'Taliban'ın Babası' Sami-ül Hak'tan Medya Eleştirisi

Pakistan'da "Taliban'ın babası" olarak anılan ve barış görüşmelerinde aracı olan Pakistanlı din alimi ve politikacı Sami-ül Hak, medyanın gücüne değinerek, "Batı, Afganistan'da 10-15 yıldır medya aracılığı ile çok şey elde ediyor. Maalesef bizim Müslüman medyamız da bu terörist propagandasını sürekli yayarak Batı'nın yanında yer alıyor" dedi.

Başkent İslamabad'da bir otelde Pakistan Savunma Konseyi tarafından düzenlenen medya konulu konferansta konuşan Hak, Batılı medya kaynaklarını eleştirdi ve konseyi bu konuda önlem almaya çağırdı.
ABD'nin elindeki en büyük gücün medya olduğunu savunan Hak, şunları kaydetti:
"Batı, Afganistan'da 10-15 yıldır görüyorum ki medya aracılığı ile çok şey elde ediyor. Maalesef bizim Müslüman medyamız da bu terörist propagandasını sürekli yayarak Batı'nın yanında yer alıyor. Pakistan Savunma Konseyi'nin öncelikli görevi bu işkenceyi yok etmektir. Şu an ABD'nin elindeki en büyük silah şüphesiz medyadır. Medya üzerinden o uçaklarla, bombalarla, silahlarla, elde edilemeyen başarılar elde ediyorlar. Ben her bir Batılı muhabiri bu mezhep savaşında yer alan bir asker gibi görüyorum. İşte biz de kendi medyamızla sosyal iletişimimizle Batı'ya Müslüman muhabirler, gazeteciler olarak cevap vermeliyiz."
İçinde bulundukları durumu Nemrud'un ateşi altında kalan Hz. İbrahim'e benzeten Hak, "Bizim de Hz. İbrahim gibi kendimizi savunmamız gerekiyor. İşte bizim medya mensuplarımız her bir gazetecimiz kendini Hz. Muhammed'in askeri gibi görmeli. İslam'ın, Müslümanların yanında olmalı" dedi.

- "Dünya yeni bir düzen arayışı içerisinde" -
Konseyin üyesi olan eski Pakistan İstihbarat Başkanı Emekli Tümgeneral Hamid Gül ise medyanın çok önemli bir unsur olduğunu ve günümüzde siyasetin medya üzerinden kurgulandığını söyledi.

Son 10 yıl içerisinde medyanın Pakistan'da hızla geliştiğini dile getiren Gül, şunları kaydetti:
"Medyaya biraz gerektiğinden de fazla özgürlük verildi.

İşte bu fazla özgürlük bazı zararlarımıza neden oldu. Biz teknolojiye karşı değiliz. Ama Batı'nın bu teknolojiyi yanlış yönlendirmesine karşıyız. Siz bir bıçağı ev işlerinde kullanabilirsiniz, mesela sebze doğrayabilirsiniz aynı zamanda o bıçak ile insan da öldürebilirsiniz. Demek istediğim her şeyimizi doğru yerde kullanmamız gerekir."
Dünyada birçok toplumun yeni bir siyasal düzen arayışı içerisine girdiğini savunan Gül, "Batı dünyası başarısızlığa uğradı. Demokrasi başarısız oluyor desem yanlış olmaz. Demokrasinin dünya çapında başarısız olduğunu görüyoruz. Şu an dünya yeni düzeni arıyor. İşte o düzen bizde var. Nedir o dünyanın aradığı düzen? İşte Kuran ve hadis. Biz de Kuran ve hadisin bize öğrettiği düzeni kurarsak, o düzenin yanında yer alırsak başarılı oluruz. Batı başarısız oldu, sıra bizim düzenimize geldi."
Konferansa, Hak ve Gül'ün yanı sıra Cemaat-i İslami Partisi Genel Başkan Yardımcısı Liyakat Beluç, Ehl-i Sünnet vel Cemaat lideri Ahmed Ludviyani ve Cemaat-ul Dava lideri Hafız Seyid'de katıldı.

İslami değerleri referans alan 40'a yakın parti ve dini grubun oluşturduğu bir yapı olan Pakistan Savunma Konseyi, ülkede Afganistan'a giden yolların NATO ikmal tırları için kapatılmasını savunuyor ve ABD karşıtlığı ile biliniyor.
Konseyin başkanı olan din alimi ve politikacı Mevlana Semi-ül Hak ise Taliban'ın kurucusu Molla Ömer ile yakın ilişkileri ve insansız hava aracı saldırısında hayatını kabeden Hakimullah Mesud ile bir çok Taliban üyesinin geçmişte kendi medresesinde eğitim alması nedeniyle "Taliban'ın babası" olarak anılıyor.
Hak, Navaz Şerif hükümetinin Pakistan Talibanı ile yürüttüğü barış görüşmelerinde de aracılık yapıyor.
Kaynak: AA