Bdp Tbmm Grup Toplantısı
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bazı seçim bürolarına yapılan saldırıların partisiyle ilişkilendirilmesini eleştirerek, "Hiçbir partiye, hiçbir adaya karşı asla ve asla kirli bir tezgahın içinde olmadık, olmayız. Asla provokasyonlara gelmeyiz. Biz ucuz bir parti değiliz. Ne geçmişte, ne gelecekte kendimizi kullandırtmadık, kullandırtmayız. Kimseye tetikçilik yapmadık, yapmayız" dedi.
Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 17 Aralık operasyonunun başlamasından itibaren Türkiye'de siyasetin artık ayarında gitmediğini, gitmeyeceğini iddia ederek, bazı gerçeklerin bütün toplum tarafından görülmeden, bazı pislik ve çirkinlikler deşifre olmadan Türkiye'nin ileriye doğru yürümesinin imkanı bulunmadığını söyledi.
Türkiye siyasetinin dibe doğru batma sürecini yaşadığını ileri süren Demirtaş, iktidar-egemenlik savaşlarının dibe vurduğu dönemlerin yaşandığını savurdu.
Demirtaş, 17 Aralık operasyonları başladığından bu yana temel ilkelerine diğinerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın geçmişte Fethullah Gülen ile ilgili bazı açıklamalarından örnekler verdi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bunlar öküzün ölmediği dönemlerde söylenen sözler. Bizzati AKP eliyle cemaatin nasıl korunduğunu, nasıl göklere çıkarıldığı, devletin bütün olanaklarının cemaat yapılarına nasıl açıldığının açık itirafıdır. Başbakan diyor ki 'yolsuzluk diyerek paralel yapıların üzerini örtüyorlar. Ortada bir paralel yapı gerçeği var. Yolsuzluğu öne çıkarıp, iftira atıyorlar paralel yapıyı koruyorlar.' Pensilvanya'daki de diyor ki 'paralel yapı diyerek, yolsuzluğun üzerine örtüyorlar.' Allah var ikisi de doğru söylüyor. Hakkını yememek lazım. Bazen doğru söylüyorlar. İkisi de haklı. Biri diğerini karalayıp, onun üstünü örtüyor, öbürü diğerini karalayıp, onun üzerini örtüyor. Biz Başbakan'ın da hakkını yemeyelim. Kendisi yanınca etrafına karanlık saçan ampulün icadı büyük ustadır. Bugüne kadar bilim dünyasına da büyük katkıları olmuştur. Kendisinin de Pensilvanya'dakinin de bu ülkede olup biten bütün hukuksuzluklarda ortaklıkları eşittir. Zaten yapılan açıklamalara bakın; yıllardır birlikte çalıştıklarını, ne güzel kardeş kardeş paylaştıklarını ifade ediyorlar. Bu konuda geçmişe bir özlem, hasret var. O günlere dönmenin hasreti var. Bütün çaba da bunun üzerine inşa edilmiş. Başbakan yolsuzluk operasyonlarının önünü kesmek için paralel yapıyla mücadele gerekçesiyle tasfiye operasyonları yapıyor. Öbürü de paralel devleti kurtarabilmek için yolsuzluk operasyonlarını siyasi şantaj olarak kullanıyor."
Paralel yapıyla mücadele adına görevden almalara dikkati çeken Demirtaş, "Terörle mücadele veya organize şubeden alıp trafik şubeye verdiğinizde ilişkisi kesilmiş mi oluyor?. Paralel yapı olmaktan çıkıyor mu?" diye sordu.
Demirtaş, "insanların, devletin bütün nimetlerini yakınlarına peşkeş çeken belediyecilik ya da hükümet anlayışından bıktığını" ifade ederek, "Bizi artık iktidarda görmek istiyorlar. Biz iktidara gelirsek ki inşallah geleceğiz. O zaman zaten bir tane başbakanımız olmayacak. İki başbakan olacak. Eş başbakanlık sistemiyle Türkiye'yi bir kadın, bir erkek başbakan yönetecek" diye konuştu.
