Bbp Genel Başkanı Destici, Malazgirt Zaferi’nin 942. Yıldönümü Münasebetiyle Bir Kutlama Mesajı Yayınladı
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Malazgirt Zaferi, inancın, kararlılığın ve aklın doğru zaman ve doğru yerde kaderin tecellisi şeklinde hayatiyet bulduğu zaman ne büyük olağanüstü başarılar getirdiğinin tarihimizdeki en nadide örneklerdendir.
“Gerçekten inanıyorsanız üstünsünüz” ilahı düsturunun ispatıdır. Sayı ve teknik imkân bakımından kendisinden dört kat büyük bir orduyu dize getiren ve Anadolu’nun kapılarını Türk ve İslam medeniyetine açan bu büyük zafer dünya tarihinde de bir dönüm noktası olmuştur" dedi.
Destici, Malazgirt Zaferi’nin 942. yıldönümü münasebetiyle yayımladığı mesajında, Türk milletinin tarihinin büyük zaferlerle dolu olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle Ağustos ayı tarihimizde ‘zaferler ayı’ olarak bilinir. Malazgirt Zaferi de bunlardan biridir. Malazgirt zaferi, yalnız Türk tarihinde değil, Dünya tarihinde de bir "Dönüm Noktası" olacak kadar önemli bir hadise¬dir. Çünkü Türklerin tarih boyunca kazandığı zaferler içinde ileriye doğru en çok tesirde bulunan bu zaferdir. Kısa bir süre içerisinde, Türkleri İran sınırından, Marmara kıyılarına ve İstanbul önlerine getiren bu zaferdir.
Malazgirt Zaferi, inancın, kararlılığın ve aklın doğru zaman ve doğru yerde kaderin tecellisi şeklinde hayatiyet bulduğu zaman ne büyük olağanüstü başarılar getirdiğinin tarihimizdeki en nadide örneklerdendir. 'Gerçekten inanıyorsanız üstünsünüz' ilahı düsturunun ispatıdır. Sayı ve teknik imkan bakımından kendisinden dört kat büyük bir orduyu dize getiren ve Anadolu’nun kapılarını Türk ve İslam medeniyetine açan bu büyük zafer dünya tarihinde de bir dönüm noktası olmuştur" ifadesini kullandı.
Destici, Türk milletinin büyük bir güç olarak dünyaya açılmasını sağlayan bu büyük zaferin, beraberinde İslam dünyasındaki bölünmüşlükleri de ortadan kaldırdığını ve milletin İslam’ın bayraktarlığını yapma misyonunu başlattığını vurgulayarak şunları dedi:
"Büyük Hükümdar Alparslan’ın kahraman askerleriyle birlikte beyaz kefene sarılarak kazandığı bu büyük zafer, Türk İslam medeniyetinin insanlığa hediye edilmesi sonucunu doğurmuştur.
Diğer taraftan, 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos 1922 günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ile Büyük Türk Milleti, Anadolu'nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını bütün dünyaya ilan etmiştir. Bu zaferle; Büyük Türk Milletinin Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Arap’ı, Alevi’si, Sünni’si, velhasıl Ebru’nun her rengi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milletiyle birlikte sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşaması yönündeki inanç, istek ve kararını ortaya koymuştur.
Bin yıldır bu toprakları vatan edinen büyük Türk milleti, bir kısım şer odaklar tarafından fitne ve kirli oyunlar marifetiyle özünden uzaklaştırılmaya, parçalanıp zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Bin yıllık terkibimiz ayrıştırılmaya, birbiriyle düşman edilmeye çalışılsa da milletimizin mayası, tarihi ve kültürel dokusu sağlamdır. Bu kirli oyunlar uzun yıllardır sahnelenmekte fakat her seferinde milletimizin sağduyu duvarına toslamaktadır. Bugün bölücü terör unsurları ve her türlü dış müdahaleye açık kirli odaklar, ister sahada olsun ister masa başında, amaçlarına ulaşamayacaktır. Bin yıldır barış, esenlik, huzur ve kardeşlik içinde yaşayan büyük milletimiz mezhebi veya etnik kökenine bakılmaksızın hep beraber sonsuza kadar Anadolu topraklarında bağımsız ve güçlü olarak yaşamaya devam edecektir. Bu irade ve iman bu milletin tarihi ve kültürel dokusunda mevcuttur.
Böylesine anlamlı bir gün dolayısıyla; şanlı ordumuzun her kademesinde bir üst rütbeye terfi eden subay ve astsubaylarımıza yeni görevlerinde üstün başarılar diliyorum. Emekliye ayrılan subay ve astsubaylarımıza ise sağlıklı, mutlu, uzun ömürler diliyorum.
Tarih boyunca bu vatan için, bayrak için, millet için şehit düşmüş kahraman Türk evlatlarını rahmetle anıyorum. Bu uğurda canını ortaya koyan gazilerimizi de en derin duygularımla selamlıyorum.
