Türkiye'nin Diyabet Programına Övgü
KOCAELİ - ŞENGÜL OYMAK - Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığınca 2010 yılında başlatılan Okulda Diyabet Programı, Dünya Diyabet Federasyonunun dergisinde yer aldı.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve Okulda Diyabet Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda Tip 1 diyabetin görülme sıklığının ülkelere göre değiştiğini söyledi.
Hatun, Avrupa'da her yıl 100 bin çocuktan 15'inin diyabete yakalandığını belirterek, Finlandiya'da ise bu hastalığın 100 bin çocuktan 50'sinde görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'de Tip 1 diyabet görülme sıklığının bilinmediğine işaret eden Hatun, şunları söyledi:
"Yapılan bir çalışmada 6-18 yaş grubunda Tip 1 diyabet prevalansı 6.6/10.000 bulunmuştur. Bu durumda ülkemizde 18 yaş altında 18 bin civarında diyabetli çocuk olduğu söylenebilir. Çocuklarda görülen vakaların büyük çoğunluğunu Tip 1 diyabet oluşturmakta ve bu hastalık kısa sürede belirgin bulgularla seyrettiğinden gizli kalması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle bunu bilmeyen çocukların olması mümkün değildir. Bu nedenle okullarda diyabet taraması yapmaya gerek yoktur."
Hatun, diyabetin yetişkinlerde sık görüldüğü için "erişkin hastalığı" olarak bilindiğini vurgulayarak, belirgin bulgular olmasına karşın ailelerin, öğretmenlerin, çocukların ve sağlık personelinin aklına çocuklarda diyabet ihtimalinin gelmediğini kaydetti.
-"7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı"
Hatun, nedenle Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı tarafından 2010 yılında başlatılan Okulda Diyabet Programı'nın temel amaçlarından birinin, okul çağındaki 15 bin çocuğun okulda diyabet bakımlarını güçlendirmek ve yaşadıkları sorunları çözmek olduğunu vurguladı.
Öğretmen ve öğrencilerde, çocuklarda da diyabet görülebileceği konusunda güçlü bir farkındalık yaratarak, erken tanı konmasına yardımcı olmayı amaçladıklarına işaret eden Hatun, şöyle konuştu:
"İlk aşamada ülkemizdeki 60 bin okula çocuklarda diyabeti anlatan farkındalık afişleri asıldı, okulda diyabet bakımını ve çocuklarda diyabet bulgularını anlatan broşürler hazırlandı ve çocuk endokrin merkezlerinden taburcu olan her çocuk yoluyla öğretmenlerine mektup gönderilmesi sağlandı. Daha sonra ise illerdeki Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle 2011'de Ankara'da büyük bir toplantı yapıldı ve online eğitim platformu kurularak, bütün okullarda diyabet ve şişmanlık konularını işleyen filmlerin gösterilmesi planlandı."
"Bu kapsamda 2011-12 yıllarında 25 bin okulda 585 bin öğretmen ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı" diyen Hatun, bütün bu çalışmalar sırasında 21 kez çeşitli medya organlarında program konusunda bilgilendirme yapıldığını ve bu yolla 24 milyon kişiye ulaşıldığının hesaplandığına işaret etti.
-"Ülkemizin örnek alınması açısından önemli"
Hatun, geçen yıl kendi okullarında diyabetli çocukların erken tanınması ve bakımı konusunda fark yaratan öğretmenlere yönelik ödül programı düzenlendiğini, bu öğretmenlerle haziran ayında Paris'e eğitim gezisi düzenlendiği söyledi.
Türkiye'nin Okulda Diyabet Programı'nın, Dünya Diyabet Federasyonunun dergisinde de yayımlandığını aktaran Hatun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu, hem ülkemiz hem de programın örnek alınması açısından önemli. Federasyon, çok önemli ve büyük bir kuruluş. Eylül sayısında makale olarak yayımlandı. Bu şekilde Türkiye kendi programını başka ülkelere örnek göstermiş oldu. Dünyadaki bütün diyabetli çocuklar için bu programa ihtiyaç var. Birçok ülkede diyabetli çocuklar için okulda çalışmalar yürütülüyor ama bu kadar kapsamlı program bizim ülkemizde yapılmış oldu. Bu açıdan sevinçliyiz. Geçen aylarda Paris'te bu konuda geniş kapsamlı bir toplantı yaptık.
