"Batı, Çocukları Değil Silahları Düşünüyor"
SAKARYA - MEHMET ÖZCAN - Son 1.5 yılda 8 kez katliamın yaşandığı ve geçtiğimiz ay yapılan kimyasal silahlı saldırıda binlerce çocuğun öldürüldüğü Suriye konusunda yürütülen uluslararası görüşmelerde ölen çocukların yerine, kimyasal silahların durumu daha fazla tartışılıyor.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'nın önerisi üzerinde yalnızca kimyasal silahların teslim edilmesi görüşünde mutabakat sağlanması halinde, bunun insanlığa ihanet olacağını savundu.
Bu yaklaşımın çok bencilce olduğuna dikkati çeken Üstün, "Batı, her olayda olduğu gibi burada da kendi çıkarlarını düşünüyor. Burada İsrail'e herhangi bir zarar gelmesi engellenmek isteniyor. Rusya'nın önerdiği ve Batı ülkelerinin de sıcak baktığı bu yaklaşıma göre, çocukların öldürülmesine devam edilecek. Böyle bir durum var" dedi.
Üstün, Suriye'de yaşanan katliam dolayısıyla tüm ülkelerden insani bir yaklaşım beklediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini vurguladı.
"Suriye'de bugüne kadar 100 bin civarında insan öldürülmüş" diyen Üstün, "Kimyasal silahla değil, ölümün kendisi başlı başına acıdır. Burada kimyasal silahla yapılanların dışındaki ölümler meşru kabul ediliyor. Hiç insani bir yaklaşım değil maalesef. Batı'nın bu tutumunu anlamak mümkün değil" ifadesini kullandı.
-"Batı'nın tek hassasiyeti kimyasal gazlar"
Üstün, Suriye'de son 2 yılda 100 bin insanın öldürüldüğünü ve bunların çocuğunun da sivil olduğunu dile getirdi.
Rejimin saldırılarında çocuk ve kadınların da öldüğün işaret eden Üstün, "Milyonlarca insan, topraklarından göç etmek zorunda kaldı. Bu dram için yapılan öneri, insanların gaz dışında diğer silahlarla öldürmeyi onaylamak anlamına geliyor. Suriye'de insanların hangi silahla öldüğüne değil, ölen çocuklara bakılmalı. Batı, bu yaklaşımdan vazgeçmeli" diye konuştu.
Batı ülkelerinin bu yaklaşımını, 'silahları alıp ölümlere göz yummak' olarak niteleyen Üstün, bunun çıkar üzerine bir tutum olduğunu öne sürdü.
"İnsanlar, Suriye'de ölmeye devam edecek, küçücük çocuklar ölmeye devam edecek" diyen Üstün, "Bu öneri diğer ülkelerce de kabul edilirse, Suriye'de zulüm devam edecek. Maalesef ölenlerin hesabı yine sorulmayacak ve küçücük çocuklar ölecek. Batı'nın tek hassasiyeti kimyasal gazlar. Bu hassasiyetin nedeni de kimyasal silahların kendilerine de atılabileceği endişesi. Kimyasal silah yerine mazlumlar düşünülmeli. Suriye'de çocuklar ve kadınlar mazlum durumda. Ama Batı mazlumlar yerine kendilerine yapılabilecek bir saldırının endişesiyle hareket ediyor" şeklinde konuştu.
Üstün, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye'de rejim tarafından 1.5 yıl içinde 8 kez katliam yapıldı. Bu katliamların, Esed'in talimatı olmadan yapılması söz konusu değil. Bu çocukların kanı yerde kalmamalı. Bu rejimin meşruluğu artık tartışılamaz bile. Batı ülkeleri bu faciaya el atmalı. Bu düşünce devam ederse, barışı ve insan haklarını sadece kendileri için istediği ortaya çıkacak.
Suriye, kimyasal silahlar için gereken herşeyi, Batı'dan satın alıyor. Şu anda yapılan görüşmelerde de Batı, daha önce sattığı silahları geri almak istiyor. Batı ülkeleri, kendilerine yönelik olası bir kimsayasal saldırıdan korkuyor. Burada çocuklardan çok kimyasal silahların durumu tartışılıyor. Eğer bu düşünce, kimyasalları alalım, Esed öldürmeye devam etsin mantığıyla yapılıyorsa insanlığa karşı bir ihanettir. Burada mesele kimyasal silah olmamalı. Kimyasal silahlar, bu acının sadece yüzde 1'ini oluşturuyor, önemli olan canından olan mazlumlardır. Bunları konuşmalıyız."
