Merkez Bankası Başkanı Başçı Açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyon raporunda tahminleri üretirken yurt içi talep gelişmelerinin, yakın dönemde gözlenen maliyet yönlü fiyat baskılarını kısmen sınırlandıracağını varsaydıklarını belirterek, "Önümüzdeki dönem için toplam talebin enflasyonu düşürücü yönde etkileyeceği ve talep bileşenlerinin olumlu yönde dengeleneceği bir görünümü esas aldık" dedi.

Başçı, Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla Merkez Bankasında düzenlenen basın toplantısında, son dönemde artan piyasa faiz oranlarına paralel olarak bankacılık fonlama maliyetlerinin de arttığını, bu artışın tüketici ve ticari kredi faiz oranlarına yansımaya başladığını söyledi.

Kredi faizlerinin ve ekonomideki risklerin artmasının, hem kredi talebini hem de kredi arzını etkilediğini belirten Başçı, bu kapsamda özellikle tüketici kredilerinin büyümesinin son dönemde bir miktar yavaşlamakla beraber referans değerin hala üzerinde olduğunu ifade etti.

Referans değeri yüzde 15 olarak duyurduklarını hatırlatan Başçı, yüzde 15'in üzerinde ancak eğilim olarak bakıldığında kademeli olarak yüzde 15'e doğru inen bir kredi büyüme hızı gözlendiğini kaydetti.

Reel döviz kurunun ise 2013 mayıs sonrası dönemden bugüne önemli oranda değer kaybettiğini vurgulayan Başçı, ocak ayının reel efektif döviz kuru tahmininin 100'ün biraz üzerinde göründüğünü söyledi.

Fed'in kararlarının iki farklı kanaldan iki farklı şekilde çalıştığını belirten Başçı, kararların krediler üzerinde genişletici, ancak portföy kanalında ise ters etki yaptığının görüldüğünü ifade etti.

Başçı, kararların fiyatlama etkisinin olduğunu, borçlanmada ve fonlamada herhangi bir yavaşlatıcı etkinin görülmediğini, bunun da cari açığın devam etmesine ancak finansman kaynağının değişmesine yol açtığını dile getirdi.
- Makroekonomik gelişmeler ve temel varsayımlar
2013 yılında tüketici enflasyonunun önceki yıla kıyasla 1,2 puan yükselerek yüzde 7,4 oranı ile hedef etrafındaki belirsizlik aralığının üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Başçı, yılın başında tütün ürünlerindeki vergi ayarlamalarının da etkisiyle yükselen enflasyonun, sonraki dönemde işlenmemiş gıda ve enerji grubu fiyat gelişmelerine bağlı olarak dalgalı seyrettiğine işaret etti.
Yılın ikinci yarısında ise Türk lirasındaki değer kaybının özellikle temel mal grubu kanalıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olduğunu vurgulayan Başçı şunları kaydetti:
"Bunun yanında gıda fiyatlarında varsayılanın ötesinde gerçekleşen yıllık artış da enflasyon üzerinde etkili oldu. Yıl genelinde enflasyondaki yükselişi sınırlayan ana unsurlar ise ABD doları bazlı ithalat fiyatlarındaki görece yatay seyir ve yönetilen enerji fiyatlarının ılımlı seyri oldu. 2013 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerine göre iktisadi faaliyet Ekim Enflasyon Raporu'nda ortaya koyulan görünümle büyük ölçüde uyumlu gerçekleşti.
Nihai yurt içi talep ise üçüncü çeyrekte ılımlı bir artış kaydetti.

Nihai yurt içi talebin bileşenleri incelendiğinde, özel kesim talebinin istikrarlı artış eğilimini sürdürdüğü, ilk çeyrekte oldukça güçlü bir artış kaydeden kamu kesimi talebinin ise ikinci çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de gerilediği görüldü.

Bu dönemde net ihracat dönemlik büyümeye olumlu katkı yaptı.
2013 yılının son çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyetin ılımlı bir şekilde artmaya devam ettiğine işaret ediyor. Üretim tarafından değerlendirildiğinde, sanayi üretim endeksi Ekim-Kasım döneminde bir önceki çeyrek ortalamasının üzerinde gerçekleşmiş ve dönemlik bazdaki istikrarlı artış eğilimini devam ettirdi. Harcama tarafından incelendiğinde de gerek tüketim gerekse yatırım mallarına ilişkin üretim, ithalat ve anket verileri özel kesim talebinin istikrarlı artış eğilimini son çeyrekte koruduğunu gösteriyor. Diğer yandan, altın hariç mal ticareti olarak değerlendirildiğinde dengelenme süreci yılın son çeyreğinde de devam etti. Söz konusu dönemde cari dengeye ilişkin veriler beklentilerle uyumlu bir şekilde gerçekleşti."
Başçı, son dönemde altın ticaretindeki geçici oynak seyir dışlandığında, cari dengede ana eğilimi yansıtan 12 ay birikimli altın hariç açık iyileşme eğilimini sürdürdüğünü ifade etti.

