"Tahıl Ambarı"nda Hububat Rekoltesi 1 Milyon Tonun Üzerinde Arttı

KONYA - İBRAHİM YOZOĞLU - Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya'da buğday ve arpa rekoltesi geçen yıla göre 1 milyon tonun üzerinde arttı. 2 milyon 100 bin ton olan buğday rekoltesi 2 milyon 750 bine çıkarken, 600 bin ton olan arpa rekoltesi 1 milyon tonun üzerinde gerçekleşti.

Yaklaşık 2 milyon 270 bin hektarlık alanda tarım yapılan ve ülkenin hububat ihtiyacının önemli kısmının karşılandığı Konya'da hasadın tamamlandığı bildirildi.

Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Uğur Kaleli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada bu yıl hububat rekoltesinde herhangi bir sorun olmadığını söyledi.

Dünya genelinde 685 milyon ton buğday rekoltesinin olduğunu ifade eden Kaleli, "Dünyada buğdayda yüzde 4'lük rekolte artışı oldu. Ülkemizde ise geçen yıl 19 milyon ton olan buğday rekoltesi, bu yıl yüzde 15'lik artışla yaklaşık 22 milyon ton olarak gerçekleşti" dedi.

Kaleli, ekmeklik buğdayın yüzde 11'inin, makarnalık buğdayın yüzde 30'unun, arpanın da yüzde 14'ünün yetiştirildiği Konya'nın, geçen yıl kuraklıktan en çok etkilenen illerden birisi olduğunu anımsattı. Konya'da geçen yıl buğday rekoltesinin 2 milyon 100 bin ton olduğunu ifade eden Kaleli, "Bu yıl 2 milyon 750 bin ton buğday rekoltesi yakaladık. Geçen yıl 600 bin ton olarak gerçekleşen arpa rekoltesi de 1 milyon tonun üzerinde gerçekleşti" diye konuştu.

-Buğdayda yüzde 30'luk rekolte artışı

Kaleli, çiftçinin, sulanabilen arazilerde dekarda 800-1000 kilogram, sulanmayan alanlarda ise 250-300 kilogram arasında ürün aldığını belirtti.

Buğdayda, geçen yıla göre Konya'da yüzde 30'luk rekolte artışı gerçekleştiğine dikkati çeken Kaleli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üretimin fazla olması önemli, ancak kalite üzerinde de durulmalı. Devlet, çiftçiler, kurum-kuruluşlar ve ziraat odalarının da üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Bizim üzerimize düşen; çiftçileri eğitmek, doğru tarım uygulamalarını öğretmektir. Çiftçilerimiz de almış oldukları destekleri, kendi tarlaları için kendi rehabilitasyonları ve teknolojileri için kullansınlar. Bazı çiftçilerimiz, aldıkları destekleri farklı alanlarda kullanıyor. Çiftçimizin, kendi işletmelerini rekabet edebilir konuma getirebilmesi için hem teknolojik gelişmeleri takip etmesi, hem de iyi tarım uygulamalarını hayata geçirmesi gerekiyor. Devletimizin de toplulaştırma ve sulama projelerini hayata geçirerek, doğru tarım uygulamalarıyla birlikte üreticilerimizi aydınlatması gerekli."

Türkiye'nin buğdayda rekolte sıkıntısı çekmediğini, ancak kalite sorunu olduğunu belirten Kaleli, "Herkes artık gıda güvencesinden, gıda güvenilirliğine döndü. Afrika'nın en ücra köşesine de göndersen kaliteli, proteini yüksek unlar istiyorlar" ifadelerini kullandı.

-Suyun düzenli kullanılması cari açığı kapatabilir

Gelişmiş ülkelerde su yönetiminin bağımsız şekilde yönetildiğinin altını çizen Kaleli, tarlaların hala istenilen oranda toplulaştırılamaması ve su yetersizliğinin, çiftçinin en büyük sorunu olduğunu aktardı.

Kaleli, Konya'da 2 milyon 270 bin hektar alanın 1 milyon 800 bin hektarının sulanabilir olduğunu ve ovaya dış havzalardan su getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi su için de denetleme ve düzenleme kuruluşları aktif olarak işletilmeli. Özel sektörün önü açılarak, kısıtlı kaynaklarımız en etkin ve verimli şekilde kullanılmalı. Konya Ovası suyla buluşursa, bitkisel ve hayvansal ürünlerde 10 milyar liralık üretim yapılan Konya'da, en az 50 milyar liralık üretim gerçekleştirebilecek alan var. Konya, Hollanda kadar alana sahip, ancak Hollanda tarım ürünlerini işleyerek, katma değerini yükselterek, sanayileşerek, 50 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Suyun düzenli şekilde yönetilmesiyle, ülkemizin 60 milyar dolar olan cari açığını sadece tarım ürünleriyle kapatabiliriz."

Kaynak: AA