Diyarbakır'da Tarihi Kilisede Ayin
DİYARBAKIR - Diyarbakır'da tarihi Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde "Kilise İsmi" ayini düzenlendi.
Ermeniler tarafından her yıl kiliseler adına düzenlenen ayin, bu yıl Diyarbakır'da 1377 yılında inşa edilen Surp Giragos Kilisesi'nde yapıldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan'ın katılımıyla İstanbul Ermeni Patrikhanesi Dinler Arası İlişkiler Sorumlusu Episkopos Sahak Maşalyan tarafından yönetilen ayine, yurtdışı ve yurt içinden Ermeniler katıldı.
Surp Giragos Küçük Ermeni Kilisesi Vakfı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından onarılan kilisedeki ayini, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ABD'nin Adana ikinci konsolosu James Michael Saxton Ruiz ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran da izledi.
Baydemir, ayinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şükürler olsun ki yaşamın 8 bin yıldır kesintisiz sürdüğü kadim şehrimizde bir kez daha çan sesiyle ezan sesi birbirine karıştı. Bir kez daha inançların mensupları birbirlerine saygı duyuyor, hürmet ediyor" diyerek, bundan gurur duyduğunu söyledi.
Geçmiş duygulu bir arada yaşama kültürünün Diyarbakır'da filiz verdiğini gördüklerini belirten Baydemir, "Belki acıları kaşımanın zamanı değildir. Ancak geçmiş acılarla yüzleşmek, geçmişin vicdansızlığını vicdanımızda mahkum etmek yeni acıların yaşanmamasına katkı sunacağı inancını taşıyorum" dedi.
Diyarbakır'da 97 yıl önce Surp Giragos Kilisesi'nde piyano resitallerinin verildiğini aktaran Baydemir, bunun muhteşem bir kalkınmışlığın, gelişmişliğin ifadesi olduğunu dile getirdi.
"Üstad Bediüzzaman'ın 1904 yılında yapmış olduğu değerlendirmeye de dikkatinizi çekmek istiyorum. Değerlendirmelerine bakarsak ne kadar büyük acılar, ne kadar büyük travmaları aslında yaşamamamız gerektiğini görme imkanına sahip olacağız. Bu kent ne kadar benimse bugün bu ortamda bulunan Ermeni kardeşlerimindir. Bu kent ne kadar Müslüman kardeşleriminse o kadar da Hıristiyan, Alevi, Ermeni, Ezidi, Süryani kardeşlerimindir" diyen Baydemir, inanca saygı duyarak, birlikte yaşamayı başaracaklarını belirtti.
PKK'nın sınır dışına çıkışlarını durdurmaya yönelik kararının sorulması üzerine Baydemir, ülkede yaşayan, etnik, inançsal kimliği, siyasal fikri ne olursa olsun herkesin barış için adım atması gerektiğini kaydetti.
Surp Giragos Kilisesi'nde barış için dua edildiğini ifade eden Baydemir, şöyle devam etti:
"Bugün Ulu Cami'de de barış için dua edilecek. Bugün inanıyorum ki tüm evlerde, mekanlarda, tüm insanların kalbinde barış çığlığı yankılanacak. Bugün barış için herkesin adım atması, yapması gereken, hepimizin yapabilecekleri var. Barış maalesef kendiliğinden gelmiyor. Daha çok çaba sarf etmek gerekiyor. Herkesin üzerine düşen görevi, ödevi, atması gereken adımı atması gerekiyor. Bir kez daha bu coğrafya bir tek gencimizin çatışmalarda yaşamını yitirdiğine tanık olmamalı, kan dökülmemeli. Onun için de cesaretle, karalılıkla ama aynı zamanda vicdanla hareket etmemiz,adım atmamız lazım. Hakları iade etmemiz lazım. Kimin hakkını, dilini gasp etmişsek, kimin inancını yasaklamışsak haklarını iade etmemiz gerekir. Çünkü barış adaletle gelir, adalet olmadan barış olmaz. Barış özgürlükle korunur. Adalet, barış ve özgürlük birbirinin ayrılmazlarıdır. Bu coğrafyada yaşayan her etnik ve inançsal kimliği barış çabası etrafında bir araya gelmeye davet ediyorum.
Ateşyan da tarihi mekanda ayin düzenlediklerini, yaklaşık 25 yıl harabe durumunda olan kilisenin onarımdan ve 100 yıllık aranın ardından çan kulesi yerleştirildikten sonra ayin yaptıklarını söyledi.
Diyarbakır'da üçüncü ayini gerçekleştirdiklerini, ilk yıl hacı adayı binlerce kişinin yurt içi ve yurt dışından adaklarını ve dualarını sunmak için Diyarbakır'a geldiğini anımsatan Ateşyan, şöyle konuştu:
"Ama bu yıl sayıda düşüklük var. Ekonomik olarak yurt dışından gelmek zor. Her sene yapıldığı için de artık cazibesini kaybediyor. Ama buna rağmen kökeni Ermeni olan Diyarbakırlı vatandaşlarımız katılıyor. Bunu söylemekten çekinmiyorum. Yurt dışı ve İstanbul dışından gelen Ermeniler dışında Diyarbakır'da ve etrafında bulunan kökü Ermeni yüzlerce kişi ayine katılıyor. Bundan dolayı mutluyuz. Ayinde, ülkemizin birlik ve beraberliği ve huzuru için duamızı tanrıya sunuyoruz. Ülkemizi ve Diyarbakırımızı barışa doğru götürsün. Hep birlikte din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan kardeşçe bu topraklarda yaşayalım."
"Suriye için de dua ettiniz mi?" sorusuna Ateşyan, Suriye, Irak, Mısır için dünyanın neresinde üzücü olaylar varsa huzur ve ölenlerin ruhu için dua ettiklerini anlattı.
Bunu kimsenin kendilerine söylemesine gerek olmağını kaydeden Ateşyan, ilk görevleri olduğunu, kiliselerinde zaten yaptıklarını dile getirdi.
Çözüm sürecinin etkilerinin sorulması üzerine Ateşyan, "Ülke huzurlu önce. Ağlayan annelerimiz yok. Öldürülmüş askerlerimiz ve vatandaşlarımız yok. Bu zaten büyük bir kazanç. Umuyor ve dua ediyorum ki bu barış süreci başarıya ulaşır. Bu ülkede hepimiz Türk'ü, Kürt'ü, Hristiyanı, Alevisi tüm toplum huzur içinde yaşar" diye konuştu.
Kaynak: AA
Surp Giragos Küçük Ermeni Kilisesi Vakfı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından onarılan kilisedeki ayini, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ABD'nin Adana ikinci konsolosu James Michael Saxton Ruiz ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran da izledi.
Baydemir, ayinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şükürler olsun ki yaşamın 8 bin yıldır kesintisiz sürdüğü kadim şehrimizde bir kez daha çan sesiyle ezan sesi birbirine karıştı. Bir kez daha inançların mensupları birbirlerine saygı duyuyor, hürmet ediyor" diyerek, bundan gurur duyduğunu söyledi.
Geçmiş duygulu bir arada yaşama kültürünün Diyarbakır'da filiz verdiğini gördüklerini belirten Baydemir, "Belki acıları kaşımanın zamanı değildir. Ancak geçmiş acılarla yüzleşmek, geçmişin vicdansızlığını vicdanımızda mahkum etmek yeni acıların yaşanmamasına katkı sunacağı inancını taşıyorum" dedi.
Diyarbakır'da 97 yıl önce Surp Giragos Kilisesi'nde piyano resitallerinin verildiğini aktaran Baydemir, bunun muhteşem bir kalkınmışlığın, gelişmişliğin ifadesi olduğunu dile getirdi.
"Üstad Bediüzzaman'ın 1904 yılında yapmış olduğu değerlendirmeye de dikkatinizi çekmek istiyorum. Değerlendirmelerine bakarsak ne kadar büyük acılar, ne kadar büyük travmaları aslında yaşamamamız gerektiğini görme imkanına sahip olacağız. Bu kent ne kadar benimse bugün bu ortamda bulunan Ermeni kardeşlerimindir. Bu kent ne kadar Müslüman kardeşleriminse o kadar da Hıristiyan, Alevi, Ermeni, Ezidi, Süryani kardeşlerimindir" diyen Baydemir, inanca saygı duyarak, birlikte yaşamayı başaracaklarını belirtti.
