Dünyanın En Eski İkinci Metrosu 'Tünel' 139. Yaşında
Karaköy ile Beyoğlu arasında çalışan, Türkiye'nin ilk, dünyanın en eski ikinci metrosu olan "Tünel", bu yıl 139. yılını kutluyor.
İETT'den yapılan açıklamaya göre, 1863'te kurulan Londra Metrosu'ndan 12 yıl sonra hizmete giren ve dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel'in 139. yaşı dolayısıyla etkinlik düzenlendi.
Tünel karanfiller ile süslenirken, yolcular müzisyenlerin verdiği konserle karşılandı. Konserin gün boyu süreceği belirtildi.
Yerli ve yabancı çok sayıda seçkin davetlinin 17 Ocak 1875'te katıldığı törenle açılan ahşap vagonlu ve buharlı Tünel, 1971 yılında elektrikli hale getirildi.
Karaköy ile Beyoğlu arasındaki 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede alan Tünel, günde ortalama 200 sefer yaparak, 12 bin dolayında yolcu taşıyor.
- "Tünel ülkemizin de en değerli markalarından bir tanesi"
Açıklamada görüşlerine yer verilen İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, dünyanın en eski ikinci metrosunun İstanbul'da bulunmasının büyük gurur verici olduğunu kaydetti.
Tünel'in sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin en değerli markalarından biri olduğunu belirten Baraçlı, "İETT olarak bu markayı yaşatabilmek ve Tünel'in tarihi dokusunu özenle koruyabilmek bizim için hizmet kalitesi kadar önemli. O nedenle Tünel'i günlük, haftalık, aylık ve yıllık bakımlardan geçiriyor, bu köklü tarihi gelecek nesillere miras bırakabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Karaköy'den deniz taşımacılığıyla gelen yolcuyu Tünel'den nostaljik tramvay ve metro ile Taksim'e kadar ulaştıran özelliği ile Tünel'in entegre toplu ulaşımın ilk örneklerinden olduğunu aktaran Baraçlı, "İstanbul'daki Taksim ve Kabataş Füniküler sistemi Tünel'in yapımından tam 130 yıl sonra Tünel'den esinlenerek yapılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle hem ulaşım hem de nostaljik anlamda Tünel'in değeri İstanbul için hiçbir zaman eksilmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, 139. yaş günü dolayısıyla Tünel'i ziyaret eden ilköğretim öğrencilerine de Tünel'in tarihi ile ilgili bilgiler verdi. Ardından da çocuklar ile birlikte Tünel'de yolculuk yaparak, fotoğraf çektirdi.
- Tünel'in tarihi
Tünel'in inşaatı Fransız mühendis Eugene Henri Gavand'ın girişimleriyle başladı.
İstanbul'a turist olarak gelen Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera'yı birbirine bağlayacak bir demiryolu projesi hazırlayarak, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han'ın huzuruna çıktı. İşletme süresi 42 yıl olarak belirlenen Tünel, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilerek, 1875 yılının ocak ayında hizmete açıldı. Buharlı sistemle çalışan Tünel'in sefere başladığında iki tarafı açık olan ahşap vagonları elektrik olmadığından gaz lambalarıyla aydınlatıldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı malzemeleri satın alınamadığı için bir süre yolcularından ayrı kalan Tünel, 1971'de tamamen yenilenerek elektrikli hale getirildi.
Dünyanın ikinci, Türkiye'nin ilk metrosu olma özelliği taşıyan Tünel, türünde ise (yeraltında) dünyadaki ilk uygulama. Aynı dönemde Viyana, Peşte, Lyon gibi şehirlerde benzer mekanizma ile hareket eden demiryolları yerüstünde işliyordu. Tünel yeraltında işlemesi dolayısıyla dünyadaki ilk uygulama olarak öne çıkıyor.
Tünel, 17 Ocak 1875'te büyük bir törenle hizmete alındı. Açılış, vagonlar davetlilerle dolu şekilde Galata ile Pera arasında gidip gelerek başladı.
Tünel'in hizmete girmesiyle vatandaşlar Yüksekkaldırım Yokuşu'nu arşınlamaktan kurtuldu. Büyük güçlükle inilip çıkılan bu yokuşun yerini 90 saniyelik yolculuk aldı. Açılışın yapıldığı yılın mayıs ayında ücretlerde yarı yarıya indirime gidilmesi Tünel'i ucuz bir ulaşım aracı haline getirdi. Dolayısıyla Tünel, zamanla İstanbulluların vazgeçilmezi olmayı başardı.
Beyoğlu'nun eğlence hayatı, Tünel'in devreye girmesiyle daha bir canlılık kazandı. Galata ile Pera arasında sessiz sedasız yolculuğunu sürdüren Tünel, savaş ya da kaza gibi olağanüstü durumlar dışında yolcularından hiç ayrılmadı.
