Davutoğlu Açıklaması

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’de belirli bir kesimin sürekli fetret devri arayışı içerisinde olduğunu söyledi.

Davutoğlu, “Fetrete izin verilmez. 27 Nisan bildirisini yazanlar da bir fetret arayışı içindeydi, biz Kıbrıs müzakereleri yürütürken ‘genç subaylar rahatsız’ diye başlık atanlar da fetret arayışı içindeydiler” dedi.


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) düzenlediği “Uluslararası Gelişmeler Işığında Türkiye 2014” konulu toplantıya katıldı.

Toplantıda MÜSİAD üyelerine hitap eden Davutoğlu 2013 yılını değerlendirerek, “Bazıları 2013 yılı değerlendirmesi yaptıklarında kriz görmek istiyorlarsa, bardağın boş tarafını görmek istiyorlarsa gezi olaylarından ve 17 Aralık operasyonlarından bahsederler. Bugün bahsederler ama. 20 yıl sonra 2013 akla geldiğinde bunlar mı hatırlanacak acaba. Ben şundan eminim. İstikametimiz değişmez, özgüvenimiz sarsılmaz ise 30-40 yıl sonra bütün bu gezi olayları ve 17 Aralık falan hatırlanmayacak. İki şey hatırlanacak. Birisi on yıllarca süren kardeş kavgası niteliğinde birçok canımıza sebebiyet veren bir sorunun çözülmesi ve çözüm süreci ile bu toprakları kardeşliğin ihya edilmesi olarak hatırlanacak. Bir yıl boyu hiçbir eve şehit acısı düşmedi. Şu veya bu şekilde aldanmış dağa çıkmış gençlerin evlat acısı da düşmedi. 30 yılı aşkın süre her yıl acıyla anılan yılların sonrasında denecek ki 2013 yılında Türkiye siyasi iktidar cesur adımlar attı ve bir büyük yaranın kapanmasına sebebiyet verdi ve ondan sonra bu ülke kardeşlerin omuz omuza vermesi ile hiçbir etnik ve mezhebi parçalanmaya izin vermeyen yükselişi daha da hızlandırarak sürdürdü.

2013 yılında hatırlanacak bir diğer önemli tarihin 14 Mayıs olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “1950 14 Mayıs’ta ‘yeter söz milletin’ diyen hür ses tek parti zulmünü sona erdirmişti. Ondan 63 yıl sonra 14 Mayıs 2013’te IMF ile olan borçlar sıfırlandı. Bu Osmanlı devletinden bu yana ilk defa devletin uluslararası kurumlardan aldığı borcun sıfırlanması ilk defa yaşanan bir olgudur” dedi.

Türkiye’de özgüven devriminin gerçekleştiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu, “Öylesine bir özgüven en küçük üniteden devletin zirvesine kadar aşılandı ki artık bundan sonra bu ülkede kim görev alırsa alsın hiçbir zaman bu özgüvenden fedakarlık ve feragat edemez, ederse millet karşısına çıkamaz. Bizim yaptığımız en büyük devrim bu özgüven devrimidir” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu Türkiye’de belirli bir kesimin sürekli fetret arayışı içerisinde olduğunu savunarak şunları söyledi:
“Bir mücadele başlamışsa, birileri de o yürüyüşü durdurmak istiyorlarsa yek vücut şeklinde o yürüyüşün içerisinde durmak zarurettir. Bir an tereddüt etmek, bir an ayağınızın titremesi ileride on yılları hatta yüz yılların telafi edemeyeceği hatalara yol verir. Fetrete izin verilmez. Osmanlı devletinde fetretin nelere yol açtığını herkes biliyor. Bütün bu on yılda beklediler ki bir fetret dönemine girilsin. Hep bir fetret arayışı içerisinde oldular. 27 Nisan bildirisini yazanlar da bir fetret arayışı içindeydi, biz Kıbrıs müzakereleri yürütürken ‘genç subaylar rahatsız’ diye başlık atanlar da fetret arayışı içindeydiler. 2011 seçimlerinde kasetler çıkarıldı ortaya. Şimdi de önümüzde seçimler var. Herkes biliyor ki bu seçimler siyasi iradeyi güçlendirecek şekilde sonuçlanırsa önümüzdeki on yıl yirmi yıl bu istikrar sürer ve yükselen trend sürer. Ama bir zaaf olursa buna sebebiyet verenler dahi büyük bir çarkın içinde ezilirler. Türkiye öyle bir coğrafyada yaşıyor ki bu coğrafya zayıf insanları, zayıf devletleri kaldırmaz, iradesi çökmüş milletleri tarihe gömer”
Kaynak: İHA