Bu duygu ve düşünceler içinde millet olarak gurur ve mutlulukla andığımız Malazgirt Zaferinin 942. yıldönümünü kutluyor, başta Büyük Hükümdar Alparslan olmak üzere şanlı ecdadımızı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Nice bin yıl bu topraklar üzerinde; barış, esenlik, huzur ve birlik içinde yaşamayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum"
Kaynak: İHA
Destici, Malazgirt Zaferi’nin 942. yıldönümü münasebetiyle yayımladığı mesajında, Türk milletinin tarihinin büyük zaferlerle dolu olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle Ağustos ayı tarihimizde ‘zaferler ayı’ olarak bilinir. Malazgirt Zaferi de bunlardan biridir. Malazgirt zaferi, yalnız Türk tarihinde değil, Dünya tarihinde de bir "Dönüm Noktası" olacak kadar önemli bir hadise¬dir. Çünkü Türklerin tarih boyunca kazandığı zaferler içinde ileriye doğru en çok tesirde bulunan bu zaferdir. Kısa bir süre içerisinde, Türkleri İran sınırından, Marmara kıyılarına ve İstanbul önlerine getiren bu zaferdir.
Malazgirt Zaferi, inancın, kararlılığın ve aklın doğru zaman ve doğru yerde kaderin tecellisi şeklinde hayatiyet bulduğu zaman ne büyük olağanüstü başarılar getirdiğinin tarihimizdeki en nadide örneklerdendir. 'Gerçekten inanıyorsanız üstünsünüz' ilahı düsturunun ispatıdır. Sayı ve teknik imkan bakımından kendisinden dört kat büyük bir orduyu dize getiren ve Anadolu’nun kapılarını Türk ve İslam medeniyetine açan bu büyük zafer dünya tarihinde de bir dönüm noktası olmuştur" ifadesini kullandı.
Destici, Türk milletinin büyük bir güç olarak dünyaya açılmasını sağlayan bu büyük zaferin, beraberinde İslam dünyasındaki bölünmüşlükleri de ortadan kaldırdığını ve milletin İslam’ın bayraktarlığını yapma misyonunu başlattığını vurgulayarak şunları dedi:
"Büyük Hükümdar Alparslan’ın kahraman askerleriyle birlikte beyaz kefene sarılarak kazandığı bu büyük zafer, Türk İslam medeniyetinin insanlığa hediye edilmesi sonucunu doğurmuştur.
Diğer taraftan, 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos 1922 günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ile Büyük Türk Milleti, Anadolu'nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını bütün dünyaya ilan etmiştir. Bu zaferle; Büyük Türk Milletinin Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Arap’ı, Alevi’si, Sünni’si, velhasıl Ebru’nun her rengi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milletiyle birlikte sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşaması yönündeki inanç, istek ve kararını ortaya koymuştur.
Bin yıldır bu toprakları vatan edinen büyük Türk milleti, bir kısım şer odaklar tarafından fitne ve kirli oyunlar marifetiyle özünden uzaklaştırılmaya, parçalanıp zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Bin yıllık terkibimiz ayrıştırılmaya, birbiriyle düşman edilmeye çalışılsa da milletimizin mayası, tarihi ve kültürel dokusu sağlamdır. Bu kirli oyunlar uzun yıllardır sahnelenmekte fakat her seferinde milletimizin sağduyu duvarına toslamaktadır. Bugün bölücü terör unsurları ve her türlü dış müdahaleye açık kirli odaklar, ister sahada olsun ister masa başında, amaçlarına ulaşamayacaktır. Bin yıldır barış, esenlik, huzur ve kardeşlik içinde yaşayan büyük milletimiz mezhebi veya etnik kökenine bakılmaksızın hep beraber sonsuza kadar Anadolu topraklarında bağımsız ve güçlü olarak yaşamaya devam edecektir. Bu irade ve iman bu milletin tarihi ve kültürel dokusunda mevcuttur.
Böylesine anlamlı bir gün dolayısıyla; şanlı ordumuzun her kademesinde bir üst rütbeye terfi eden subay ve astsubaylarımıza yeni görevlerinde üstün başarılar diliyorum. Emekliye ayrılan subay ve astsubaylarımıza ise sağlıklı, mutlu, uzun ömürler diliyorum.
Tarih boyunca bu vatan için, bayrak için, millet için şehit düşmüş kahraman Türk evlatlarını rahmetle anıyorum. Bu uğurda canını ortaya koyan gazilerimizi de en derin duygularımla selamlıyorum.
Bu duygu ve düşünceler içinde millet olarak gurur ve mutlulukla andığımız Malazgirt Zaferinin 942. yıldönümünü kutluyor, başta Büyük Hükümdar Alparslan olmak üzere şanlı ecdadımızı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Nice bin yıl bu topraklar üzerinde; barış, esenlik, huzur ve birlik içinde yaşamayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum"