Bdp’li Zozani Öcalan’ın Selamını Köylere İletiyor
İmralı Adası'nda yapılan görüşme sonrası, "Hakkari halkına selamlarımı iletin" diyen Abdullah Öcalan’ın selamı, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından Hakkari merkez ve ilçelerinden sonra ziyaret edilen köylerde de halka iletiliyor.
Hakkari’nin Kırıkdağ ve Çanaklı köylerini ziyaret eden BDP Milletvekili Adil Zozani ve beraberindeki heyet, köylülere Öcalan'ın selamlarını iletti. Köylülerin geçmiş Ramazan Bayramı’nı kutlayan BDP'lilere vatandaşlar da bayram şekeri ve çay ikram etti.
Köylülerle önce Kürtçe sohbet eden BDP'li Adil Zozani, Öcalan'ın selamlarını getirdiklerini belirtti.
Ziyaretiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Zozani, başlatılan çözüm süreci ve Rojava’daki gelişmeleri değerlendirdi. Zozani, "Hakkari yıllar sonra buruk da olsa bir bayramı kutluyor. Maalesef Rojava’da Kürtler üzerinde sürdürülen katliamlardan kaynaklı olarak sıkıntılarımız yine var. Yine Kürtler üzerinde bir imha konseptini bu dönemde yaşadık. Suriye'de şu anda böyle bir süreç yaşanıyor ama bizim bütün arzumuz, Kürtlerin dünyanın neresinde yaşasalar yaşasınlar, birlikte yaşadıkları halklarla kardeşçe, barış içerisinde demokratik bir ortamda yaşamalarını arzuluyoruz. Suriye'deki Kürtler için de Türkiye'de yaşayan Kürtler için de bunu talep ediyoruz, aynı şeyi İran'da yaşayan Kürtler için de talep ediyoruz. Kürtler kaderi dünyanın neresinde olursa olsun birbirlerine bağlıdır. O nedenle bir yerdeki acı bizi ilgilendiriyor. O acı bizim yüreklerimizi dağlıyor. Dolayısıyla bu bayramı maalesef buruk yaşadık ama Türkiye'de kısmi olarak özellikle yılbaşından bu yana bir barış ortamı yaşanıyor. Bu sürecin başarıya ulaşmasını arzuluyoruz. Bunun için biz Kürtlere, Kürt siyasetine düşeni adım adım yerine getirdiğimize inanıyoruz" dedi.
“ÇEKİLMEDEN KASTIMIZ SİLAHLARIN SUSMASIYDI”
Zozani, birilerinin çıkıp geri çekilme ile ilgili istatistikler yayınladığını ve bu konu üzerinde tartışma oluşturduğunu dile getirerek, "Yok efendim yüzde kaç ayrıldı, yüzde kaçı ayrılmadı. Bu istatistikleri yayınlayanlar, bu istatistikleri telaffuz edenler galiba bu sürecin ruhunu kavrayamadılar, anlayamadılar. Bizim çekilmeden kastımız, silahların susturulmasından kastımız, elinde silah olan unsurların birbirleriyle temas edemeyecekleri mesafelere çekilmesidir ve bu psikolojik ortamın oluşturulmasını arzuladık. Çok şükür 8'inci ayın içerisindeyiz ve Türkiye'de elinde silah bulunduran unsurların tamamı ister ordu saflarında olsun, isterse gerilla sağlarında olan bir gerilla olsun herkes psikolojik olarak şu noktaya geldi. Kim ki bu süreçte bir eylem içerisine girerse bu sürecin ağır vebali altında kalır. Tarih onları provokatör olarak yazacaktır. Öyle inanıyorum ki, hükümet de Kürtleri kırıntılara ikna edebilir miyim hesabı içerisinde değildir, olmamalıdır. Hakkari'de görüyoruz, herkeste bir umut vardır. Herkes bu süreci destekliyor. Kürtlerin de kazandığı büyük bir Türkiye oluşturabiliriz ama bu süreç sabote olursa zaman zaman bu ifadeleri kullandığımız zaman, ‘Tehdit mi ediyorlar?’ gibi bir söylenti de kulağımıza gelmiyor değil ama tehdit etmiyoruz. Bu süreç sabote olursa evet herkesin kaybı olur. Evet, Kürtler ağır kayıplar verebilirler ancak Türkiye Cumhuriyeti küçülecektir. Türkiye Cumhuriyeti, Kürtler olmadan büyüme şansına sahip değildir. Türkiye Kürtlerle büyür, Türkiye Kürtsüz küçülür" ifadelerini kullandı.
Daha önceki çatışmalarda en büyük sıkıntıyı köylerin yaşadığını belirten vatandaşlar ise, bu süreç ile birlikte akan kanın durduğunu, huzur ve kardeşliğin hakim olduğunu, bunun devamını umut ettiklerini belirtti.
Kaynak: İHA
Köylülerle önce Kürtçe sohbet eden BDP'li Adil Zozani, Öcalan'ın selamlarını getirdiklerini belirtti.
Ziyaretiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Zozani, başlatılan çözüm süreci ve Rojava’daki gelişmeleri değerlendirdi. Zozani, "Hakkari yıllar sonra buruk da olsa bir bayramı kutluyor. Maalesef Rojava’da Kürtler üzerinde sürdürülen katliamlardan kaynaklı olarak sıkıntılarımız yine var. Yine Kürtler üzerinde bir imha konseptini bu dönemde yaşadık. Suriye'de şu anda böyle bir süreç yaşanıyor ama bizim bütün arzumuz, Kürtlerin dünyanın neresinde yaşasalar yaşasınlar, birlikte yaşadıkları halklarla kardeşçe, barış içerisinde demokratik bir ortamda yaşamalarını arzuluyoruz. Suriye'deki Kürtler için de Türkiye'de yaşayan Kürtler için de bunu talep ediyoruz, aynı şeyi İran'da yaşayan Kürtler için de talep ediyoruz. Kürtler kaderi dünyanın neresinde olursa olsun birbirlerine bağlıdır. O nedenle bir yerdeki acı bizi ilgilendiriyor. O acı bizim yüreklerimizi dağlıyor. Dolayısıyla bu bayramı maalesef buruk yaşadık ama Türkiye'de kısmi olarak özellikle yılbaşından bu yana bir barış ortamı yaşanıyor. Bu sürecin başarıya ulaşmasını arzuluyoruz. Bunun için biz Kürtlere, Kürt siyasetine düşeni adım adım yerine getirdiğimize inanıyoruz" dedi.
“ÇEKİLMEDEN KASTIMIZ SİLAHLARIN SUSMASIYDI”
Zozani, birilerinin çıkıp geri çekilme ile ilgili istatistikler yayınladığını ve bu konu üzerinde tartışma oluşturduğunu dile getirerek, "Yok efendim yüzde kaç ayrıldı, yüzde kaçı ayrılmadı. Bu istatistikleri yayınlayanlar, bu istatistikleri telaffuz edenler galiba bu sürecin ruhunu kavrayamadılar, anlayamadılar. Bizim çekilmeden kastımız, silahların susturulmasından kastımız, elinde silah olan unsurların birbirleriyle temas edemeyecekleri mesafelere çekilmesidir ve bu psikolojik ortamın oluşturulmasını arzuladık. Çok şükür 8'inci ayın içerisindeyiz ve Türkiye'de elinde silah bulunduran unsurların tamamı ister ordu saflarında olsun, isterse gerilla sağlarında olan bir gerilla olsun herkes psikolojik olarak şu noktaya geldi. Kim ki bu süreçte bir eylem içerisine girerse bu sürecin ağır vebali altında kalır. Tarih onları provokatör olarak yazacaktır. Öyle inanıyorum ki, hükümet de Kürtleri kırıntılara ikna edebilir miyim hesabı içerisinde değildir, olmamalıdır. Hakkari'de görüyoruz, herkeste bir umut vardır. Herkes bu süreci destekliyor. Kürtlerin de kazandığı büyük bir Türkiye oluşturabiliriz ama bu süreç sabote olursa zaman zaman bu ifadeleri kullandığımız zaman, ‘Tehdit mi ediyorlar?’ gibi bir söylenti de kulağımıza gelmiyor değil ama tehdit etmiyoruz. Bu süreç sabote olursa evet herkesin kaybı olur. Evet, Kürtler ağır kayıplar verebilirler ancak Türkiye Cumhuriyeti küçülecektir. Türkiye Cumhuriyeti, Kürtler olmadan büyüme şansına sahip değildir. Türkiye Kürtlerle büyür, Türkiye Kürtsüz küçülür" ifadelerini kullandı.
Daha önceki çatışmalarda en büyük sıkıntıyı köylerin yaşadığını belirten vatandaşlar ise, bu süreç ile birlikte akan kanın durduğunu, huzur ve kardeşliğin hakim olduğunu, bunun devamını umut ettiklerini belirtti.