CHP Çayırova Aday Adayı Timur Koç'tan açıklama
Geçmişte iki dönem Çayırova belediye başkanlığı yapan, Türkiye’nin en genç belediye başkanı ünvanını da elinde bulunduran Çayırova Belediyesi’ne CHP’den aday adayı olan Timur Koç, geçmişten bugüne Çayırova Belediyesi yönetimini ve hizmetleri değerlendirdi.
Çayırova Belediye Başkanlığı'nı yürüttüğü 1992-1999 döneminde yaklaşık 13 bin nüfusa hizmet ettiğini anlatan Koç, bölgede nüfusun hızla artış gösterdiğini belirtti.
Kendisinden sonraki dönemlerde Çayırova belediye başkanlığına gelen Yaşar Alkan, Dr. Faruk Taşçı ve mevcut başkan Ziyaettin Akbaş için açıklamalarda bulunan Koç, o döneme ilişkin olayları şöyle değerlendirdi:
"Plan yaparken herkesi memnun edemezsiniz. Kendisi, kurumlarda Atatürk büstü ya da silüeti olması gerekmesi ile ilgili kanunla alakalı bir sorun yaşadı. Yeni belediye hizmet binasının yapılması nedeniyle, mevcut binadaki büstü kaldırmışlardı. Yapılan eylem hakaret sayıldı. Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'ne şahit olarak ben de gittim. Akit Gazetesi beni manşet yapmıştı. Çayırova Belediye Başkanı'nın Atatürk büstünü tuvalete koymadığını, koymayacağını, koymaması gerektiğini söylemiştim. 'O bile inanmadı' diye manşet attılar. Cezaevine girmesin diye, bir anlamda meslekdaşımıza zarar vermek istemedim, lehine ifade vermiştim. Yaşar Bey, 'Bana iftira ettiler' diye değerlendirmiş. Belediye başkanlığı kesintiye uğradı. Fakat Yaşar Alkan, Atatürk Büstü'nü tuvalete koymaktan ceza almadı. Atatürk'e hakaretten ceza aldı. 'Beni böyle fani şeylerle uğraştırmayın' dediği için aldı. 'Fani' Arapça bir kelimedir. Yok saymaktır. Atatürk ilke ve inkılaplarını yok sayması nedeniyle ceza aldı."
Belediye başkanlığı aday adaylığı ile ilgili, "Hodri meydan" dediğini hatırlatan Koç, Yaşar Alkan'ın, kendisinin aday adaylığı karşısında, "Timur Koç adaysa ben de adayım" dediğini öne sürerek, Alkan'ın Çayırova belediye başkanı olarak eksik kaldığı bir dönem yaşadığını, 5 yıllık belediye başkanlığı süresinin 3 buçuk yılını yapabildiğini ve bu nedenle aday olmak istediğini ileri sürdü. Kendisinin, Çayırova belediye başkan adayları arasında şahsi olarak değil hizmet olarak yarış içinde olmak istediğinin altını çizen Koç, AK Parti'nin kimi aday olarak gösterirse göstersin kendisi için farketmeyeceğini, kendisinin projeleriyle ayakta kaldığını söyledi.
Aksi halde CHP'nin kendisini 5 kere aday göstermeyeceğine dikkati çeken Koç, halka güvendiğini, başkanlığı döneminde yaptığı hizmetler nedeniyle özlendiğini anlattı.
Yine kendisinden sonraki dönemlerde görev yapan Faruk Taşçı için ise, Çayırova'dan uzak kaldığı dönemde Taşçı'nın yaptığı herhangi bir projeden bahsedemediğini söyledi.
Koç, kendisi ve Taşçı'nın belediye başkanlığı yaptığı dönemleri değerlendirerek şöyle konuştu:
"Yapılan hiçbir projeden bahsedilemiyorsa belediye başkanlığı süresince geçen 5 yıl boşa geçti o zaman. Benim başlattığım Çağdaşkent projesi devam etti. Eğitim alanlarını hayırsever vatandaşlara sunum yaptılar. Bunu da hizmet saydılar. Ben bunu hizmet saymıyorum. İmar planlarındaki okul yerlerini Gebze'de zaten planlanması düzgün yapılamadığı için okul yapılacak yer yok. Ama Çayırova'nın bu açıdan avantajı var. Planları tamamlandı. 1/5000-25000'lik planları var. Çayırova'nın planlarının bitmesinde ciddi katkılarım var. Bunu Yaşar Bey başlattı. Eksikliklerini ben tamamlayarak bitirdim. 43 belediyeden planları bitmiş olan sadece Çayırova'dır. Ben bu bakımdan Çayırova'nın Çankaya olacağını söylemiştim ve oldu."
Deprem bölgesi ve Çayırova olarak sınır bölgede yer almakla ilgili konuşan Koç, "Deprem ve sınır konusunda komik bir ülkeyiz. 17 Ağustos 1999 depremiyle ilgili bir programda konuşurken, atalarımızın, dedelerimizin kentlere isim verirken jeolojik özelliklerini de sunduğunu söyledim. Düşününce bana hak verdiler. Düzce, düz ve sığ bir alan. Gölcük, zamanında gölmüş. Değirmendere, dere yatağıymış. Adapazarı, adaymış. Kentleri iyi planlamıyoruz. Çayırova’yı ilçe yaptılar. Köyü yok, denize açılır bir alanı yok. Çayırova'yı güdük bir ilçe yaptılar. Sadece korkularından seçim hesabı yaparak ilçe yaptılar. Gebze sınırları Çayırova sınırlarının beş katı. Çayırova'yı Şekerpınar'dan aldılar, kestiler, aşağıda E-5'ten sınırlarını kapattılar ve ilçe yaptılar. Ne girişi belli, ne çıkışı belli, ne sanayisi belli, ne denize açılır alanı belli. Çayırova'nın gerçek yeri Hünkarçayırı'nın olduğu yerdir. Hünkar Çayırı'nın olduğu yeri tutuyorsunuz, Gebze'de bırakıyorsunuz. Üst kısımları Çayırova'ya bağlıyorsunuz. Ciddi adaletsizlik" dedi
Koç, AK Parti yönetimindeki belediyelerin, seçim ve yönetim sistemlerini de eleştirdi.
Koç, "AK Parti demokrat bir parti değil ki. Yukardaki 'Sus' der, aşağıdaki susar. Siyasetçi olarak değil bir vatandaş olarak söylüyorum; demokrasi onlar için araçtır. Bir tek yerde ön seçim yapmamışlardır. İl ve ilçe başkanlıkları, bakanlıklar atamadır. Anket yapılıyor, anketi kimin yaptığı belli değil. Bu parti kuruluşundan bu yana demokratik yapısına kavuşamamıştır" dedi.
Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve Refah Partisi'nin kongrelerine katıldığını ancak AK Parti'nin bu tür bir kongresini hatırlamadığını öne süren Koç, "AK Parti'de bir aday belirlenir. Son saate kadar yarış varmış havası eser. Son saatte yukarıdan birisi birinin kulağını çeker ve o aday olur. Yüzde 50 civarında oy almış bir partide demokrasi olmaması ülkede demokrasiyi oturtmaz" diye konuştu.
Çayırova'da kentleşmenin kötü planlandığının altını çizen Koç, Çağdaşkent'i 3 bin 70 konut projelendirdiklerini, ancak 17 Ağustos 1999 depreminden sonra projeyi rafa kaldırdıklarını, bu dönemde de projede kamulaştırma kararı aldığını anlattı. Koç, Çayırova Belediyesi Düğün Salonu'nda yaptığı toplantıda, bin 500 konutun belediyeye ait arsanın, geri kalan bin 500 konutun ise vatandaşın arsasının üstünde olduğunu belirttiğini, kamulaştırma için bir itiraz bile almadığını söyledi.
Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüme dönmezse, halka inilerek anlatılırsa güzel projeler yapılabileceğinin altını çizen Koç, bu nedenle 100 dönümlük arazi üzerinde herhangi bir vatandaştan olumsuz tepki almadıklarına dikkati çekti.
Çayırova'da, diğer il ve ilçelerde yapılan festivaller gibi bir festival yapma düşüncesinin, ancak Çayırova'nın özelliklerinin ön plana çıkararak yapılabileceğini kaydeden Koç, "Fatih Caddesi şenliklerini garipsiyorum. Fatih Caddesi zaten başlı başına bir problem. Arabayla geçmek mümkün değil, yürümek hiç mümkün değil. Büyükşehir bir kaldırım yaptı, iki araba yan yana duramıyor. Fatih Caddesi'nin geleceği çok kötü" diye konuştu.
17 Ağustos 1999 depreminde kaybedilen DYP milletvekili Alaattin Kurt'un adını, belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaptırdığı parka verdiğini anlatan Koç, Anavatan Partisi milletvekili Adnan Kahveci ve Uğur Mumcu'nun da adlarını, vefatlarının ardından birer caddeye verdiğini bildiren Koç, Şii, Süleymancı ve Alevi vatandaşlara inançları doğrultusunda ibadet yerleri ve Kur'an kursları hizmetlerini sunduğunu, kendisinden kilise istendiği takdirde bunu da gerçekleştirmek için çalışmalar yapabileceğini söyleyerek, "O yüzden beni burada kimse bitiremiyor. Çünkü herkese hitap ediyorum. Eksiklerim varsa da eleştirilmem gerekiyor. Hepsine açığım" dedi.
Koç, CHP'nin adayları erken belirleyerek iyi bir karar aldığının altını çizerek, AK Parti'nin yıprandığını, AK Partili belediye başkanlarının da başarılarıyla gündeme gelmediklerini düşündüğünü söyledi.
Koç, "Halk AK Parti'ye ciddi kredi tanıdı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin en borçlu belediyesi. Bir mega projeden kimse bahsedemiyor. Ahmet Pembegüllü, Huzur Konutları'nı başlattı. Timur Koç Çağdaşkent ile bin 500 konut başlatmış. Bana mega bir proje sunsunlar. Belediye başkanlarının bazılarıyla dostluklarım da var. Başarılı bulsam söylerim. Hatta Büyükşehir'i de kısmen başarılı buluyorum. Kavşaklarda ağaçlandırma ve caddelere asfalt dökme projelerini iyi ama bunlar borçlu olmayı gerektirmiyor" diye konuştu.
Kendisinin belediye başkanlığı yaptığı dönemde hem belediye çalışanlarının maaşlarına hem de projelere doğru hesaplamalarla ödemelerde bulunduğunu ifade eden Koç, “asıl önemli olanın hayırsever vatandaşlara ya da vergi borcu bulunan fabrika sahiplerine borçlarını silerek proje yaptırmak değil, belediye olarak ne yaptığınızdır” diye sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Kendisinden sonraki dönemlerde Çayırova belediye başkanlığına gelen Yaşar Alkan, Dr. Faruk Taşçı ve mevcut başkan Ziyaettin Akbaş için açıklamalarda bulunan Koç, o döneme ilişkin olayları şöyle değerlendirdi:
"Plan yaparken herkesi memnun edemezsiniz. Kendisi, kurumlarda Atatürk büstü ya da silüeti olması gerekmesi ile ilgili kanunla alakalı bir sorun yaşadı. Yeni belediye hizmet binasının yapılması nedeniyle, mevcut binadaki büstü kaldırmışlardı. Yapılan eylem hakaret sayıldı. Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'ne şahit olarak ben de gittim. Akit Gazetesi beni manşet yapmıştı. Çayırova Belediye Başkanı'nın Atatürk büstünü tuvalete koymadığını, koymayacağını, koymaması gerektiğini söylemiştim. 'O bile inanmadı' diye manşet attılar. Cezaevine girmesin diye, bir anlamda meslekdaşımıza zarar vermek istemedim, lehine ifade vermiştim. Yaşar Bey, 'Bana iftira ettiler' diye değerlendirmiş. Belediye başkanlığı kesintiye uğradı. Fakat Yaşar Alkan, Atatürk Büstü'nü tuvalete koymaktan ceza almadı. Atatürk'e hakaretten ceza aldı. 'Beni böyle fani şeylerle uğraştırmayın' dediği için aldı. 'Fani' Arapça bir kelimedir. Yok saymaktır. Atatürk ilke ve inkılaplarını yok sayması nedeniyle ceza aldı."
Belediye başkanlığı aday adaylığı ile ilgili, "Hodri meydan" dediğini hatırlatan Koç, Yaşar Alkan'ın, kendisinin aday adaylığı karşısında, "Timur Koç adaysa ben de adayım" dediğini öne sürerek, Alkan'ın Çayırova belediye başkanı olarak eksik kaldığı bir dönem yaşadığını, 5 yıllık belediye başkanlığı süresinin 3 buçuk yılını yapabildiğini ve bu nedenle aday olmak istediğini ileri sürdü. Kendisinin, Çayırova belediye başkan adayları arasında şahsi olarak değil hizmet olarak yarış içinde olmak istediğinin altını çizen Koç, AK Parti'nin kimi aday olarak gösterirse göstersin kendisi için farketmeyeceğini, kendisinin projeleriyle ayakta kaldığını söyledi.
Aksi halde CHP'nin kendisini 5 kere aday göstermeyeceğine dikkati çeken Koç, halka güvendiğini, başkanlığı döneminde yaptığı hizmetler nedeniyle özlendiğini anlattı.
Yine kendisinden sonraki dönemlerde görev yapan Faruk Taşçı için ise, Çayırova'dan uzak kaldığı dönemde Taşçı'nın yaptığı herhangi bir projeden bahsedemediğini söyledi.
Koç, kendisi ve Taşçı'nın belediye başkanlığı yaptığı dönemleri değerlendirerek şöyle konuştu:
"Yapılan hiçbir projeden bahsedilemiyorsa belediye başkanlığı süresince geçen 5 yıl boşa geçti o zaman. Benim başlattığım Çağdaşkent projesi devam etti. Eğitim alanlarını hayırsever vatandaşlara sunum yaptılar. Bunu da hizmet saydılar. Ben bunu hizmet saymıyorum. İmar planlarındaki okul yerlerini Gebze'de zaten planlanması düzgün yapılamadığı için okul yapılacak yer yok. Ama Çayırova'nın bu açıdan avantajı var. Planları tamamlandı. 1/5000-25000'lik planları var. Çayırova'nın planlarının bitmesinde ciddi katkılarım var. Bunu Yaşar Bey başlattı. Eksikliklerini ben tamamlayarak bitirdim. 43 belediyeden planları bitmiş olan sadece Çayırova'dır. Ben bu bakımdan Çayırova'nın Çankaya olacağını söylemiştim ve oldu."
Deprem bölgesi ve Çayırova olarak sınır bölgede yer almakla ilgili konuşan Koç, "Deprem ve sınır konusunda komik bir ülkeyiz. 17 Ağustos 1999 depremiyle ilgili bir programda konuşurken, atalarımızın, dedelerimizin kentlere isim verirken jeolojik özelliklerini de sunduğunu söyledim. Düşününce bana hak verdiler. Düzce, düz ve sığ bir alan. Gölcük, zamanında gölmüş. Değirmendere, dere yatağıymış. Adapazarı, adaymış. Kentleri iyi planlamıyoruz. Çayırova’yı ilçe yaptılar. Köyü yok, denize açılır bir alanı yok. Çayırova'yı güdük bir ilçe yaptılar. Sadece korkularından seçim hesabı yaparak ilçe yaptılar. Gebze sınırları Çayırova sınırlarının beş katı. Çayırova'yı Şekerpınar'dan aldılar, kestiler, aşağıda E-5'ten sınırlarını kapattılar ve ilçe yaptılar. Ne girişi belli, ne çıkışı belli, ne sanayisi belli, ne denize açılır alanı belli. Çayırova'nın gerçek yeri Hünkarçayırı'nın olduğu yerdir. Hünkar Çayırı'nın olduğu yeri tutuyorsunuz, Gebze'de bırakıyorsunuz. Üst kısımları Çayırova'ya bağlıyorsunuz. Ciddi adaletsizlik" dedi
Koç, AK Parti yönetimindeki belediyelerin, seçim ve yönetim sistemlerini de eleştirdi.
Koç, "AK Parti demokrat bir parti değil ki. Yukardaki 'Sus' der, aşağıdaki susar. Siyasetçi olarak değil bir vatandaş olarak söylüyorum; demokrasi onlar için araçtır. Bir tek yerde ön seçim yapmamışlardır. İl ve ilçe başkanlıkları, bakanlıklar atamadır. Anket yapılıyor, anketi kimin yaptığı belli değil. Bu parti kuruluşundan bu yana demokratik yapısına kavuşamamıştır" dedi.
Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi ve Refah Partisi'nin kongrelerine katıldığını ancak AK Parti'nin bu tür bir kongresini hatırlamadığını öne süren Koç, "AK Parti'de bir aday belirlenir. Son saate kadar yarış varmış havası eser. Son saatte yukarıdan birisi birinin kulağını çeker ve o aday olur. Yüzde 50 civarında oy almış bir partide demokrasi olmaması ülkede demokrasiyi oturtmaz" diye konuştu.
Çayırova'da kentleşmenin kötü planlandığının altını çizen Koç, Çağdaşkent'i 3 bin 70 konut projelendirdiklerini, ancak 17 Ağustos 1999 depreminden sonra projeyi rafa kaldırdıklarını, bu dönemde de projede kamulaştırma kararı aldığını anlattı. Koç, Çayırova Belediyesi Düğün Salonu'nda yaptığı toplantıda, bin 500 konutun belediyeye ait arsanın, geri kalan bin 500 konutun ise vatandaşın arsasının üstünde olduğunu belirttiğini, kamulaştırma için bir itiraz bile almadığını söyledi.
Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüme dönmezse, halka inilerek anlatılırsa güzel projeler yapılabileceğinin altını çizen Koç, bu nedenle 100 dönümlük arazi üzerinde herhangi bir vatandaştan olumsuz tepki almadıklarına dikkati çekti.
Çayırova'da, diğer il ve ilçelerde yapılan festivaller gibi bir festival yapma düşüncesinin, ancak Çayırova'nın özelliklerinin ön plana çıkararak yapılabileceğini kaydeden Koç, "Fatih Caddesi şenliklerini garipsiyorum. Fatih Caddesi zaten başlı başına bir problem. Arabayla geçmek mümkün değil, yürümek hiç mümkün değil. Büyükşehir bir kaldırım yaptı, iki araba yan yana duramıyor. Fatih Caddesi'nin geleceği çok kötü" diye konuştu.
17 Ağustos 1999 depreminde kaybedilen DYP milletvekili Alaattin Kurt'un adını, belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaptırdığı parka verdiğini anlatan Koç, Anavatan Partisi milletvekili Adnan Kahveci ve Uğur Mumcu'nun da adlarını, vefatlarının ardından birer caddeye verdiğini bildiren Koç, Şii, Süleymancı ve Alevi vatandaşlara inançları doğrultusunda ibadet yerleri ve Kur'an kursları hizmetlerini sunduğunu, kendisinden kilise istendiği takdirde bunu da gerçekleştirmek için çalışmalar yapabileceğini söyleyerek, "O yüzden beni burada kimse bitiremiyor. Çünkü herkese hitap ediyorum. Eksiklerim varsa da eleştirilmem gerekiyor. Hepsine açığım" dedi.
Koç, CHP'nin adayları erken belirleyerek iyi bir karar aldığının altını çizerek, AK Parti'nin yıprandığını, AK Partili belediye başkanlarının da başarılarıyla gündeme gelmediklerini düşündüğünü söyledi.
Koç, "Halk AK Parti'ye ciddi kredi tanıdı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin en borçlu belediyesi. Bir mega projeden kimse bahsedemiyor. Ahmet Pembegüllü, Huzur Konutları'nı başlattı. Timur Koç Çağdaşkent ile bin 500 konut başlatmış. Bana mega bir proje sunsunlar. Belediye başkanlarının bazılarıyla dostluklarım da var. Başarılı bulsam söylerim. Hatta Büyükşehir'i de kısmen başarılı buluyorum. Kavşaklarda ağaçlandırma ve caddelere asfalt dökme projelerini iyi ama bunlar borçlu olmayı gerektirmiyor" diye konuştu.
Kendisinin belediye başkanlığı yaptığı dönemde hem belediye çalışanlarının maaşlarına hem de projelere doğru hesaplamalarla ödemelerde bulunduğunu ifade eden Koç, “asıl önemli olanın hayırsever vatandaşlara ya da vergi borcu bulunan fabrika sahiplerine borçlarını silerek proje yaptırmak değil, belediye olarak ne yaptığınızdır” diye sözlerine ekledi.