Bayramda Dengeli Beslenmeye Dikkat
KAYSERİ - Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, bayramda vatandaşların damak zevkinden uzak kalmaması noktasında tavsiyede bulundu.
Ramazan ayı, uzun süren açlık sonrası iftar, sahur derken hem uyku düzenimiz hem de beslenme alışkanlıklarımızın farklı ritim tuttuğu bir dönem olduğundan, metabolizma hızla yavaşladı.
Bayramda nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgili açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, bayramda vatandaşların dengeli beslenmeleri konusunda uyardı.
Taşçıoğlu, şöyle devam etti:
"Bayramda şundan uzak durun, bunu asla yemeyin demeden, dengeyi bulma yolunda öneriler yapmak gerekiyor. Böylelikle hem nefsinizle olan mücadelenizi zorlaştırmamış, hem de yemeniz için ısrar eden sevdiklerinizi kırmamış oluruz. Ramazan ayı boyunca susuz kalan vücudunuzu suya doyurun. Öncelikle şunu hiç unutmayalım ki bayramda yapılacak olan her türlü kaçamağın en büyük ilacı çok su içmektir. Ramazan ayı boyunca susuz kalan vücudumuzu suya, en az 2 buçuk, 3 litre su içerek doyuralım ki, su vücudumuzda oluşan fazla ödemi, sindirim sonucu oluşan zararlı atıkları vücuttan atsın ve metabolizmanın hızlanmasına ve kilo vermeye yardımcı olsun. Ramazan ayı boyunca kimimiz tek öğün kimimiz iki öğün beslendik, şimdi bunu 5-6 öğüne çıkaralım. Metabolizmanızı hızlandırmak için güne mutlaka kahvaltı ederek başlayın, değişik kahvaltı alternatifleriniz olsun. Öğünlerinizi aralarında en az 2, en fazla 4-5 saat olacak şekilde aralıklara yayın.Yapılan araştırmalarda sindirim sistemi sık beslenme durumunda ortalama 400-450 kalori daha fazla kalori harcayabiliyor."
Özellikle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlıklardan en çok cezbedeni olan baklava, börek ve sarmaların 3 güne paylaştırılması gerektiğinin altını çizen Taşçıoğlu, "Hepsini aynı gün aynı öğün tüketip, sonrasında hiçbir şey yemeyerek kendinizi cezalandırmayın. Bu tür yiyecekleri asla ana öğününüzden ödün vermeden, ara öğün yerine yemelisiniz. Miktar biraz fazla kaçtıysa o gün öğle ve akşam öğününüzde ekmeğe yer vermeyin ya da yemeğinizin yanında tereyağlı pilav yemeyin. Asla bu hataya düşmeyin. Bu tür yiyecekler ana öğün olarak tüketilirse vücudunuzda daha çok yağlanma yapar. Kalp, tansiyon ve şeker hastalarının mümkünse bayram tatlıları yerine meyve tüketmelerini öneririm" dedi.
Son yapılan araştırmalarda günde en az 2 porsiyon süt ve türevlerini tüketmek, metabolizmayı hızlandırıp yağ depolanmasını önlediğini bu sayede hormonları etkilediği için zayıflamaya da yardımcı olacağını ifade eden Taşçıoğlu, "Süt veya yoğurdu ister öğünlerin yanında ister ara öğünlerde tüketin, ama yeter ki unutmayın. Baklavayı, böreği kontrollü yedik diyelim; ama asitli içeceklerin kontrollü içilmesi diye bir şey mümkün olmaz. Ne olursa olsun asitli içeceğe hayır diyoruz. Onca şeye dikkat edip, tatlıları kontrollü yedikten sonra asitli içecek ya da hazır meyve suyu içip oradan gol yemeyelim. Asitli içecekler ve hazır meyve suları yerine içeceğiniz ayran, yediğiniz baklavaların da kan şekerinizi çok hızlı yükseltmesine engel olur. Ayran sevmiyorsanız, maden suyu, ev yapımı limonata, açık çay ya da bitki çayları tercihi de yapabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Bayramda nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgili açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, bayramda vatandaşların dengeli beslenmeleri konusunda uyardı.
Taşçıoğlu, şöyle devam etti:
"Bayramda şundan uzak durun, bunu asla yemeyin demeden, dengeyi bulma yolunda öneriler yapmak gerekiyor. Böylelikle hem nefsinizle olan mücadelenizi zorlaştırmamış, hem de yemeniz için ısrar eden sevdiklerinizi kırmamış oluruz. Ramazan ayı boyunca susuz kalan vücudunuzu suya doyurun. Öncelikle şunu hiç unutmayalım ki bayramda yapılacak olan her türlü kaçamağın en büyük ilacı çok su içmektir. Ramazan ayı boyunca susuz kalan vücudumuzu suya, en az 2 buçuk, 3 litre su içerek doyuralım ki, su vücudumuzda oluşan fazla ödemi, sindirim sonucu oluşan zararlı atıkları vücuttan atsın ve metabolizmanın hızlanmasına ve kilo vermeye yardımcı olsun. Ramazan ayı boyunca kimimiz tek öğün kimimiz iki öğün beslendik, şimdi bunu 5-6 öğüne çıkaralım. Metabolizmanızı hızlandırmak için güne mutlaka kahvaltı ederek başlayın, değişik kahvaltı alternatifleriniz olsun. Öğünlerinizi aralarında en az 2, en fazla 4-5 saat olacak şekilde aralıklara yayın.Yapılan araştırmalarda sindirim sistemi sık beslenme durumunda ortalama 400-450 kalori daha fazla kalori harcayabiliyor."
Özellikle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlıklardan en çok cezbedeni olan baklava, börek ve sarmaların 3 güne paylaştırılması gerektiğinin altını çizen Taşçıoğlu, "Hepsini aynı gün aynı öğün tüketip, sonrasında hiçbir şey yemeyerek kendinizi cezalandırmayın. Bu tür yiyecekleri asla ana öğününüzden ödün vermeden, ara öğün yerine yemelisiniz. Miktar biraz fazla kaçtıysa o gün öğle ve akşam öğününüzde ekmeğe yer vermeyin ya da yemeğinizin yanında tereyağlı pilav yemeyin. Asla bu hataya düşmeyin. Bu tür yiyecekler ana öğün olarak tüketilirse vücudunuzda daha çok yağlanma yapar. Kalp, tansiyon ve şeker hastalarının mümkünse bayram tatlıları yerine meyve tüketmelerini öneririm" dedi.
Son yapılan araştırmalarda günde en az 2 porsiyon süt ve türevlerini tüketmek, metabolizmayı hızlandırıp yağ depolanmasını önlediğini bu sayede hormonları etkilediği için zayıflamaya da yardımcı olacağını ifade eden Taşçıoğlu, "Süt veya yoğurdu ister öğünlerin yanında ister ara öğünlerde tüketin, ama yeter ki unutmayın. Baklavayı, böreği kontrollü yedik diyelim; ama asitli içeceklerin kontrollü içilmesi diye bir şey mümkün olmaz. Ne olursa olsun asitli içeceğe hayır diyoruz. Onca şeye dikkat edip, tatlıları kontrollü yedikten sonra asitli içecek ya da hazır meyve suyu içip oradan gol yemeyelim. Asitli içecekler ve hazır meyve suları yerine içeceğiniz ayran, yediğiniz baklavaların da kan şekerinizi çok hızlı yükseltmesine engel olur. Ayran sevmiyorsanız, maden suyu, ev yapımı limonata, açık çay ya da bitki çayları tercihi de yapabilirsiniz" şeklinde konuştu.