Bahçeli: Hukukun karşısında herkes eşittir
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan'a sesleniyorum; paralel devlet varsa devletin tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa bunu bulup ortaya çıkarmak, siyasi namus meselesi olarak görülmelidir" dedi.
Bahçeli, İznik ilçesinde, eski Hükümet Konağı önündeki meydanda düzenlenen atık su arıtma tesisi temel atma töreninde yaptığı konuşmada, halkın huzurunun kalmadığını, sorunların arttığını, gerilim ve çatışma ortamının genişlediğini, ülkenin gittikçe güç kaybettiğini, milletin mutsuz ve gelecekten umutsuz hale geldiğini savundu.
Halkın meselelerinin çığ gibi büyüdüğünü, hayat pahalılığının gün geçtikçe ağırlaştığını, zamlar ve vergilerin vatandaşları canından bezdirdiğini öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Başbakan Erdoğan'ın pembe tabloları, yalnızca yandaşlarının karnını çatlarcasına doyurmaktadır. İznikli kardeşim, sofrasından çalınan nimetlerden, cebinden aşırılan paralardan dolayı mağdurdur fakat Sayın Başbakan, 'büyüdük ','geliştik ','zenginleştik' masallarıyla aldatmayı sürdürmektedir. Kul hakkı yiyenler, tüyü bitmemiş yetimin lokmasına göz dikenler, AKP'nin güdümünde zıvanadan çıkmıştır. Başbakan Erdoğan ve yandaşları, demokrasinin nimetlerini yanlışa yorarak kendi ikballeri için kullanmış ve milli irade açıkça aldatılmıştır. Milletimizin AKP'ye verdiği destekten dolayı gözü ve şuuru kapanan Başbakan Erdoğan, denge ve ölçüyü kaybetmiş, sandığı parasal imkanlara devşirerek milli emanete resmen ihanet etmiştir."
İstanbul merkezli operasyona da değinen Bahçeli, adaletin sessiz kalmadığını söyledi.
Bu konuda iktidarın komplo teorileri ürettiğini iddia eden Bahçeli, "Yolsuzluğu örtebilmek için dış saldırılar icat edilmiş, milli iradeye suikast iddialarından medet umulmuştur" ifadesini kullandı.
Yerel seçimler
Devlet Bahçeli, çocuklarının nafakası için ömür tüketen, geçim zorluklarıyla eziyet yaşayan milyonlarca vatandaşın talebinin, rüşvet ve yolsuzluğun üzerine gidilmesi olduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın, harama el uzatmadıysa korkacağı bir şey olmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Başbakan'a sesleniyorum; paralel devlet varsa devletin tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa bunu bulup ortaya çıkarmak, siyasi namus meselesi olarak görülmelidir. Öncelikle bu paralel devlet nasıl oluşmuş, devlete nasıl sızmıştır? Bu esnada Başbakan Erdoğan nerededir, kimlerle zaman geçirmiştir? Başbakan'ın bahsettiği örgüt kimdir? Başı ve kadrosu kimlerden meydana gelmiştir? AKP ülkemizi mahvetmiştir. Türkiye, bugün demokrasiyi yozlaştıran hükümet ve yandaşları tarafından köşeye sıkıştırılmıştır. Yolsuzluk, usulsüzlük ve yasa dışı menfaat arayışları, demokrasiyi erozyona uğratmış, hukukun saygınlığını yaralamıştır. Milyonlarca vatandaşımız giyecek bir ayakkabı dahi bulamazken yandaş zümrenin ayakkabı kutularına milyon dolarları saklaması, AKP'nin eseridir. Bu ülkede suçsuz, günahsız olmasına rağmen genelkurmay başkanları başta olmak üzere yüzlerce, binlerce kişi yıllarca süren davalarda yargılanmıştır. Nitekim en sonunda darbe davalarının kumpas olduğu da anlaşılmış, Türk ordusunun alçakça, düşmanca muamelelere maruz bırakıldığı, birçok badireden sonra ortaya çıkmıştır. Başbakan Erdoğan, hukuka saygı göstermeli, mahkemelerin çalışmasını sabote etmemeli, gerekirse çocuğuyla birlikte hakim karşısına çıkmaktan çekinmemelidir. Şunu herkes kabul etmelidir ki Başbakan Erdoğan ve hanedanı ayrıcalıklı değildir. Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir."
Kaynak: AA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan'a sesleniyorum; paralel devlet varsa devletin tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa bunu bulup ortaya çıkarmak, siyasi namus meselesi olarak görülmelidir" dedi.
Bahçeli, İznik ilçesinde, eski Hükümet Konağı önündeki meydanda düzenlenen atık su arıtma tesisi temel atma töreninde yaptığı konuşmada, halkın huzurunun kalmadığını, sorunların arttığını, gerilim ve çatışma ortamının genişlediğini, ülkenin gittikçe güç kaybettiğini, milletin mutsuz ve gelecekten umutsuz hale geldiğini savundu.
Halkın meselelerinin çığ gibi büyüdüğünü, hayat pahalılığının gün geçtikçe ağırlaştığını, zamlar ve vergilerin vatandaşları canından bezdirdiğini öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Başbakan Erdoğan'ın pembe tabloları, yalnızca yandaşlarının karnını çatlarcasına doyurmaktadır. İznikli kardeşim, sofrasından çalınan nimetlerden, cebinden aşırılan paralardan dolayı mağdurdur fakat Sayın Başbakan, 'büyüdük ','geliştik ','zenginleştik' masallarıyla aldatmayı sürdürmektedir. Kul hakkı yiyenler, tüyü bitmemiş yetimin lokmasına göz dikenler, AKP'nin güdümünde zıvanadan çıkmıştır. Başbakan Erdoğan ve yandaşları, demokrasinin nimetlerini yanlışa yorarak kendi ikballeri için kullanmış ve milli irade açıkça aldatılmıştır. Milletimizin AKP'ye verdiği destekten dolayı gözü ve şuuru kapanan Başbakan Erdoğan, denge ve ölçüyü kaybetmiş, sandığı parasal imkanlara devşirerek milli emanete resmen ihanet etmiştir."
İstanbul merkezli operasyona da değinen Bahçeli, adaletin sessiz kalmadığını söyledi.
Bu konuda iktidarın komplo teorileri ürettiğini iddia eden Bahçeli, "Yolsuzluğu örtebilmek için dış saldırılar icat edilmiş, milli iradeye suikast iddialarından medet umulmuştur" ifadesini kullandı.
Yerel seçimler
Devlet Bahçeli, çocuklarının nafakası için ömür tüketen, geçim zorluklarıyla eziyet yaşayan milyonlarca vatandaşın talebinin, rüşvet ve yolsuzluğun üzerine gidilmesi olduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın, harama el uzatmadıysa korkacağı bir şey olmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Başbakan'a sesleniyorum; paralel devlet varsa devletin tüm organlarına sinmiş ve bulaşmışsa bunu bulup ortaya çıkarmak, siyasi namus meselesi olarak görülmelidir. Öncelikle bu paralel devlet nasıl oluşmuş, devlete nasıl sızmıştır? Bu esnada Başbakan Erdoğan nerededir, kimlerle zaman geçirmiştir? Başbakan'ın bahsettiği örgüt kimdir? Başı ve kadrosu kimlerden meydana gelmiştir? AKP ülkemizi mahvetmiştir. Türkiye, bugün demokrasiyi yozlaştıran hükümet ve yandaşları tarafından köşeye sıkıştırılmıştır. Yolsuzluk, usulsüzlük ve yasa dışı menfaat arayışları, demokrasiyi erozyona uğratmış, hukukun saygınlığını yaralamıştır. Milyonlarca vatandaşımız giyecek bir ayakkabı dahi bulamazken yandaş zümrenin ayakkabı kutularına milyon dolarları saklaması, AKP'nin eseridir. Bu ülkede suçsuz, günahsız olmasına rağmen genelkurmay başkanları başta olmak üzere yüzlerce, binlerce kişi yıllarca süren davalarda yargılanmıştır. Nitekim en sonunda darbe davalarının kumpas olduğu da anlaşılmış, Türk ordusunun alçakça, düşmanca muamelelere maruz bırakıldığı, birçok badireden sonra ortaya çıkmıştır. Başbakan Erdoğan, hukuka saygı göstermeli, mahkemelerin çalışmasını sabote etmemeli, gerekirse çocuğuyla birlikte hakim karşısına çıkmaktan çekinmemelidir. Şunu herkes kabul etmelidir ki Başbakan Erdoğan ve hanedanı ayrıcalıklı değildir. Hukukun karşısında herkes eşittir. Kim suç işlemişse cezasını görmelidir."