İmo Başkanı Meriç’ten 17 Ağustos Depremi Açıklaması

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Melih Meriç, 17 Ağustos 1999 Marmara depremiyle ilgili açıklama yaptı.

İmo Başkanı Meriç’ten 17 Ağustos Depremi Açıklaması
İMO Başkanı Melih Meriç yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçtiğini ve Türkiye depremin yıkıcı etkisini binlerce insan hayatını kaybederek yaşadığını belirterek, ayrıca ülke ekonomisin de ağır darbe aldığını söyledi.

17 Ağustos depreminden önce de yıkıcı pek çok deprem yaşanmasına rağmen, 1999 depremleri devlet için bir milat olarak kabul edildiğini kaydeden Meriç, nitelikli ve güvenli yapı üretimi, yapı denetimi ve ilgili mevzuat tartışma gündeminin ilk sırasında kendisine yer açtığını söyledi

Meriç, “Yapı üretim süreci bileşenlerinin görev sorumlulukları, deprem esnasında ve sonrasında nelerin yapılması gerektiğine dair pek çok bilinmez, sorun olarak varlığını hissettirdi. Türkiye bir deprem ülkesidir. Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü deprem tehlikesi altındadır. Anadolu coğrafyasında 1900’lü yılların başından günümüze otuza yakın büyük ölçekli deprem meydana gelmiş ve resmi kayıtlara göre 100 bin civarında insan hayatını kaybetmiştir. Türkiye, dünyanın önemli deprem kuşakları üzerindedir. Ülke topraklarının yüzde 66’sı 1. ve 2. derecede deprem bölgesinde yer almakta, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun ise yüzde 70’i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’i deprem tehlikesi altında bulunmaktadır. İnşaat Mühendisleri Odası, bilimsel-mesleki bilgi ve gerekliliklere dayanarak, depremin yıkıcı etkisinin ancak yapı üretiminin ve yapı denetiminin nitelikli hale getirilmesi ile azaltılabileceğini savunmaktadır; bundan sonra da savunmaya devam edecektir. Yapı denetimi güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yapı üretimin olmazsa olmazıdır. Yapı denetiminin sahip olduğu önem, ülkemiz topraklarının değişik düzeylerde depremselliği ile görünür olmaktadır ki, denetim eksikliğinin veya sistemdeki zafiyetin doğurduğu sonuçlar kamuoyunun malumudur” dedi
Meriç, meslek odalarının, toplumsal sorumluluğu gereği mesleki uygulamaların niteliğini yükseltmek amacıyla üyelerinin sicilini tutmakta, üyeler tarafından gerçekleştirilen mesleki faaliyetleri kayıt altında bulundurmakta olduğunu kaydetti.

Bir mühendisin iş yapabilme kapasitesini gözettiklerini ve yapı üretim sürecinin kanayan yarası olarak kabul edilen ‘imzacılığın’ önüne geçmeye çalıştıklarının altını çizen Meriç, üyelerinin ayıplı, kusurlu iş yapmasını önlemeye, sahte mühendisliğin önü alınmaya çalışmakta olduğunu ifade etti.

Melih Meriç “Yapı denetimini yeterince önemsemeyen, imar mevzuatında değişikliklere giderek meslek odalarının yetkilerini kısıtlayan, üye-meslek odası ilişkisinin zayıflamasına yol açan, meslek odalarının üyelerini denetlemesinin engelleyen anlayış, yapı üretimini nitelikli ve sağlıklı olmaktan daha da uzaklaştırmış, yapı denetiminde zafiyete yol açacak şekilde keşmekeşe sebebiyet vermiştir. İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde, ‘unutuşun ve ölümün kolay ülkesi’ olmaktan hızla uzaklaşıp, yaşamın ve insan hayatının savunulduğu bir ülke yaratılması çağrısında bulunmaktadır” diye konuştu.

Kaynak: İHA