Kısa sürede benimsendiğinin bir işareti olarak da Beyoğlu çıkışının karşısındaki meydana, Tünel Meydanı adı verildi.
Kaynak: AA
Tünel karanfiller ile süslenirken, yolcular müzisyenlerin verdiği konserle karşılandı. Konserin gün boyu süreceği belirtildi.
Yerli ve yabancı çok sayıda seçkin davetlinin 17 Ocak 1875'te katıldığı törenle açılan ahşap vagonlu ve buharlı Tünel, 1971 yılında elektrikli hale getirildi.
Karaköy ile Beyoğlu arasındaki 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede alan Tünel, günde ortalama 200 sefer yaparak, 12 bin dolayında yolcu taşıyor.
- "Tünel ülkemizin de en değerli markalarından bir tanesi"
Açıklamada görüşlerine yer verilen İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, dünyanın en eski ikinci metrosunun İstanbul'da bulunmasının büyük gurur verici olduğunu kaydetti.
Tünel'in sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin en değerli markalarından biri olduğunu belirten Baraçlı, "İETT olarak bu markayı yaşatabilmek ve Tünel'in tarihi dokusunu özenle koruyabilmek bizim için hizmet kalitesi kadar önemli. O nedenle Tünel'i günlük, haftalık, aylık ve yıllık bakımlardan geçiriyor, bu köklü tarihi gelecek nesillere miras bırakabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Karaköy'den deniz taşımacılığıyla gelen yolcuyu Tünel'den nostaljik tramvay ve metro ile Taksim'e kadar ulaştıran özelliği ile Tünel'in entegre toplu ulaşımın ilk örneklerinden olduğunu aktaran Baraçlı, "İstanbul'daki Taksim ve Kabataş Füniküler sistemi Tünel'in yapımından tam 130 yıl sonra Tünel'den esinlenerek yapılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle hem ulaşım hem de nostaljik anlamda Tünel'in değeri İstanbul için hiçbir zaman eksilmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, 139. yaş günü dolayısıyla Tünel'i ziyaret eden ilköğretim öğrencilerine de Tünel'in tarihi ile ilgili bilgiler verdi. Ardından da çocuklar ile birlikte Tünel'de yolculuk yaparak, fotoğraf çektirdi.
- Tünel'in tarihi
Tünel'in inşaatı Fransız mühendis Eugene Henri Gavand'ın girişimleriyle başladı.
İstanbul'a turist olarak gelen Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera'yı birbirine bağlayacak bir demiryolu projesi hazırlayarak, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han'ın huzuruna çıktı. İşletme süresi 42 yıl olarak belirlenen Tünel, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilerek, 1875 yılının ocak ayında hizmete açıldı. Buharlı sistemle çalışan Tünel'in sefere başladığında iki tarafı açık olan ahşap vagonları elektrik olmadığından gaz lambalarıyla aydınlatıldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı malzemeleri satın alınamadığı için bir süre yolcularından ayrı kalan Tünel, 1971'de tamamen yenilenerek elektrikli hale getirildi.
Dünyanın ikinci, Türkiye'nin ilk metrosu olma özelliği taşıyan Tünel, türünde ise (yeraltında) dünyadaki ilk uygulama. Aynı dönemde Viyana, Peşte, Lyon gibi şehirlerde benzer mekanizma ile hareket eden demiryolları yerüstünde işliyordu. Tünel yeraltında işlemesi dolayısıyla dünyadaki ilk uygulama olarak öne çıkıyor.
Tünel, 17 Ocak 1875'te büyük bir törenle hizmete alındı. Açılış, vagonlar davetlilerle dolu şekilde Galata ile Pera arasında gidip gelerek başladı.
Tünel'in hizmete girmesiyle vatandaşlar Yüksekkaldırım Yokuşu'nu arşınlamaktan kurtuldu. Büyük güçlükle inilip çıkılan bu yokuşun yerini 90 saniyelik yolculuk aldı. Açılışın yapıldığı yılın mayıs ayında ücretlerde yarı yarıya indirime gidilmesi Tünel'i ucuz bir ulaşım aracı haline getirdi. Dolayısıyla Tünel, zamanla İstanbulluların vazgeçilmezi olmayı başardı.
Beyoğlu'nun eğlence hayatı, Tünel'in devreye girmesiyle daha bir canlılık kazandı. Galata ile Pera arasında sessiz sedasız yolculuğunu sürdüren Tünel, savaş ya da kaza gibi olağanüstü durumlar dışında yolcularından hiç ayrılmadı.
Kısa sürede benimsendiğinin bir işareti olarak da Beyoğlu çıkışının karşısındaki meydana, Tünel Meydanı adı verildi.