PKK'nın sınır dışına çıkışlarını durdurmaya yönelik kararının sorulması üzerine Baydemir, ülkede yaşayan, etnik, inançsal kimliği, siyasal fikri ne olursa olsun herkesin barış için adım atması gerektiğini kaydetti.
Surp Giragos Kilisesi'nde barış için dua edildiğini ifade eden Baydemir, şöyle devam etti:
"Bugün Ulu Cami'de de barış için dua edilecek. Bugün inanıyorum ki tüm evlerde, mekanlarda, tüm insanların kalbinde barış çığlığı yankılanacak. Bugün barış için herkesin adım atması, yapması gereken, hepimizin yapabilecekleri var. Barış maalesef kendiliğinden gelmiyor. Daha çok çaba sarf etmek gerekiyor. Herkesin üzerine düşen görevi, ödevi, atması gereken adımı atması gerekiyor. Bir kez daha bu coğrafya bir tek gencimizin çatışmalarda yaşamını yitirdiğine tanık olmamalı, kan dökülmemeli. Onun için de cesaretle, karalılıkla ama aynı zamanda vicdanla hareket etmemiz,adım atmamız lazım. Hakları iade etmemiz lazım. Kimin hakkını, dilini gasp etmişsek, kimin inancını yasaklamışsak haklarını iade etmemiz gerekir. Çünkü barış adaletle gelir, adalet olmadan barış olmaz. Barış özgürlükle korunur. Adalet, barış ve özgürlük birbirinin ayrılmazlarıdır. Bu coğrafyada yaşayan her etnik ve inançsal kimliği barış çabası etrafında bir araya gelmeye davet ediyorum.
Ateşyan da tarihi mekanda ayin düzenlediklerini, yaklaşık 25 yıl harabe durumunda olan kilisenin onarımdan ve 100 yıllık aranın ardından çan kulesi yerleştirildikten sonra ayin yaptıklarını söyledi.
Diyarbakır'da üçüncü ayini gerçekleştirdiklerini, ilk yıl hacı adayı binlerce kişinin yurt içi ve yurt dışından adaklarını ve dualarını sunmak için Diyarbakır'a geldiğini anımsatan Ateşyan, şöyle konuştu:
"Ama bu yıl sayıda düşüklük var. Ekonomik olarak yurt dışından gelmek zor. Her sene yapıldığı için de artık cazibesini kaybediyor. Ama buna rağmen kökeni Ermeni olan Diyarbakırlı vatandaşlarımız katılıyor. Bunu söylemekten çekinmiyorum. Yurt dışı ve İstanbul dışından gelen Ermeniler dışında Diyarbakır'da ve etrafında bulunan kökü Ermeni yüzlerce kişi ayine katılıyor. Bundan dolayı mutluyuz. Ayinde, ülkemizin birlik ve beraberliği ve huzuru için duamızı tanrıya sunuyoruz. Ülkemizi ve Diyarbakırımızı barışa doğru götürsün. Hep birlikte din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan kardeşçe bu topraklarda yaşayalım."
"Suriye için de dua ettiniz mi?" sorusuna Ateşyan, Suriye, Irak, Mısır için dünyanın neresinde üzücü olaylar varsa huzur ve ölenlerin ruhu için dua ettiklerini anlattı.
Bunu kimsenin kendilerine söylemesine gerek olmağını kaydeden Ateşyan, ilk görevleri olduğunu, kiliselerinde zaten yaptıklarını dile getirdi.
Çözüm sürecinin etkilerinin sorulması üzerine Ateşyan, "Ülke huzurlu önce. Ağlayan annelerimiz yok. Öldürülmüş askerlerimiz ve vatandaşlarımız yok. Bu zaten büyük bir kazanç. Umuyor ve dua ediyorum ki bu barış süreci başarıya ulaşır. Bu ülkede hepimiz Türk'ü, Kürt'ü, Hristiyanı, Alevisi tüm toplum huzur içinde yaşar" diye konuştu.