Okulda Diyabet Programı'nın Brezilya, Hindistan gibi ülkelerde de uygulanabileceği üzerinde duruldu. Bu konuda Dünya Diyabet Federasyonu üzerinden yeni çalışmalar yapmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum."
Kaynak: AA
Hatun, Avrupa'da her yıl 100 bin çocuktan 15'inin diyabete yakalandığını belirterek, Finlandiya'da ise bu hastalığın 100 bin çocuktan 50'sinde görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'de Tip 1 diyabet görülme sıklığının bilinmediğine işaret eden Hatun, şunları söyledi:
"Yapılan bir çalışmada 6-18 yaş grubunda Tip 1 diyabet prevalansı 6.6/10.000 bulunmuştur. Bu durumda ülkemizde 18 yaş altında 18 bin civarında diyabetli çocuk olduğu söylenebilir. Çocuklarda görülen vakaların büyük çoğunluğunu Tip 1 diyabet oluşturmakta ve bu hastalık kısa sürede belirgin bulgularla seyrettiğinden gizli kalması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle bunu bilmeyen çocukların olması mümkün değildir. Bu nedenle okullarda diyabet taraması yapmaya gerek yoktur."
Hatun, diyabetin yetişkinlerde sık görüldüğü için "erişkin hastalığı" olarak bilindiğini vurgulayarak, belirgin bulgular olmasına karşın ailelerin, öğretmenlerin, çocukların ve sağlık personelinin aklına çocuklarda diyabet ihtimalinin gelmediğini kaydetti.
-"7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı"
Hatun, nedenle Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı tarafından 2010 yılında başlatılan Okulda Diyabet Programı'nın temel amaçlarından birinin, okul çağındaki 15 bin çocuğun okulda diyabet bakımlarını güçlendirmek ve yaşadıkları sorunları çözmek olduğunu vurguladı.
Öğretmen ve öğrencilerde, çocuklarda da diyabet görülebileceği konusunda güçlü bir farkındalık yaratarak, erken tanı konmasına yardımcı olmayı amaçladıklarına işaret eden Hatun, şöyle konuştu:
"İlk aşamada ülkemizdeki 60 bin okula çocuklarda diyabeti anlatan farkındalık afişleri asıldı, okulda diyabet bakımını ve çocuklarda diyabet bulgularını anlatan broşürler hazırlandı ve çocuk endokrin merkezlerinden taburcu olan her çocuk yoluyla öğretmenlerine mektup gönderilmesi sağlandı. Daha sonra ise illerdeki Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle 2011'de Ankara'da büyük bir toplantı yapıldı ve online eğitim platformu kurularak, bütün okullarda diyabet ve şişmanlık konularını işleyen filmlerin gösterilmesi planlandı."
"Bu kapsamda 2011-12 yıllarında 25 bin okulda 585 bin öğretmen ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı" diyen Hatun, bütün bu çalışmalar sırasında 21 kez çeşitli medya organlarında program konusunda bilgilendirme yapıldığını ve bu yolla 24 milyon kişiye ulaşıldığının hesaplandığına işaret etti.
-"Ülkemizin örnek alınması açısından önemli"
Hatun, geçen yıl kendi okullarında diyabetli çocukların erken tanınması ve bakımı konusunda fark yaratan öğretmenlere yönelik ödül programı düzenlendiğini, bu öğretmenlerle haziran ayında Paris'e eğitim gezisi düzenlendiği söyledi.
Türkiye'nin Okulda Diyabet Programı'nın, Dünya Diyabet Federasyonunun dergisinde de yayımlandığını aktaran Hatun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu, hem ülkemiz hem de programın örnek alınması açısından önemli. Federasyon, çok önemli ve büyük bir kuruluş. Eylül sayısında makale olarak yayımlandı. Bu şekilde Türkiye kendi programını başka ülkelere örnek göstermiş oldu. Dünyadaki bütün diyabetli çocuklar için bu programa ihtiyaç var. Birçok ülkede diyabetli çocuklar için okulda çalışmalar yürütülüyor ama bu kadar kapsamlı program bizim ülkemizde yapılmış oldu. Bu açıdan sevinçliyiz. Geçen aylarda Paris'te bu konuda geniş kapsamlı bir toplantı yaptık.
Okulda Diyabet Programı'nın Brezilya, Hindistan gibi ülkelerde de uygulanabileceği üzerinde duruldu. Bu konuda Dünya Diyabet Federasyonu üzerinden yeni çalışmalar yapmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum."