Belçika’dan Türkiye’ye Uzanan Umut

Belçika’da yaşayan dört yaşındaki Mehmet Akif Birinci, 2,5 yaşındayken tanısı konulamayan bir hastalık nedeniyle yürüme ve konuşma yetisini kaybetmeye başladı.

Belçika’dan Türkiye’ye Uzanan Umut
Yapılan tedaviler sonuç vermeyince ROMATEM Bostancı Tıp Merkezi’ne başvuran minik Mehmet Akif’in ailesi ve tedavisini gerçekleştiren doktorlar, iki ayda gelinen noktadan umutlandı.
Belçika’da yaşayan İrfan-Selda Birinci çiftinin tek çocuğu Mehmet Akif, 2,5 yaşına kadar normal gelişimini sürdürdü. Tek başına yürüyebilen, koşup arkadaşlarıyla oynayabilen Mehmet Akif, 2,5 yaşından sonra rahatsızlandı. Önce yürüme yetisini kaybetmeye başlayan Mehmet Akif, 6 ay gibi bir sürede neredeyse tüm hareket yetisini kaybetti. Belçika’da yapılan testler ve araştırmalar sonrasında hastalığına bir tanı konulamayan çocuk, gördüğü fizik tedavi sonrasında da ilerleme sağlayamadı. Ailesinin araştırmaları sonucunda yaklaşık iki ay evvel ROMATEM Bostancı Tıp Merkezi’ne getirilen Mehmet Akif, kısa sürede büyük aşama kaydetti.

Konuyla ilgili basın mensuplarına bilgi veren ROMATEM Bostancı Tıp Merkezi Başhekimi Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, ailesinin Mehmet Akif’i iki ay evvel konuşma ve yürüme yeteneğindeki kayıplar nedeniyle kendilerine getirdiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Aslında bu yaştaki çocuklarda görülen yürüme ve konuşamama bozukluklarının en önemli nedeni hemen doğum sırasında veya doğumdan kısa bir süre sonra meydana gelen beyin hasarına bağlı olarak gelişen spastik beyin felci olarak bilinen rahatsızlıktır."
Mehmet Akif’in durumunun farklı olduğunu anlatan Kalyon, şunları söyledi: "2,5 yaşına kadar tamamen normal. Akranlarıyla oynayabilen, koşan ve rahatça konuşabilen bir çocuk. Tahminimize göre bu dönemde geçirdiği bir beyin ve omurilik iltihabı nedeniyle bu becerilerinde kayıp ortaya çıkıyor. 6 ay kadar süren tedavilerden yeterli sonuç alınamıyor. Ondan sonra da oradaki imkanlarla bir rehabilitasyon tedavisi uygulanıyor. Ancak bu tedavinin çok yeterli olmadığı kanısına vardık ve iki ay önce bize müracaat ettiğinden itibaren geniş kapsamlı bir rehabilitasyon programı uyguladık.”
Program içerisinde denge ve yürüme eğitimine ağırlık verdiklerini dile getiren Kalyon, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer taraftan robotik yürüme sistemlerini tedavi programına aldık. İlave olarak da konuşma tedavisini rehabilitasyon programına ekledik. Bu kapsamlı tedavi iki ay gibi kısa bir sürede sonuç verdi. Bizi de sevindirecek derecede hızlı bir gelişmeyle Mehmet Akif bu süre içerisinde fonksiyonel kayıplarını önemli ölçüde gidermeyi başardı. Halen programa devam ediyor. Çocuğumuzdaki gelişmeler devam ediyor. Programa bu tempoyla devam edildiği takdirde önümüzdeki aylarda çok daha iyi bir noktaya geleceğimizi ümit ediyoruz.”
Bu hastalığın çok sık rastlanan bir durum olmadığını anlatan Kalyon, Mehmet Akif’in 2,5 yaşına kadar normal olup da, bu yaşta birdenbire yetilerini kaybetmesinin oldukça ender görülen bir durum olduğunu ifade etti.

Uyguladıkları tedavinin farkından bahseden Kalyon, sözlerine şöyle devam etti: “Burada önemli olan yeterli bilgi ve donanıma sahip bir merkezde tedavinin yeterli dozda uygulanmasıdır. Seyrek yapılan tedavilerin tesiri yeteri kadar olmamaktadır. Burada çocuğumuz hergün tedaviye gelmekte ve uzman terapistler eşliğinde yeterli egzersiz tedavileri yapılmakta. Denge ve yürüme eğitimleri yapılmakta. Ayrıca, teknolojik imkanlardan yararlanarak bu tedavinin hızlanması sağlanmaktadır. Eğer bu uygulanan tedavilere aynı tempoyla devam edilirse, aile de evde kendilerine verilen ev egzersizlerini yapmaya devam ettikleri takdir de bu konuda büyük mesafe alacağını tahmin ediyoruz.”
Oğlu Mehmet Akif’in tedavisi için Belçika’daki öğretmenliğini dondurarak Türkiye’ye gelen Selda Birinci ise Mehmet Akif’in parmak ucunda yürümeye başladığını gördüklerinde şüphelendiklerini ifade ederek şunları söyledi: “Ayrıca, çok sık düşmeye başladı.

Ondan dolayı Belçika’da doktora gittik. İlk önce bize 'Bu bir alışkanlık. Zamanla, fizikle düzelir' dediler. Sonra 6 aylık bir dönemde Akif de müthiş bir gerileme oldu. Artık bağımsız yürüyememeye başladı.


ROMATEM’i televizyonda gördüklerini ve oğullarını buraya getirmeye karar verdiklerini anlatan Birinci, şöyle konuştu: “Buradaki tedaviden sonra Akif’in dengesinin ve gövdesinin biraz daha güçlü olduğunu fark ediyorum. Daha fazla bağımsız dik durduğunu görüyorum. Keyfi yerinde olduğu zaman birkaç dakika dik durabiliyor. Daha rahat ve gevşek olduğu da hissediliyor.”
Mehmet Akif’e tanı konulamadığını dile getiren Birinci, sözlerine şöyle devam etti: “Belçika’da beyin tomografisi çekildi. Omuriliğine bakıldı. Herşey yapıldı. Ancak bir tanısı yok. Ne olduğu belirsiz. Ama şu bir gerçek ki Akif de kasılma var. Kasılma olduğu içinde kasları kısalıyor. Bu da onun dengesini bozarak yürümesini engelliyor. Ama bir tanı yok. Akif her şeyi anlıyor. Ama o 6 aylık gerileme de Akif’in hareketleri geriledi. Mesela bir şeyi alırken normal bir çocuk onu birden alırsa Akif onu yavaş yavaş alıyor. Ama her şeyi anlıyor. Konuşmada da bir gerileme oldu. Konuşması yavaşladı. Şimdi burada konuşma terapisine geldikten sonra cümleleri daha güzel ve anlaşılır hale geldi.”
Türkiye’de de Belçika’daki raporlar ile doktora gittiklerini ifade eden Selda Birinci, sözlerini şöyle tamamladı: “Buradaki doktorlar da pek bir şey göremedi. Bazen tıp tıkanabiliyor. Belki de bu hastalık sadece Akif de var. Bazen de omurilikte olan bir şey görünmeyebiliyormuş. Bilemiyorum.”
Kaynak: İHA