Kaynak: AA
Bu yaklaşımın çok bencilce olduğuna dikkati çeken Üstün, "Batı, her olayda olduğu gibi burada da kendi çıkarlarını düşünüyor. Burada İsrail'e herhangi bir zarar gelmesi engellenmek isteniyor. Rusya'nın önerdiği ve Batı ülkelerinin de sıcak baktığı bu yaklaşıma göre, çocukların öldürülmesine devam edilecek. Böyle bir durum var" dedi.
Üstün, Suriye'de yaşanan katliam dolayısıyla tüm ülkelerden insani bir yaklaşım beklediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini vurguladı.
"Suriye'de bugüne kadar 100 bin civarında insan öldürülmüş" diyen Üstün, "Kimyasal silahla değil, ölümün kendisi başlı başına acıdır. Burada kimyasal silahla yapılanların dışındaki ölümler meşru kabul ediliyor. Hiç insani bir yaklaşım değil maalesef. Batı'nın bu tutumunu anlamak mümkün değil" ifadesini kullandı.
-"Batı'nın tek hassasiyeti kimyasal gazlar"
Üstün, Suriye'de son 2 yılda 100 bin insanın öldürüldüğünü ve bunların çocuğunun da sivil olduğunu dile getirdi.
Rejimin saldırılarında çocuk ve kadınların da öldüğün işaret eden Üstün, "Milyonlarca insan, topraklarından göç etmek zorunda kaldı. Bu dram için yapılan öneri, insanların gaz dışında diğer silahlarla öldürmeyi onaylamak anlamına geliyor. Suriye'de insanların hangi silahla öldüğüne değil, ölen çocuklara bakılmalı. Batı, bu yaklaşımdan vazgeçmeli" diye konuştu.
Batı ülkelerinin bu yaklaşımını, 'silahları alıp ölümlere göz yummak' olarak niteleyen Üstün, bunun çıkar üzerine bir tutum olduğunu öne sürdü.
"İnsanlar, Suriye'de ölmeye devam edecek, küçücük çocuklar ölmeye devam edecek" diyen Üstün, "Bu öneri diğer ülkelerce de kabul edilirse, Suriye'de zulüm devam edecek. Maalesef ölenlerin hesabı yine sorulmayacak ve küçücük çocuklar ölecek. Batı'nın tek hassasiyeti kimyasal gazlar. Bu hassasiyetin nedeni de kimyasal silahların kendilerine de atılabileceği endişesi. Kimyasal silah yerine mazlumlar düşünülmeli. Suriye'de çocuklar ve kadınlar mazlum durumda. Ama Batı mazlumlar yerine kendilerine yapılabilecek bir saldırının endişesiyle hareket ediyor" şeklinde konuştu.
Üstün, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye'de rejim tarafından 1.5 yıl içinde 8 kez katliam yapıldı. Bu katliamların, Esed'in talimatı olmadan yapılması söz konusu değil. Bu çocukların kanı yerde kalmamalı. Bu rejimin meşruluğu artık tartışılamaz bile. Batı ülkeleri bu faciaya el atmalı. Bu düşünce devam ederse, barışı ve insan haklarını sadece kendileri için istediği ortaya çıkacak.
Suriye, kimyasal silahlar için gereken herşeyi, Batı'dan satın alıyor. Şu anda yapılan görüşmelerde de Batı, daha önce sattığı silahları geri almak istiyor. Batı ülkeleri, kendilerine yönelik olası bir kimsayasal saldırıdan korkuyor. Burada çocuklardan çok kimyasal silahların durumu tartışılıyor. Eğer bu düşünce, kimyasalları alalım, Esed öldürmeye devam etsin mantığıyla yapılıyorsa insanlığa karşı bir ihanettir. Burada mesele kimyasal silah olmamalı. Kimyasal silahlar, bu acının sadece yüzde 1'ini oluşturuyor, önemli olan canından olan mazlumlardır. Bunları konuşmalıyız."