Milli Eğitim Bakanı Avcı Açıklaması

ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, genel liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi sürecine ilişkin, "Anadolu liselerine kayıtlar bittikten sonra, diğer okullara zaten birinci tercihi o olduğu için gerek imam hatip lisesine gerek meslek lisesine öğrenciler yerleştikten sonra görülecek ki bir kontenjan sorunu yok" dedi.

Bakan Avcı, Bakanlıkta basın mensuplarıyla bayramlaştı.

Anadolu liselerinin düz liselere dönüştürülmesi sonrası SBS'yi kazanamayan 574 bin öğrencinin açıkta kaldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Avcı, "açıkta kalan öğrenciler" tabirinin doğru olmadığını söyledi.

Okul türlerinin azaltılmasına ilişkin çalışmaların 3 yıldır devam ettiğini, bu kapsamda düz liselerin Anadolu ve meslek liselerine dönüştürüldüğünün hatırlatan Avcı, Anadolu lisesilerinin herkesin birinci önceliği olmadığını ifade etti.

Anadolu liseleri dışındaki okulları tercih edenler için kontenjanların zaten bulunduğunu dile getiren Avcı, "Kamuoyunda şöyle bir algı uyandırılıyor ki o yanlış. 'Herkesin birinci önceliği Anadolu lisesi ama bu birinci önceliğini kazanamayan, geriye kalan, bütün ister istemez zorunluluktan dolayı meslek liselerine veya imam hatip okullarına gidecekler ',böyle bir şey yok. Çünkü geçmiş yıllardaki uygulamalardan biliyoruz ki bütün öğrencilerin birinci önceliği Anadolu liseleri değil. Meslek liseleri ve imam hatip okulları, Anadolu liseleri kazanılamadığı için gidilen okullar değil. Tam tersine pek çok öğrencimiz için pek çok aile için meslek liseleri imam hatip liseleri pekala birinci öncelik" diye konuştu.

Meslek liselelerine ilişkin düzenlemelerin bu okullara yönelik talebi artırdığını belirten Avcı, eğitim sanayi işbiliğinde açılan meslek liselerinin öğrenci profilinde ciddi bir yükseliş olduğunu belirtti.

Meslek liselerinde eğitimin kalitesi ve özendirici tedbirler bakımından ciddi bir iyileştirmenin söz konusu olduğuna işaret eden Avcı, şunları kaydetti:

"Kamuoyunda aslolan sadece Anadolu liseleriymiş onun dışındaki okullar ancak mecbur kalınırsa gidilebilinecek okullarmış gibi bir algının yaygınlaştırılması doğru değil. İmam hatip liseleri için de aynı şey söz konusu. Halktan ciddi bir imam hatip lisesi talebi var, illerden. Ciddi manada imam hatip lisesi beklentii var. Özellikle kız imam hatip liseleri konusunda ciddi bir talep var. Ayrıca meslek liseleri konusunda da kız meslek liseleri konusunda da. Bazı aileler çocuklarını ancak böyle bir düzenleme içinde okula göndermeye razı oluyor. Dolayısıyla açık lise çözümü de aynı şekilde. Özellikle mevsimlik işci olarak çalışan ailerin çocuklarına önemli bir imkan sunuyor. Başka türlü okullaştıramadığımız gençlerimizi hiç değilse açık lise üzerinden okullaştırma imkanı sağlamış olduk.

Dolayısıyla şimdi Anadolu liselerine kayıtlar bittikten sonra, diğer okullara zaten birinci tercihi o okul olduğu için yerleşen öğrenciler de yerleştikten sonra, gerek imam hatip okullarına gerek meslek liselerine, öğrenciler yerleştikten sonra görülecek ki bir kontenjan sorunumuz yok. Buna rağmen özellikle ilçelerden il merkezlerine gelip, düz liseden nakil olarak gelip il merkezinde kendilerine eşdeğer okullar bulamayacak öğrencilerimiz için illerimizde bu ihtiyacı da karşılamak üzere çok programlı lise sınıfları açıyoruz zaten. Dolayısıyla normal lisede, eski düz lise dediğimiz lisede okuyup, yer değiştiren öğrenciler geldikleri yerlerde eşdeğer bir okul bulamamalarına binayen biz onlar için de çok programlı sınıfları açıyoruz."

Anadolu liselerine, tercihleri doğrultusunda meslek liselerine ve imam hatip liselerine, çalışma koşulları ya da yerleşim koşulları nedeniyle açık liselere veya çok programlı liselere yerleşecek öğrencilerin bulunduğunu vurgulayan Avcı, "Anadolu liselerine kaydolmamış 574 bin öğrencinin tamamının zorunlu olarak başka okullara yönlendirileceği iddiası tamamen yanlış" dedi.

Özel sağlık meslek liselerine talep abartıldığı için öğrenci ve velileri uyarmak zorunda kaldıklarını anımsatan Avcı, meslek liselerine talebin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını söyledi.

Avcı, meslek liselerinin ikinci sınıf eğitim kurumları olarak gösterilmesinden vazgeçilmesi gerektiğine dikkati çekti.

-28 Şubat mağduru öğretmenler

Bakan Avcı, 28 Şubat mağduru öğretmenlerin mesleğe dönüş sürecine ilişkin soru üzerine, bunların bir bölümünün bundan önce başta MEB olmak üzere değişik kamu kuruluşlarında görevlerine iade edildiğini anımsattı.

Kamuda çalışan her 3 kişiden birinin MEB'de istihdam edildiğini bildiren Avcı, "O mağduriyet dalgası içinde en fazla mağdur olan kesim MEB camiası oldu. Bu çercevede daha önce de bin 800'ünün üzerinde öğretmenimiz bundan önceki dönemlerde son 10 yıl içerisinde göreve başladılar. Henüz bir şekilde göreve başlamamış, durumları netleşmemiş öğretmenlerimize ve eğitim çalışanlarına tekrar böyle bir hakları olduğunu hatırlatmak üzere böyle bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme çerçevesinde o dönemde mağdur edilmiş, haksızlığa ugramış, mesleklerini icra edemez duruma düşürülmüş öğretmenlerimiz ve çalışanlarımız tekrar görevlerine başlayabilecekler. Kesin bir sayı veremiyoruz. Çünkü bunların bir kısmı daha önce başlamıştı. Bir kısmı başka kurumlarda göreve başlamış olabilirler. Öyle olduklarını da biliyoruz. Öğretmenlikten ayrılmış ama başka bir görevde çalışıyor. Onların sayılarını tam olarak bilemediğimiz için kesin bir rakam veremem. Ama bugüne kadar bu çercevede göreve dönmüş olan bin 800'ün üzerinde öğretmeniz ve çalışanımız vardı zaten. Bir o kadar daha muhtemelen çıkabilir" şeklinde konuştu.

TBMM tatile girmeden önce çıkan Torba Kanun'un düzenlemenin altyapısını oluşturduğunu, bu nedenle öğretmenlere bu duyuruyu yaptıklarını ifade eden Avcı, o dönemde herhangi bir şekilde görevden ayrılmış olanların ve haksızlık sonucu ayrıldığını düşünenlerin başvuruda bulunabileceğini kaydetti.

Kaynak: AA