Sonbahar Yorgunluğunu Atmak İçin Öneriler
Yaz aylarını geride bıraktığımız şu günlerde iklim değişikliği ile beraber vücut kimyasında da değişimler kendini gösteriyor.
Sonbahar yorgunluğunu atmak için önerilerde bulunan Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, güne kahvaltı ile başlamanın bedenimize güne başlarken ilk yakıtını verebilmek adına altın kural olduğunu söyledi.
Öğün aralarının 3-4 saatten uzun sürmesi kan şekerinde ani düşüşler meydana getirerek tatlıya olan düşkünlüğü artıracağını ifade eden, Taşçıoğlu, şöyle devam etti:
"Her seferinde bu isteğimize yenik düşersek kan şekerindeki dalgalanmalar devam eder. Bu da açlık duygusunu arttırır. Ara öğünlerde tüketebileceğiniz magnezyum ve potasyumdan zengin muz, omega 3'ten zengin ceviz, fındık, badem ya da 1-2 parça çikolata hem kan şekerinizi dengeye getirir hem de stresi kontrol altına almayı sağlar ve mutluluk verir. Bu yüzden 3 ana ve 3 ara öğün kuralını unutmamak gerekir. Kan şekeri çok sık düşenler için ara öğün sıklığı arttırılabilir.Yemeklerinize baharat katarak, vücut ısınızı ve metabolizma hızınızı artırabilirsiniz. Zencefil, zerdeçal, pul biber, tane karabiber, rezene gibi baharatları kullanmak faydalı olabilir. Zencefil ve tane karabiber çaylarda, zerdeçal ve pul biber yemeklerde rahatça kullanılabilir. Yalnız baharatları yemek piştikten sonra, ateşi kapatıp yemeği dinlenmeye bıraktığınızda ilave etmek daha doğru olur. Her gün 1 tatlı kaşığı çörek otunu ister yoğurtla, ister bal ya da lor peyniriyle tüketerek bağışıklığınıza güç kazandırabilirsiniz."
Taşçıoğlu, soğuk havalar ve uzayan geceler ile sıcak içeceklere duyulan ihtiyacın artış göstereceğini ifade ederek, "Güne başlarken yorgunluğu atmak için kafeinin ılımlı miktarları uyarıcı etki gösterebilir. Ama fazla miktarları yorgunluğu almak yerine, yorgunluk bile yapabilir. Sıcak içeceklere alternatif olarak beyaz çay, adaçayı, tarçın-zencefil, kuşburnu, rezene ve yeşil çay tercih edilebilir. Soğuyan havalarla birlikte herkes yavaş yavaş evlere çekildiği için biraz hareketlenmek lazım. Günde yarım saat ya da haftada 4 gün 45 dakika ya da haftada 3 gün 1 saat yapılan egzersiz yeterli olacaktır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Öğün aralarının 3-4 saatten uzun sürmesi kan şekerinde ani düşüşler meydana getirerek tatlıya olan düşkünlüğü artıracağını ifade eden, Taşçıoğlu, şöyle devam etti:
"Her seferinde bu isteğimize yenik düşersek kan şekerindeki dalgalanmalar devam eder. Bu da açlık duygusunu arttırır. Ara öğünlerde tüketebileceğiniz magnezyum ve potasyumdan zengin muz, omega 3'ten zengin ceviz, fındık, badem ya da 1-2 parça çikolata hem kan şekerinizi dengeye getirir hem de stresi kontrol altına almayı sağlar ve mutluluk verir. Bu yüzden 3 ana ve 3 ara öğün kuralını unutmamak gerekir. Kan şekeri çok sık düşenler için ara öğün sıklığı arttırılabilir.Yemeklerinize baharat katarak, vücut ısınızı ve metabolizma hızınızı artırabilirsiniz. Zencefil, zerdeçal, pul biber, tane karabiber, rezene gibi baharatları kullanmak faydalı olabilir. Zencefil ve tane karabiber çaylarda, zerdeçal ve pul biber yemeklerde rahatça kullanılabilir. Yalnız baharatları yemek piştikten sonra, ateşi kapatıp yemeği dinlenmeye bıraktığınızda ilave etmek daha doğru olur. Her gün 1 tatlı kaşığı çörek otunu ister yoğurtla, ister bal ya da lor peyniriyle tüketerek bağışıklığınıza güç kazandırabilirsiniz."
Taşçıoğlu, soğuk havalar ve uzayan geceler ile sıcak içeceklere duyulan ihtiyacın artış göstereceğini ifade ederek, "Güne başlarken yorgunluğu atmak için kafeinin ılımlı miktarları uyarıcı etki gösterebilir. Ama fazla miktarları yorgunluğu almak yerine, yorgunluk bile yapabilir. Sıcak içeceklere alternatif olarak beyaz çay, adaçayı, tarçın-zencefil, kuşburnu, rezene ve yeşil çay tercih edilebilir. Soğuyan havalarla birlikte herkes yavaş yavaş evlere çekildiği için biraz hareketlenmek lazım. Günde yarım saat ya da haftada 4 gün 45 dakika ya da haftada 3 gün 1 saat yapılan egzersiz yeterli olacaktır" ifadelerini kullandı.