-"Asıl faillerin üzerini örtüyorlar"
30 Mart'ta çıkacak sonuçlarla birlikte Türkiye'nin genel seçimler için güçlü bir alternatif kazanmış olacağını belirten Demirtaş, bu çerçevede durdurulmak istendiklerini iddia etti. Özellikle bugünlerde bazı siyasi partilerin seçim bürosu önünde yaşanan kavgaların, ölümlerin, tartışmaların doğrudan veya dolaylı partileriyle ilişkilendirilmeye çalışılmasının nedeninin de bu olduğunu savunan Demirtaş, herkesin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Demirtaş, şunları söyledi:
"Hiçbir partiye, hiçbir adaya karşı asla ve asla kirli bir tezgahın içinde olmadık olmayız. Asla provokasyonlara gelmeyiz. Biz ucuz bir parti değiliz. Ne geçmişte, ne gelecekte kendimizi kullandırtmadık, kullandırtmayız. Kimseye tetikçilik yapmadık, yapmayız. Parti gençliğimiz de son derece bilinçli, örgütlüdür. Herkesin bu konuda söylediğine daha dikkat etmesi lazım. Biz demokratik bir seçim yarışı istiyoruz. Herkes çıksın meydanlarda projeleriyle, fikirleriyle konuşsun. Halk zaten fikri olanla, olmayanı görüyor. Biz istiyoruz ki daha fazla konuşsunlar. Daha fazla konuşsunlar ki mal meydana çıksın. Bütün adaylar HDP'li, BDP'li adaylarla televizyona çıksın. Çıksın ki fark ortaya çıksın, görünsün. Dikkat edin hükümet sözcüsü dahil olmak üzere doğrudan veya dolaylı bütün bu provokasyonları partimizle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Birileri bu ortamdan faydalanıp sosyal medya üzerinden parti teşkilatlarımıza saldırı hazırlıkları yapıyor. Bu kirli oyunlara karşı MHP'nin de MHP gençliğinin de dikkatli olması lazım. BDP'nin bu kirli taraklarda bezi yoktur. Bu şekilde davranarak asıl faillerin üzerini örtüyorlar. Kendilerine saldıran, saldırtan asıl faillerin üzerini örtüyorlar. Herkes bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Umut ediyorum bu tür olaylar bir daha yaşanmadan, bu tür provokasyonlara mahal verilmeden bir seçim yarışı içerisinde oluruz."
-Çözüm süreci ve HSYK
Yargı bağımsızlığını inşa edebilecek anayasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Yeni anayasa konusunda bütün engelleri aşıp demokratik bir anayasayla ülkeyi taçlandırmak ve en önemlisi çözüm süreci olarak başlayan, Öcalan'ın inisiyatifiyle başlayan süreci yasal dayanağa kavuşturmak. Bu konuda yasal bir dayanak oluşturulmazsa, çözüm süreci yasal zemine kavuşmazsa çözüm süreci de büyük bir risk ve tehlikeyle karşı karşıyadır. Eminim ki AKP bizden daha fazla bunun farkındadır. İşlerin iyi gitmediğinin farkındadır" dedi.
Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili yasal adım ve dayanak oluşturmanın zor olmadığına dikkati çekerdek, bunun parlamentodaki bir haftalık çalışmaya bakacağını söyledi.
HSYK'nın yapısında değişiklik öngören teklife de değinen Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki davetine en açık tavrı kendilerinin koyduğunu kaydetti.
Demirtaş, "Bütün bu konudaki ilkesel duruşumuz, yaklaşımımız halk tarafından görülmüyor mu? AKP'nin bu konudaki ilkesizliği halk tarafından görülmüyor mu? Bu halkı aptal mı sanıyorlar? Halkı bu kadar küçümseyen ama mikrofonlarda milli egemenlikten dem vuran bir anlayış Türkiye'de 2023'ü görebilir mi? Siz 2014'ün sonunu bir görün bakalım helal olsun size. Bu gidişle siz 2015'i göremeyeceksiniz" iddiasında bulundu.
Demirtaş, Türkiye'de yargı sisteminin HSYK değişikliğiyle kurtulma ihtimali bulunmadığını belirterek, hukuk fakültelerinden bütün sistemin değişmesi gerektiğini söyledi.
