Ramazan Bayramında Beslenme Önerileri

Malatya İl Halk Sağlığı Müdürü Doktor Kemal Şener, “Ramazan sonrasında bayram sofralarına ve gün boyu devam eden bayram ikramlarına dikkat etmek gerekir.Yiyeceklere aşırı yükleme yapmayın" dedi.

Ramazan ayı sonrasında beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Şener, “Ramazan ayıda beslenme düzeninde değişiklikler meydana geldiği için, bayramda normal yeme düzenine geçişte fazla yemek yeme eğilimi olabilir. Aşırı yemek yeme sonucunda hazımsızlık, mide yanması, gaz şikayetleri, kusma, ishal, kabızlık, mide-barsak hastalıkları, reflü gibi problemler ortaya çıkabilir. Ayrıca, Ramazanda uzun açlık nedeniyle yavaşlayan metabolizma hızı ve bayramda yağ oranı fazla, yüksek kalorili yiyeceklerle beslenilmesi kilo artışına neden olabilir. Bu nedenle bayram sofralarına ve gün boyu devam eden bayram ikramlarına dikkat etmek gerekir” ifadelerini kullandı.

Şener, Bayramda beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
“Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı, yemekler 3 ana öğün, 2 ara öğün olacak şekilde düzenlenmeli. Yemek süresinin en az 20 dakika olmasına dikkat edilmelidir. Hamur işleri ve tatlı tüketiminde dikkatli olunmalı; tatlı olarak da sütlü tatlılar az miktarda tercih edilmelidir. Özenle hazırlanıp misafirlere ikram edilen yiyecekler yenmediğinde ya da bitmediğinde bitirilmesi yönünde ısrar edilmemelidir. Hatta sağlık sorunu olduğu bilinenlere meyve, bitki çayları gibi daha sağlıklı seçimler sunulmalıdır. Günlük sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5- 2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir. Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemeği şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinler tercih edilmelidir. Vücut direncini artırmak, vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak, beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Kızartma gibi yüksek kalorili besinler yerine haşlama, buğulama besinler tercih edilmeli; yemekler çok yağlı ve çok tuzlu yapılmamalı; et yemeği pişirilirken ilave yağ kullanılmamalıdır. Ziyaretler sırasında artan çay ve kahve tüketimi aşırı miktarlarda olduğunda uykusuzluk, kalp ritm bozuklukları, mide problemlerine sebep olabilmektedir. Bu nedenle özellikle yaşlıların, kalp ve damar rahatsızlığı olanların gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve içmemeleri gerekmektedir. Şeker hastalığı olanların, kalp hastalarının ve yüksek tansiyonu olan kişilerin diyetlerini bozmamaya özen göstermeleri ve aile çevresindekilerin de hastalara bu konuda yardımcı olması gerekir. Ayrıca, çocukların, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekmektedir. Oruç etkisiyle yavaşlayan metabolizma kilo almaya neden olacaktır, bu yüzden beslenmenin yanında fiziksel aktivite de büyük önem taşır. “
Kaynak: İHA