Karadeniz'in Yeni Turizm Gözdesi "Ordu Kurul Kalesi"
ORDU - HAYATİ AKÇAY - Doğu Karadeniz Bölgesinin ilk arkeolojik kazı alanı olan Bayadı köyü sınırları içerisindeki Kurul Kalesi, bölgenin yeni turizm gözdesi oldu.
Milattan önce yapıldığı tahmin edilen Kurul Kalesi'ndeki kazı çalışmaları 2010 yılında başlamıştı.
Kazı çalışmaları sonucunda Kurul Kalesi'nde tepe adaları, giriş kapısı, dinsel ve kültürel alanlar da kullanılan seramik, sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıca büstleri ve birçok ürün bulundu.
Kazı çalışmalarını yürüten Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurul Kalesi'ndeki kazı çalışmalarının 4'ncü yılının sonuna geldiklerine ve kazıların yaklaşık 10 yıl daha devam edebileceğini belirtti.
Ortalama 50 kişilik ekiple yürütülen çalışmalarda her geçen gün çeşitli eserlerin toprak altından gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Şenyurt, "Daha önce doğal bir kültür ve mesire alanı olan Ordu Kurul kayalıkları bu kazılar sonucunda burada bir kale kent kimliğini ortaya çıkarttı. Biz burayı Kurul Kalesi olarak adlandırdık" dedi.
Kurul kalesinin Ordu tarihine ve turizmine önemli katkılar sağladığını belirten Şenyurt, şunları söyledi:
"Yaptığımız kazılar sonucu burasının 2 bin 200 yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya çıkardık. Biz açıkçası daha zayıf bir mimari yerleşim alanı beklerken burada 1-2 metrelik kalın duvarları olan ve içerisinde sayısı oldukça fazla olan büyük depolama küplerinin bulunduğu ve şimdilik saray ya da mabet diyebileceğimiz bir yapı açığa çıkmaya başladı.
Bu da bize buranın daha önce hem dini, hem askeri hem de ticari amaçlı yerleşildiğini bize gösteriyor. 4 yıl süren çalışmalarımızın ardından önemli eserleri toprak altından gün yüzüne çıkarmayı başardık. Amacımız bu kazıları 10-15 yıl daha sürdürerek kurul kalesini tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmaktır. İnşallah burası tam anlamıyla turizme kazandırılmış olacak. Önümüzde ki yıllarda da turistlerin ziyaretine açılacak."
-"Bir çok mimari kalıntı çıkarıldı"
Toprak altından 4 yıl boyunca bir çok mimarı kalıntının çıkarılacak muhafaza altına alındığını anlatan Şenyurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zamana kadar yürüttüğümüz çalışmalarda bir çok eser gün yüzüne çıktı. Yapılan kazı çalışmalarında tepe adaları, giriş kapısı, dinsel ve kültürel alanlar da kullanılan seramik, sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıca büstleri ve birçok ürün bulundu. Bunları yanı sıra yüzlerce yanmış ahşap kalıntıları, yüzlerce çivi, metalden silahlar ve bıçaklar, hançer uçları, baltalar, kazmalar, çapalar, keskiler ve dokuma tezgahları çıktı. Kazılar devam ettikçe daha da bu eserlerin çıkacağına eminiz. Bu eserler köy merkezine yapılan bir kazı evinde toplanıyor. İleride kurulacak bir müzede bu eserler sergilenecek."
-Karadeniz'in yeni turizm yeri Ordu Kurul Kalesi"
Ordu kurul kalesinin Trabzon'daki Sümela Manastırına bir rakip değil ancak bir arkadaş olabileceğini söyleyen Şenyurt, şunları kaydetti:
"Karadeniz'de insanlar daha çok Sümela Manastırına gidiyor, Ordu Kurul Kalesi de artık yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye hazır. Deniz seviyesinden 570 metre yüksekliğinde ki bu nadide mekanda ortaya çıkardığımız kalıntılar başta Ordu'ya daha sonra da Karadeniz turizmine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bölgemiz Türkiye'de genellikle doğallığı ve yeşilliğiyle bilinir. Bu bölgemizde kültür turizmi anlamında Sümela Manastırı hep ön plandaydı. İnsanlar daha çok Sümela'ya gidiyor ve orayı tercih ediyorlar. Artık Ordu Kurul Kalesi 2 bin 200 yıl önceki tarihi kalıntılarıyla insanların dikkatini çekmeye başladı.
İlerleyen yıllarda daha da çekeceğine inanıyoruz. Bundan sonra turizm turlarının programlarına Ordu Kurul Kalesini koyacaklarına artık eminim. Dolayısıyla Sümela Manastırına bir rakip değil ancak bir arkadaş geldiğini söyleyebiliriz. Sümela farklı bir dönemin anıtsal yapısıyla karşımıza çıkıyor. Ordu Kurul Kalesi ise farklı bir tarihi yapısıyla ortaya çıkıyor."
