksuz bir bildiri yayınladı. HSYK üyeleri Danıştay üyelerini de seçiyor aynı zamanda. Danıştay’da hali hazırda yürütülmekte olan bir dava var, HSYK’nın bir takım üyeleri bir araya geliyorlar ve bir bildiri yayınlıyorlar. Ertesi gün Danıştay yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Bir hukuki soruşturmadan ziyade bu yargı-medya işbirliği ile siyasi bir suikasta yol açacak tarzda devam ediyorsa kusura bakmasınlar siyaset burada devreye girer. Siyaset herkesin kendi alanı içinde görev yapması noktasında gerekli tedbirleri arar. Meclis bunun için vardır. Bunun için bu operasyonla ilgili olarak bir savcı çıktı, sanığın, avukatın, başsavcının haberi yok, kimsenin haberi yok, soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek çarşaf çarşaf basına bilgiler veriyor. Bir algı yönlendirmesi var. AK Parti ile yolsuzluğu örtüştürmek ile bir yönlendirme yapıyor. Bunun üzerinden ‘hükümete nasıl alaşağı ederiz’ gibi bir hesap var, kumpas var. Kusuru bakmasın kimse, bir soruşturma üzerinden milletin iradesine ket vuramaz. Hiç kimse bir soruşturma bahanesi ile bütün bir siyaseti alaşağı edemez. Bunun için AK Parti gerekli önlemleri alır” şeklinde konuştu.