Mısır ve Suriye'deki Katliama Tepkiler
KIRKLARELİ - Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Şam'daki kimyasal silah saldırısı Kırklareli'de protesto edildi.
Eğitim Bir Sen, Memur Sen, Büro Memur Sen, İlim Yayma Cemiyeti, Kırklareli İş Adamları Derneği ve Sağlık Sen'in de aralarında bulunduğu 35 sivil toplum örgütü ve dernek üyelerinin oluşturduğu grup, Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Şevket Dingiloğlu Parkı'nda toplandı.
"Kahrolsun darbe destekçileri", "Demokrasi sandıktır, gerisi ahmaklıktır" şeklinde slogan atan gruptakiler, "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam", "Darbeci firavunlar döktükleri kanda boğulacak" ve Rabia işareti bulunan pankartlar açtı. Ellerinde Suriye ve Türk bayrakları taşıyan gruptakiler Kültür Anıt Park'a yürüdü.
Eğitim Bir Sen Üyesi İbrahim Ergin Oğuzlu, grup adına burada yaptığı açıklamada, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Mısır ve Suriye'de Müslümanların sıkıntı çektiğini söyledi.
Mısır'da ve Suriye'de meydana gelen olayların İslam, insanlık ve hukukla izah edilemeyeceğini belirten Oğuzlu, Mısır ve Suriye'de yaşanan vahşet sonucu insanlığa dair her şeyin bittiğini ifade etti.
Dünyanın vahşetleri içine sindirmemesi gerektiğini aktaran Oğuzlu, şunları kaydetti:
"Dünya bu olanları içine sindiriyorsa, yeryüzünde on milyar insan olsa da bunlar ölmüş demektir. Bu insanların hak ve hukukunu temsil ettiğini söyleyen devletler, yok demektir. İnsan haklarına ilişkin sözleşmelerin altına imza koyan ülkeler, uluslararası örgütler yok demektir. Filistin'de, Gazze'de, Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Mısır'da binlerce insan savunmasız ve silahsız olarak, Suriye'de çocuklar ve sivil halk kimyasal silah kullanımı sonucu hayatını kaybediyor. Peki dünya ne yapıyor? Hala hesap yapıyor, hala çıkar endeksli olayları değerlendiriyor. Hala benim ülkemin menfaati Esed gider de yerine falancalar gelirse acaba biz ne yaparız diye hesaplar, kitaplar yapıyorlar. Suriye'de Esed'in kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim olsaydı veya Mısır'da Sisi'nin eli kanlı katillerinin onun talimatıyla öldürdükleri, şehit ettikleri gayrimüslim olsaydı acaba Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi bir araya gelip hiçbir şey söylemeden dağılır mıydı? Onun için bütün İslam dünyasının, bütün Müslümanların bir kez daha düşünmesi ve dinini doğru anlaması, peygamberlerini doğru anlaması, bu dinin esasına göre iman ve amel etmenin yolunu bulması, İslam düşmanlarını tanıması gerekir. Devlet terörüyle dünyanın gözü önünde kimyasal gazlarla katledilen Suriye halkına karşı duyarsız kalan bütün devletleri, uluslararası örgütleri kınıyoruz."
Açıklamanın ardından emekli imam Abdülhamit Oruç önderliğinde katliamda hayatını kaybedenler için dua edildi.
Protestoya, AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz ile bir yıl önce Halep'ten gelerek Türkiye'ye sığınan ve Lüleburgaz'da yaşayan Ruba,Denya, ve Sema ile anneleri Seher Hamvy de katıldı.
Bir süre tekbir getiren gruptakiler, daha sonra dağıldı.
Kaynak: AA
"Kahrolsun darbe destekçileri", "Demokrasi sandıktır, gerisi ahmaklıktır" şeklinde slogan atan gruptakiler, "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam", "Darbeci firavunlar döktükleri kanda boğulacak" ve Rabia işareti bulunan pankartlar açtı. Ellerinde Suriye ve Türk bayrakları taşıyan gruptakiler Kültür Anıt Park'a yürüdü.
Eğitim Bir Sen Üyesi İbrahim Ergin Oğuzlu, grup adına burada yaptığı açıklamada, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan, Arakan, Mısır ve Suriye'de Müslümanların sıkıntı çektiğini söyledi.
Mısır'da ve Suriye'de meydana gelen olayların İslam, insanlık ve hukukla izah edilemeyeceğini belirten Oğuzlu, Mısır ve Suriye'de yaşanan vahşet sonucu insanlığa dair her şeyin bittiğini ifade etti.
Dünyanın vahşetleri içine sindirmemesi gerektiğini aktaran Oğuzlu, şunları kaydetti:
"Dünya bu olanları içine sindiriyorsa, yeryüzünde on milyar insan olsa da bunlar ölmüş demektir. Bu insanların hak ve hukukunu temsil ettiğini söyleyen devletler, yok demektir. İnsan haklarına ilişkin sözleşmelerin altına imza koyan ülkeler, uluslararası örgütler yok demektir. Filistin'de, Gazze'de, Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Mısır'da binlerce insan savunmasız ve silahsız olarak, Suriye'de çocuklar ve sivil halk kimyasal silah kullanımı sonucu hayatını kaybediyor. Peki dünya ne yapıyor? Hala hesap yapıyor, hala çıkar endeksli olayları değerlendiriyor. Hala benim ülkemin menfaati Esed gider de yerine falancalar gelirse acaba biz ne yaparız diye hesaplar, kitaplar yapıyorlar. Suriye'de Esed'in kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim olsaydı veya Mısır'da Sisi'nin eli kanlı katillerinin onun talimatıyla öldürdükleri, şehit ettikleri gayrimüslim olsaydı acaba Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi bir araya gelip hiçbir şey söylemeden dağılır mıydı? Onun için bütün İslam dünyasının, bütün Müslümanların bir kez daha düşünmesi ve dinini doğru anlaması, peygamberlerini doğru anlaması, bu dinin esasına göre iman ve amel etmenin yolunu bulması, İslam düşmanlarını tanıması gerekir. Devlet terörüyle dünyanın gözü önünde kimyasal gazlarla katledilen Suriye halkına karşı duyarsız kalan bütün devletleri, uluslararası örgütleri kınıyoruz."
Açıklamanın ardından emekli imam Abdülhamit Oruç önderliğinde katliamda hayatını kaybedenler için dua edildi.
Protestoya, AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz ile bir yıl önce Halep'ten gelerek Türkiye'ye sığınan ve Lüleburgaz'da yaşayan Ruba,Denya, ve Sema ile anneleri Seher Hamvy de katıldı.
Bir süre tekbir getiren gruptakiler, daha sonra dağıldı.