Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı
KAYSERİ - Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, "Eşitliğin olmadığı, kadınların önünde engellerin bulunduğu bir yerde toplumsal ilerlemenin olduğu söylenemez. Hem insani gelişmişlik indeksine hem de diğer indekslere bakıldığında bizi sıralamada aşağı çeken en önemli alanın kadınlara ait veriler olduğunu görüyoruz" dedi.
Asan, bir otelin konferans salonunda Sabancı Vakfı ile Birleşmiş Milletler tarafından gerçekleştirilen "Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı" toplantısında yaptığı konuşmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak kadın erkek eşitliğinin sağlanmasındaki temel amacın hak temelli anlayışla sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi alanlarda her bir vatandaşın dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet gözetmeksizin yaşam kalitelerini yükseltmek olduğunu söyledi.
Bu konudaki çalışmaların devam ettiğini, özellikle uluslararası ve ulusal mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapıldığını dile getiren Asan, şu anda kadın alanında neredeyse taraf olunmayan, imza atılmayan anlaşma kalmadığını ve kanunlar da köklü değişiklikler gerçekleştirildiğini vurguladı.
Kanunlar açısından eşitlik bağlamında kadın haklarıyla ilgili konularda çok önemli bir başarı sağlandığını belirten Asan, şunları kaydetti:
"Şu anda bir anayasa çalışması var. Aldığımız bilgilere göre eşitlik maddesi daha da güçlendirilerek sizlerin oy ve görüşlerine sunulacaktır. Yine en son kadına karşı şiddetle ilgili bakanlığımız çok önemli bir çalışma yaptı. Tüm gayretlerimizi toplumda kadının statüsünü güçlendirmek, önündeki engelleri ortadan kaldırmak. Eşitliğin olmadığı, kadınların önünde engellerin bulunduğu bir yerde toplumsal ilerlemenin olduğu söylenemez. Hem insani gelişmişlik indeksine hem de diğer indekslere bakıldığında bizi sıralamada aşağı çeken en önemli alanın kadınlara ait veriler olduğunu görüyoruz. Yani kadının önündeki adalet, eğitim, sağlık gibi konularda çalışmalarımızı hızlandırıp önlerindeki engelleri bir bir kaldırmalıyız."
Sabancı Vakfı'nın kadınların kendilerini keşfetmeleri, bireysel anlamda güçlenmeleri ve toplumsal yaşama katılımlarının artması için bugüne kadar çok önemli çalışmalar yaptığına dikkati çeken Asan, insanların hayatına dokunmanın, onların hayat kalitesini artırmanın, önlerindeki engelleri kaldırmanın çok önemli olduğunu vurguladı.
Kadınların iş gücüne katılım oranlarının 2004 yılında yüzde 23 iken, 2011 yılında yüzde 28'e, 2013 yılı Mayıs ayında da yüze 31,8'e yükseldiğini belirten Asan, rakamların gitgide arttığını ama daha hızlı yükselmesi gerektiğini söyledi.
-Güler Sabancı'nın konuşması
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da kadın ve kız çocuklarının haklarının korunmasında yapılacak çok iş olduğunu ifade etti.
Kız çocuklarının en önemli insani hakkının eğitime devam etmeleri olduğuna dikkati çeken Sabancı, "Bu sorunu aşabilir, kız çocuklarımızı en az 18 yaşına kadar okutabilirsek birçok sorunu beraberinde çözeceğimize inanıyorum. Kadınların eşit ve ortak olduğu bir toplumu birlikte yaratacağız.Demokrasi dediğimiz şey de kadınlar eşit olmazsa demokrasimizi geliştiremeyiz. Bunu bilip bunun bilinciyle sonuca ulaşmaya çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Sabancı, kadın istihdamının da teşvik edilmesi ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi gerektiğini vurguladı. Siyasette, ekonomide, eğitimde, toplumsal hayata katılımda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak tüm adımların atılması gerektiğini belirten Sabancı, "Ülkemizin ekonomik alanda kazandığı ivmeyi, toplumsal cinsiyet eşitliği ile destekleyerek, demokrasimizin gelişmesini de desteklemiş olacağız" dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska toplantıyı çok önemsediklerini vurguladı.
Kadınların haklarının ve fırsatlarının yeterli olmadığı ülkelerin ekonomik büyümelerini veya kalkınma potansiyellerini maksimize edemedikleri yönünde ellerinde çok fazla kanıt olduğunu dile getiren Dimovska, "Tabi ki toplumun eşit bir şekilde güçlendirilmemesi sonucunda bunun ortaya çıkması doğal. Eğitim almış ve güçlü kadınlar kalkınmayı hızlı bir şekilde götürür. Kadınlara ve genç kızlara yapılan yatırımlar kalkınma sürecini hızlandırmaktadır. Kadınların aktif siyasi ekonomik ve sosyal yaşama katılımı bizim çalışmalarımızın merkezini oluşturuyor" diye konuştu.