Demirtaş, bunun AK Parti'nin yaptığı gibi "onu görevden, bunu dosyadan almak" ile olmayacağını ifade ederek, bu sistem değişikliğinin bugün başlaması halinde dahi en erken 10 yıl sonra sonucunun alınabileceğini vurguladı.
Demirtaş, "Dondurulan yasanın bir uzlaşma çerçevesinde ya anayasa ya da yasa değişikliği olarak gelmesini temenni ediyoruz" dedi.
Kaynak: AA
Türkiye siyasetinin dibe doğru batma sürecini yaşadığını ileri süren Demirtaş, iktidar-egemenlik savaşlarının dibe vurduğu dönemlerin yaşandığını savurdu.
Demirtaş, 17 Aralık operasyonları başladığından bu yana temel ilkelerine diğinerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın geçmişte Fethullah Gülen ile ilgili bazı açıklamalarından örnekler verdi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bunlar öküzün ölmediği dönemlerde söylenen sözler. Bizzati AKP eliyle cemaatin nasıl korunduğunu, nasıl göklere çıkarıldığı, devletin bütün olanaklarının cemaat yapılarına nasıl açıldığının açık itirafıdır. Başbakan diyor ki 'yolsuzluk diyerek paralel yapıların üzerini örtüyorlar. Ortada bir paralel yapı gerçeği var. Yolsuzluğu öne çıkarıp, iftira atıyorlar paralel yapıyı koruyorlar.' Pensilvanya'daki de diyor ki 'paralel yapı diyerek, yolsuzluğun üzerine örtüyorlar.' Allah var ikisi de doğru söylüyor. Hakkını yememek lazım. Bazen doğru söylüyorlar. İkisi de haklı. Biri diğerini karalayıp, onun üstünü örtüyor, öbürü diğerini karalayıp, onun üzerini örtüyor. Biz Başbakan'ın da hakkını yemeyelim. Kendisi yanınca etrafına karanlık saçan ampulün icadı büyük ustadır. Bugüne kadar bilim dünyasına da büyük katkıları olmuştur. Kendisinin de Pensilvanya'dakinin de bu ülkede olup biten bütün hukuksuzluklarda ortaklıkları eşittir. Zaten yapılan açıklamalara bakın; yıllardır birlikte çalıştıklarını, ne güzel kardeş kardeş paylaştıklarını ifade ediyorlar. Bu konuda geçmişe bir özlem, hasret var. O günlere dönmenin hasreti var. Bütün çaba da bunun üzerine inşa edilmiş. Başbakan yolsuzluk operasyonlarının önünü kesmek için paralel yapıyla mücadele gerekçesiyle tasfiye operasyonları yapıyor. Öbürü de paralel devleti kurtarabilmek için yolsuzluk operasyonlarını siyasi şantaj olarak kullanıyor."
Paralel yapıyla mücadele adına görevden almalara dikkati çeken Demirtaş, "Terörle mücadele veya organize şubeden alıp trafik şubeye verdiğinizde ilişkisi kesilmiş mi oluyor?. Paralel yapı olmaktan çıkıyor mu?" diye sordu.
Demirtaş, "insanların, devletin bütün nimetlerini yakınlarına peşkeş çeken belediyecilik ya da hükümet anlayışından bıktığını" ifade ederek, "Bizi artık iktidarda görmek istiyorlar. Biz iktidara gelirsek ki inşallah geleceğiz. O zaman zaten bir tane başbakanımız olmayacak. İki başbakan olacak. Eş başbakanlık sistemiyle Türkiye'yi bir kadın, bir erkek başbakan yönetecek" diye konuştu.
-"Asıl faillerin üzerini örtüyorlar"
30 Mart'ta çıkacak sonuçlarla birlikte Türkiye'nin genel seçimler için güçlü bir alternatif kazanmış olacağını belirten Demirtaş, bu çerçevede durdurulmak istendiklerini iddia etti. Özellikle bugünlerde bazı siyasi partilerin seçim bürosu önünde yaşanan kavgaların, ölümlerin, tartışmaların doğrudan veya dolaylı partileriyle ilişkilendirilmeye çalışılmasının nedeninin de bu olduğunu savunan Demirtaş, herkesin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Demirtaş, şunları söyledi:
"Hiçbir partiye, hiçbir adaya karşı asla ve asla kirli bir tezgahın içinde olmadık olmayız. Asla provokasyonlara gelmeyiz. Biz ucuz bir parti değiliz. Ne geçmişte, ne gelecekte kendimizi kullandırtmadık, kullandırtmayız. Kimseye tetikçilik yapmadık, yapmayız. Parti gençliğimiz de son derece bilinçli, örgütlüdür. Herkesin bu konuda söylediğine daha dikkat etmesi lazım. Biz demokratik bir seçim yarışı istiyoruz. Herkes çıksın meydanlarda projeleriyle, fikirleriyle konuşsun. Halk zaten fikri olanla, olmayanı görüyor. Biz istiyoruz ki daha fazla konuşsunlar. Daha fazla konuşsunlar ki mal meydana çıksın. Bütün adaylar HDP'li, BDP'li adaylarla televizyona çıksın. Çıksın ki fark ortaya çıksın, görünsün. Dikkat edin hükümet sözcüsü dahil olmak üzere doğrudan veya dolaylı bütün bu provokasyonları partimizle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Birileri bu ortamdan faydalanıp sosyal medya üzerinden parti teşkilatlarımıza saldırı hazırlıkları yapıyor. Bu kirli oyunlara karşı MHP'nin de MHP gençliğinin de dikkatli olması lazım. BDP'nin bu kirli taraklarda bezi yoktur. Bu şekilde davranarak asıl faillerin üzerini örtüyorlar. Kendilerine saldıran, saldırtan asıl faillerin üzerini örtüyorlar. Herkes bu konuda daha dikkatli olmalıdır. Umut ediyorum bu tür olaylar bir daha yaşanmadan, bu tür provokasyonlara mahal verilmeden bir seçim yarışı içerisinde oluruz."
-Çözüm süreci ve HSYK
Yargı bağımsızlığını inşa edebilecek anayasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Yeni anayasa konusunda bütün engelleri aşıp demokratik bir anayasayla ülkeyi taçlandırmak ve en önemlisi çözüm süreci olarak başlayan, Öcalan'ın inisiyatifiyle başlayan süreci yasal dayanağa kavuşturmak. Bu konuda yasal bir dayanak oluşturulmazsa, çözüm süreci yasal zemine kavuşmazsa çözüm süreci de büyük bir risk ve tehlikeyle karşı karşıyadır. Eminim ki AKP bizden daha fazla bunun farkındadır. İşlerin iyi gitmediğinin farkındadır" dedi.
Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili yasal adım ve dayanak oluşturmanın zor olmadığına dikkati çekerdek, bunun parlamentodaki bir haftalık çalışmaya bakacağını söyledi.
HSYK'nın yapısında değişiklik öngören teklife de değinen Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki davetine en açık tavrı kendilerinin koyduğunu kaydetti.
Demirtaş, "Bütün bu konudaki ilkesel duruşumuz, yaklaşımımız halk tarafından görülmüyor mu? AKP'nin bu konudaki ilkesizliği halk tarafından görülmüyor mu? Bu halkı aptal mı sanıyorlar? Halkı bu kadar küçümseyen ama mikrofonlarda milli egemenlikten dem vuran bir anlayış Türkiye'de 2023'ü görebilir mi? Siz 2014'ün sonunu bir görün bakalım helal olsun size. Bu gidişle siz 2015'i göremeyeceksiniz" iddiasında bulundu.
Demirtaş, Türkiye'de yargı sisteminin HSYK değişikliğiyle kurtulma ihtimali bulunmadığını belirterek, hukuk fakültelerinden bütün sistemin değişmesi gerektiğini söyledi.
Demirtaş, bunun AK Parti'nin yaptığı gibi "onu görevden, bunu dosyadan almak" ile olmayacağını ifade ederek, bu sistem değişikliğinin bugün başlaması halinde dahi en erken 10 yıl sonra sonucunun alınabileceğini vurguladı.
Demirtaş, "Dondurulan yasanın bir uzlaşma çerçevesinde ya anayasa ya da yasa değişikliği olarak gelmesini temenni ediyoruz" dedi.