Uluslararası Finansal Sistemler Forumu
“Uluslararası Finansal Sistemler Forumu”nda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Yapısal sorunlar çözülemezse krizin etkileri toplumların kumaşını da yırtan bir mahiyete bürünmektedir” dedi.
“Uluslararası Finansal Sistemler Forumu”, Cumhurbaşkanı Gül ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla Wow Otel’de başladı.
Forumun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zengin ile fakir arasındaki makasın giderek açıldığını ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü söyledi.
Dünya nüfusunun yüzde 1’den daha az bir kısmı toplam servetin yüzde 40’ına yakınına hükmederken nüfusun yüzde 70’ine yakınının servetin yaklaşık yüzde 3’üne sahip olduğunu anlatan Gül, “1 milyara yakın insan, açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıyadır. İşsizlik özellikle gençler arasında giderek artmaktadır. İnsanların harcanabilir gelirlerinde de ciddi azalma olmuş, borçluluk oranları artmıştır. Sonuç olarak sıradan insanlar için hayat çok daha zor hale gelmiştir. Bu şartlar altında toplumsal huzursuzluk riski de üst seviyeye tırmanmıştır. Uluslararası sistemdeki bu tür yapısal sorunlar çözülemezse krizin etkileri toplumların kumaşını da yırtan bir mahiyete bürünmektedir. Şimdi herkesin artık şapkasını önüne koyup durum muhasebesi yapma vakti gelmiştir” şeklinde konuştu.
Sorunların aşılması noktasında, öncelikle finansal piyasalarda erken uyarı, gözetim ve denetim mimarisindeki eksikliklerin muhakkak giderilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, şunları söyledi:
“İkinci olarak, arkasında reel varlık bulunmayan türev ürünlerden kaynaklanan risklerin minimize edilmesi ve hatta tamamen yok edilmesi gerekir. Son olarak, kriz ortamında likidite, kredi ve finansal araçlara erişim sorunun giderilmesi, üzerinde ciddiyetle durulması gereken diğer bir husustur. Tüm bu hususlar, finansal mimariyi düzenleyecek yeni küresel mekanizmaları ve araçları elzem kılmaktadır. Bretton Woods kurumları ve geleneksel finansal araçlar bu konuda yetersiz kalmıştır. Kapsayıcı, temsil kabiliyeti yüksek, eşitlikçi ve sistemdeki tüm aktörlerin çıkarlarını gözeten yeni düzenleyici yapılara ve enstrümanlara muhakkak ihtiyaç vardır.”
Gül, Türkiye’nin İslami finans alanında en hızlı gelişme gösteren ülkelerden olduğunu söyledi.
Kaynak: İHA
Forumun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zengin ile fakir arasındaki makasın giderek açıldığını ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü söyledi.
Dünya nüfusunun yüzde 1’den daha az bir kısmı toplam servetin yüzde 40’ına yakınına hükmederken nüfusun yüzde 70’ine yakınının servetin yaklaşık yüzde 3’üne sahip olduğunu anlatan Gül, “1 milyara yakın insan, açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıyadır. İşsizlik özellikle gençler arasında giderek artmaktadır. İnsanların harcanabilir gelirlerinde de ciddi azalma olmuş, borçluluk oranları artmıştır. Sonuç olarak sıradan insanlar için hayat çok daha zor hale gelmiştir. Bu şartlar altında toplumsal huzursuzluk riski de üst seviyeye tırmanmıştır. Uluslararası sistemdeki bu tür yapısal sorunlar çözülemezse krizin etkileri toplumların kumaşını da yırtan bir mahiyete bürünmektedir. Şimdi herkesin artık şapkasını önüne koyup durum muhasebesi yapma vakti gelmiştir” şeklinde konuştu.
Sorunların aşılması noktasında, öncelikle finansal piyasalarda erken uyarı, gözetim ve denetim mimarisindeki eksikliklerin muhakkak giderilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, şunları söyledi:
“İkinci olarak, arkasında reel varlık bulunmayan türev ürünlerden kaynaklanan risklerin minimize edilmesi ve hatta tamamen yok edilmesi gerekir. Son olarak, kriz ortamında likidite, kredi ve finansal araçlara erişim sorunun giderilmesi, üzerinde ciddiyetle durulması gereken diğer bir husustur. Tüm bu hususlar, finansal mimariyi düzenleyecek yeni küresel mekanizmaları ve araçları elzem kılmaktadır. Bretton Woods kurumları ve geleneksel finansal araçlar bu konuda yetersiz kalmıştır. Kapsayıcı, temsil kabiliyeti yüksek, eşitlikçi ve sistemdeki tüm aktörlerin çıkarlarını gözeten yeni düzenleyici yapılara ve enstrümanlara muhakkak ihtiyaç vardır.”
Gül, Türkiye’nin İslami finans alanında en hızlı gelişme gösteren ülkelerden olduğunu söyledi.