Kayseri Valisi Orhan Düzgün de eğitilen, okuyan kadının gerek iş, gerek sosyal hayatta, gerekse aile hayatında daha çok etkin ve başarılı olduğunu vurguladı. Düzgün, okuyan kızların erken yaşta evlendirildiklerine daha az şahit olunduğunu, meslek hayatında daha çok yer aldıklarını söyledi.
Kaynak: AA
Bu konudaki çalışmaların devam ettiğini, özellikle uluslararası ve ulusal mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapıldığını dile getiren Asan, şu anda kadın alanında neredeyse taraf olunmayan, imza atılmayan anlaşma kalmadığını ve kanunlar da köklü değişiklikler gerçekleştirildiğini vurguladı.
Kanunlar açısından eşitlik bağlamında kadın haklarıyla ilgili konularda çok önemli bir başarı sağlandığını belirten Asan, şunları kaydetti:
"Şu anda bir anayasa çalışması var. Aldığımız bilgilere göre eşitlik maddesi daha da güçlendirilerek sizlerin oy ve görüşlerine sunulacaktır. Yine en son kadına karşı şiddetle ilgili bakanlığımız çok önemli bir çalışma yaptı. Tüm gayretlerimizi toplumda kadının statüsünü güçlendirmek, önündeki engelleri ortadan kaldırmak. Eşitliğin olmadığı, kadınların önünde engellerin bulunduğu bir yerde toplumsal ilerlemenin olduğu söylenemez. Hem insani gelişmişlik indeksine hem de diğer indekslere bakıldığında bizi sıralamada aşağı çeken en önemli alanın kadınlara ait veriler olduğunu görüyoruz. Yani kadının önündeki adalet, eğitim, sağlık gibi konularda çalışmalarımızı hızlandırıp önlerindeki engelleri bir bir kaldırmalıyız."
Sabancı Vakfı'nın kadınların kendilerini keşfetmeleri, bireysel anlamda güçlenmeleri ve toplumsal yaşama katılımlarının artması için bugüne kadar çok önemli çalışmalar yaptığına dikkati çeken Asan, insanların hayatına dokunmanın, onların hayat kalitesini artırmanın, önlerindeki engelleri kaldırmanın çok önemli olduğunu vurguladı.
Kadınların iş gücüne katılım oranlarının 2004 yılında yüzde 23 iken, 2011 yılında yüzde 28'e, 2013 yılı Mayıs ayında da yüze 31,8'e yükseldiğini belirten Asan, rakamların gitgide arttığını ama daha hızlı yükselmesi gerektiğini söyledi.
-Güler Sabancı'nın konuşması
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da kadın ve kız çocuklarının haklarının korunmasında yapılacak çok iş olduğunu ifade etti.
Kız çocuklarının en önemli insani hakkının eğitime devam etmeleri olduğuna dikkati çeken Sabancı, "Bu sorunu aşabilir, kız çocuklarımızı en az 18 yaşına kadar okutabilirsek birçok sorunu beraberinde çözeceğimize inanıyorum. Kadınların eşit ve ortak olduğu bir toplumu birlikte yaratacağız.Demokrasi dediğimiz şey de kadınlar eşit olmazsa demokrasimizi geliştiremeyiz. Bunu bilip bunun bilinciyle sonuca ulaşmaya çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Sabancı, kadın istihdamının da teşvik edilmesi ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi gerektiğini vurguladı. Siyasette, ekonomide, eğitimde, toplumsal hayata katılımda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak tüm adımların atılması gerektiğini belirten Sabancı, "Ülkemizin ekonomik alanda kazandığı ivmeyi, toplumsal cinsiyet eşitliği ile destekleyerek, demokrasimizin gelişmesini de desteklemiş olacağız" dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Matilda Dimovska toplantıyı çok önemsediklerini vurguladı.
Kadınların haklarının ve fırsatlarının yeterli olmadığı ülkelerin ekonomik büyümelerini veya kalkınma potansiyellerini maksimize edemedikleri yönünde ellerinde çok fazla kanıt olduğunu dile getiren Dimovska, "Tabi ki toplumun eşit bir şekilde güçlendirilmemesi sonucunda bunun ortaya çıkması doğal. Eğitim almış ve güçlü kadınlar kalkınmayı hızlı bir şekilde götürür. Kadınlara ve genç kızlara yapılan yatırımlar kalkınma sürecini hızlandırmaktadır. Kadınların aktif siyasi ekonomik ve sosyal yaşama katılımı bizim çalışmalarımızın merkezini oluşturuyor" diye konuştu.
Kayseri Valisi Orhan Düzgün de eğitilen, okuyan kadının gerek iş, gerek sosyal hayatta, gerekse aile hayatında daha çok etkin ve başarılı olduğunu vurguladı. Düzgün, okuyan kızların erken yaşta evlendirildiklerine daha az şahit olunduğunu, meslek hayatında daha çok yer aldıklarını söyledi.