Doğu Karadeniz Yaşamını Otantik Bebeklerle Anlatıyor
GÜMÜŞHANE - İBRAHİM ÖZDEMİR - Gümüşhaneli ev hanımı Şengül Bişiren, yük taşıyan, ekmek pişiren, mısır öğüten kadınların günlük yaşamdaki görüntülerinden esinlenerek hazırladığı bez bebeklerin yer aldığı "Otantik Çocuklar" adlı çalışmasını, Zigana Doğa Okulunda sergiliyor.
Bişiren,AA muhabirine yaptığı açıklamada, Torul ilçesine bağlı Zigana köyünde doğup büyüdüğünü ancak Trabzon'da yaşadığını, çocukluğundan beri resim yapmaya merakı olduğunu söyledi.
Uzun yıllar yağlıboya resimler yaptığını, ardından heykel yapmaya başladığını anlatan Bişiren, "Her zaman kırsal kesimdeki kadınların yaşantısı dikkatimi çekmiştir. Yıllardır onların yük taşırken, el değirmeninde mısır öğütürken ya da ekmek pişirirken ki hallerini çalışmalarıma yansıttım. Resim çalışmalarımın ardından otantik yaşantıyı en iyi bez bebeklerle ortaya koyabileceğime karar verdim" dedi.
Bişiren, tamamını el emeğiyle hazırladığı bebekleri Doğu Karadeniz'deki otantik yaşantıyı yansıtacak şekilde hazırladığını ifade ederek, "Bebeklere, yörede kadınlarının kullandığı kıyafetlerden diktim. Başörtüleri, bellerine bağladıkları önlükler dahi aynı. Bebeklerin her birini farklı kompozisyonda hazırlamaya çalıştım. Bazısı mısır öğütüyor, bazısı odun taşıyor bazısı da beşikteki bebeğini sallıyor" diye konuştu.
Zaman zaman yöre erkeklerinin günlük yaşamlarını da kompozise ettiğini vurgulayan Bişiren, çalışmalarını Trabzon'da 10 arkadaşıyla ortak açtığı atölyede sürdürdüğünü söyledi.
Bişiren, çalışmalarını daha önce Ankara, İstanbul, Bosna Hersek, Trabzon ve Erzincan'da kişisel ya da karma sergilerde sunma fırsatı yakaladığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Çalışmalarımı şimdi de doğduğum köydeki Zigana Doğa Okulunda sergiliyorum. Bebeklere özellikle yöre kadınları ilgi gösterdi, bu durum beni ayrıca mutlu etti. Gördüğüm ilgi çalışmaları devam ettirmem konusundaki azmimi artırdı. Özel bir çalışma yaptığımı düşünüyorum."
Kaynak: AA
Uzun yıllar yağlıboya resimler yaptığını, ardından heykel yapmaya başladığını anlatan Bişiren, "Her zaman kırsal kesimdeki kadınların yaşantısı dikkatimi çekmiştir. Yıllardır onların yük taşırken, el değirmeninde mısır öğütürken ya da ekmek pişirirken ki hallerini çalışmalarıma yansıttım. Resim çalışmalarımın ardından otantik yaşantıyı en iyi bez bebeklerle ortaya koyabileceğime karar verdim" dedi.
Bişiren, tamamını el emeğiyle hazırladığı bebekleri Doğu Karadeniz'deki otantik yaşantıyı yansıtacak şekilde hazırladığını ifade ederek, "Bebeklere, yörede kadınlarının kullandığı kıyafetlerden diktim. Başörtüleri, bellerine bağladıkları önlükler dahi aynı. Bebeklerin her birini farklı kompozisyonda hazırlamaya çalıştım. Bazısı mısır öğütüyor, bazısı odun taşıyor bazısı da beşikteki bebeğini sallıyor" diye konuştu.
Zaman zaman yöre erkeklerinin günlük yaşamlarını da kompozise ettiğini vurgulayan Bişiren, çalışmalarını Trabzon'da 10 arkadaşıyla ortak açtığı atölyede sürdürdüğünü söyledi.
Bişiren, çalışmalarını daha önce Ankara, İstanbul, Bosna Hersek, Trabzon ve Erzincan'da kişisel ya da karma sergilerde sunma fırsatı yakaladığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Çalışmalarımı şimdi de doğduğum köydeki Zigana Doğa Okulunda sergiliyorum. Bebeklere özellikle yöre kadınları ilgi gösterdi, bu durum beni ayrıca mutlu etti. Gördüğüm ilgi çalışmaları devam ettirmem konusundaki azmimi artırdı. Özel bir çalışma yaptığımı düşünüyorum."