Şenyurt, kazıların tamamlanmasının ardından, kurul kalesinin kent genelinin tamamından adeta bir kral tacı gibi görülebileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Kazı çalışmaları sonucunda Kurul Kalesi'nde tepe adaları, giriş kapısı, dinsel ve kültürel alanlar da kullanılan seramik, sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıca büstleri ve birçok ürün bulundu.
Kazı çalışmalarını yürüten Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurul Kalesi'ndeki kazı çalışmalarının 4'ncü yılının sonuna geldiklerine ve kazıların yaklaşık 10 yıl daha devam edebileceğini belirtti.
Ortalama 50 kişilik ekiple yürütülen çalışmalarda her geçen gün çeşitli eserlerin toprak altından gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Şenyurt, "Daha önce doğal bir kültür ve mesire alanı olan Ordu Kurul kayalıkları bu kazılar sonucunda burada bir kale kent kimliğini ortaya çıkarttı. Biz burayı Kurul Kalesi olarak adlandırdık" dedi.
Kurul kalesinin Ordu tarihine ve turizmine önemli katkılar sağladığını belirten Şenyurt, şunları söyledi:
"Yaptığımız kazılar sonucu burasının 2 bin 200 yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya çıkardık. Biz açıkçası daha zayıf bir mimari yerleşim alanı beklerken burada 1-2 metrelik kalın duvarları olan ve içerisinde sayısı oldukça fazla olan büyük depolama küplerinin bulunduğu ve şimdilik saray ya da mabet diyebileceğimiz bir yapı açığa çıkmaya başladı.
Bu da bize buranın daha önce hem dini, hem askeri hem de ticari amaçlı yerleşildiğini bize gösteriyor. 4 yıl süren çalışmalarımızın ardından önemli eserleri toprak altından gün yüzüne çıkarmayı başardık. Amacımız bu kazıları 10-15 yıl daha sürdürerek kurul kalesini tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmaktır. İnşallah burası tam anlamıyla turizme kazandırılmış olacak. Önümüzde ki yıllarda da turistlerin ziyaretine açılacak."
-"Bir çok mimari kalıntı çıkarıldı"
Toprak altından 4 yıl boyunca bir çok mimarı kalıntının çıkarılacak muhafaza altına alındığını anlatan Şenyurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zamana kadar yürüttüğümüz çalışmalarda bir çok eser gün yüzüne çıktı. Yapılan kazı çalışmalarında tepe adaları, giriş kapısı, dinsel ve kültürel alanlar da kullanılan seramik, sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıca büstleri ve birçok ürün bulundu. Bunları yanı sıra yüzlerce yanmış ahşap kalıntıları, yüzlerce çivi, metalden silahlar ve bıçaklar, hançer uçları, baltalar, kazmalar, çapalar, keskiler ve dokuma tezgahları çıktı. Kazılar devam ettikçe daha da bu eserlerin çıkacağına eminiz. Bu eserler köy merkezine yapılan bir kazı evinde toplanıyor. İleride kurulacak bir müzede bu eserler sergilenecek."
-Karadeniz'in yeni turizm yeri Ordu Kurul Kalesi"
Ordu kurul kalesinin Trabzon'daki Sümela Manastırına bir rakip değil ancak bir arkadaş olabileceğini söyleyen Şenyurt, şunları kaydetti:
"Karadeniz'de insanlar daha çok Sümela Manastırına gidiyor, Ordu Kurul Kalesi de artık yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye hazır. Deniz seviyesinden 570 metre yüksekliğinde ki bu nadide mekanda ortaya çıkardığımız kalıntılar başta Ordu'ya daha sonra da Karadeniz turizmine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bölgemiz Türkiye'de genellikle doğallığı ve yeşilliğiyle bilinir. Bu bölgemizde kültür turizmi anlamında Sümela Manastırı hep ön plandaydı. İnsanlar daha çok Sümela'ya gidiyor ve orayı tercih ediyorlar. Artık Ordu Kurul Kalesi 2 bin 200 yıl önceki tarihi kalıntılarıyla insanların dikkatini çekmeye başladı.
İlerleyen yıllarda daha da çekeceğine inanıyoruz. Bundan sonra turizm turlarının programlarına Ordu Kurul Kalesini koyacaklarına artık eminim. Dolayısıyla Sümela Manastırına bir rakip değil ancak bir arkadaş geldiğini söyleyebiliriz. Sümela farklı bir dönemin anıtsal yapısıyla karşımıza çıkıyor. Ordu Kurul Kalesi ise farklı bir tarihi yapısıyla ortaya çıkıyor."
Şenyurt, kazıların tamamlanmasının ardından, kurul kalesinin kent genelinin tamamından adeta bir kral tacı gibi görülebileceğini sözlerine ekledi.