Yakın dönemde Türk lirası değer kaybederken, kredi faizlerinde artışın, tüketici güveninde ise düşüşün görüldüğüne dikkati çeken Başçı, "Bu çerçevede döviz kuru, finansman ve güven koşullarına duyarlı olan dayanıklı tüketim ve yatırım harcamalarındaki düşüş ile birlikte ilk çeyrekte özel kesim talebinin gerileyeceği öngörülmektedir. Takip eden dönemde ise özel kesim talebinin seyri, döviz kuru ve faizler ile tüketici ve yatırımcı güveninin ne kadar sürede ve hangi seviyede dengeye geleceğine bağlı olacaktır" diye konuştu.

Enflasyon raporunda tahminleri üretirken yurt içi talep gelişmelerinin, yakın dönemde gözlenen maliyet yönlü fiyat baskılarını kısmen sınırlandıracağını varsaydıklarını bildiren Başçı, iç talepte bekledikleri yavaşlamanın aynı zamanda cari açıkta ve dengelenme sürecinde son dönemde gözlemledikleri iyileşmeye katkı vereceğini kaydetti.

Başçı, ayrıca Avrupa ülkelerinin talebindeki toparlanmanın da desteğiyle önümüzdeki dönemde ihracatta da kısmi bir hızlanma beklediklerini belirtti.

Başçı, sonuç olarak önümüzdeki dönem için toplam talebin enflasyonu düşürücü yönde etkileyeceği ve talep bileşenlerinin olumlu yönde dengeleneceği bir görünümü esas aldıklarını söyledi.


- Enerji ve gıda fiyatları
Enflasyon tahminlerinde gıda, enerji ve ithalat fiyatlarının önemli rol oynadığını hatırlatan Başçı, şöyle konuştu:
"Yılın son çeyreğinde ABD doları bazlı ithalat fiyatları Ekim Enflasyon Raporu'ndaki varsayımların bir miktar altında seyrederken, petrol fiyatları öngörülerle uyumlu gerçekleşti. 2014 yılı ortalama ABD doları bazlı ithalat fiyat artışı varsayımı sınırlı ölçüde yukarı yönlü güncellendi. Öte yandan, 2014 yılı ortalama petrol fiyatı varsayımı için Ekim Enflasyon Raporu'ndaki seviyeler korundu. Diğer bir ifadeyle 2014 yılında enflasyon üzerinde ABD doları bazlı ithalat fiyatları kaynaklı önemli bir baskı olmadığı bir çerçeve esas alındı. Bununla birlikte, Ekim Enflasyon Raporu'nun yayımlandığı dönemden itibaren yurt dışı gelişmelere bağlı olarak gözlenen döviz kuru hareketlerinin 2014 yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki ilave etkisinin 0,5 puan olacağı varsayıldı.
Yakın dönemde gıda fiyatlarında gözlenen olumsuz fiyat hareketleri ve tarihsel ortalamalar dikkate alınarak 2014 sonu gıda fiyat artış oranına dair varsayım yüzde 8 düzeyine çekildi. Bu güncellemenin 2014 sonu enflasyon tahminine etkisi yaklaşık 0,3 puan yukarı yönlü oldu. Maliye Politikası ve Vergi Ayarlamaları Ocak ayı başında otomobil ve tütün fiyatlarında yapılan vergi ayarlamalarının 2014 sonu enflasyonunu yaklaşık 0,5 puan artırıcı yönde etkileyeceği öngörülmektedir. Bu fiyatlarda yılın geri kalanında ek bir düzenleme olmayacağı, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ise enflasyon hedefiyle uyumlu artışlar olacağı varsayılmaktadır. Maliye politikasının orta vadeli duruşu için 2014-2016 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) projeksiyonları temel alınmıştır. Bu çerçevede, temkinli mali duruşun devam edeceği ve faiz dışı harcamaların kontrol altında tutulacağı varsayılmıştır."
(Bitti)
Kaynak: AA