Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan Açıklama

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Mısır’da yaşanan vahşeti kınayan tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade ederek, El Fetih Camii’nde mahsur kalan TRT Türk muhabirinin de aralarında bulunduğu 400 kişi ile ilgili, “Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu biraz önce İslam Konferansı Örgütü Başkanı veya Genel Sekreterini arayarak olaya müdahale edilmesini istedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan Açıklama
Rejim nezdinde girişimlerimiz de devam ediyor. Umarım camidekiler sağ salim dışarı çıkar” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; yeni Bursa Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin tarafından Bursa girişinde karşılandı. Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı mitinge tüm Bursalıları davet eden Arınç, Mısır’da yaşanan vahşetle ilgili de açıklamalarda bulundu.

El Fetih Camii’nde TRT muhabirlerinin mahsur kaldığı hatırlatan Arınç, “Bir vahşetin, katliamın içindeyiz. İnsanlar bazen sniper, bazen de baltacı denen silahlı güçler marifetiyle çoğu zaman da rejime bağlı askerlerin ve polislerin hedefinde hayatlarını kaybediyor. Mısır’da yaşanan bu acı olaya karşı hiçbirimiz duyarsız kalamayız. Türkiye, şununla iftihar etmeli. Mısır’da darbe vuku bulduğu zaman açıkça adını koyan, darbe rejimini eleştiren ve kınayan sadece Türkiye oldu. Ne ABD ne AB ne Körfez ülkeleri ne Orta Doğu’dan hiçbirisi bu kadar yüksek sesle, adını tam olarak koyarak bu işin darbe olduğunu söyleyemedi. Türkiye bu konuda çok iyi bir imtihan verdi. Bunu bütün dünya biliyor. Şimdi yaşanan vahşet karşısında, uzaktan yakından bazı sözleri duyuyoruz. Bunlar meseleyi çözmüyor. Bundan bir iki ay önce başlayan bu olaya, ‘Bu demokrasiye karşı darbedir. Bu darbeyi telin ediyoruz’ demiş olsalardı bu gruplar bu cesareti kesinlikle bulamazlardı. Yaşanmış olayları hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.

El Fetih Camii'nde 400 kişinin mahsur durumda olduğunu ifade eden Arınç, “Bu 400 kişi içerisinde şimdilik tespit ettiğimiz kadarıyla TRT Türk Muhabiri Metin Turan ile ismini hatırlayamadığım TRT Arapçanın Arap asıllı bir muhabiri de bulunmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla 10 civarında yabancı basın mensubu bulunmaktadır. Bunlar içeride mahsur durumdadırlar. İki şeyden korkuyorlar. Kendilerini muhasebe eden güçler rejime bağlı güçlerdir. Bu mahsur kalanlar dışarıya çıkınca ya tutuklanacaklar ya da infaz edileceklerdir. İçeride kalmakta direnirlerse de maalesef bir vahşet yaşanacaktır. Bu ihtimaller dahilindedir. İkisini de büyük bir endişe ile takip ediyoruz. Enteresandır, bizim Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğümüz bir bildiri yayınlayarak Mısır’a gidecek olan gazetecilerin dikkatini çekmiştir. Yani, ‘Güvenli değildir, tedbirinizi alın ve asla gitmeyin’ şeklinde açıklamalarda bulundu. Fakat Mısır’daki muhabirlerimiz bu talimatın dışında kaldılar. Görev icabı orada bulunuyorlardı. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu biraz önce İslam Konferansı Örgütü Başkanı veya Genel Sekreterini arayarak olaya müdahale edilmesini istedi. Rejim nezdinde girişimlerimiz de devam ediyor. Umarım camidekiler sağ salim dışarı çıkar; kendileri hakkında kötü bir işlem yapılmaz. Ben basın mensupları açısından meseleye baktığım zaman büyük bir hassasiyet ve endişe içindeyim. Sivil insanlar açısından baktığımız zaman da birkaç gün öncesinde birkaç bin ölüyü hatırladığımız için büyük bir endişe içindeyiz. Dileriz Mısır’da hepimizi üzen bir olayla karşılaşmayız” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA